Hammertime Sadness

Keke Rosberg 1982 sezonunda şampiyon olurken sadece 1 yarış kazanmıştı. Bu sezon aynı zamanda Formula 1’in hem Gilles Villeneuve’u, hem de Didier Pironi’yi kaybettiği sezondu.

Yıllar sonra ise babasının oğlu Rosberg eğer şampiyon olursa rakibinin yaklaşık yarısı kadar yarış kazanmış olarak olacak. Abu Dabi öncesi durum 10-5 Hamilton lehine ve eğer Rosberg bunu kazanarak şampiyon olursa durum çok da iç açıcı bir hal almayacak. Pole Pozisyonlarında da bu kez 10 pole ile rekor kıran Rosberg, Hamilton’dan 7 kere karşılık görmüş. Lider gidilen tur sayısında da Rosberg önde, durum 482-455.

Bu şekilde baktığımızda F1’in acı gerçeğini görüyoruz: öncesinde ne yaparsanız yapın finişe ilk gelmezseniz yarışı kazanamasınız.

Sezon içinde çokça tanık olduğumuz başka bir nokta da burada açık oluyor: Rosberg Pazar günleri Hamilton’a direnemedi. Şimdi şöyle bir geçmişe gidelim ve olan bitene bakalım:

İlk iki yarışta çok bir fırsat olmamıştı, ama Rosberg’in bu Hamilton’a direnememe problemi ilk olarak 3. yarışta, Bahreyn’de ortaya çıktı. İlk kez pole’den başlayan Rosberg’in sevinci uzun sürmemişti. Daha sonra güvenlik aracı sayesinde eline geçen diğer fırsatları da değerlendirememişti:

Hamilton zaten sezon boyunca önden başladığı yarışlarda çabucak DRS aralığından uzaklaşıp kendini güvene alıyordu. Vettel’in 4 yıl boyunca diğer herkese yaptığını Hamilton takım arkadaşına yaptı kısaca. Zaten aynı aracı kullandığınız takım arkadaşınızı bir de türbülanstayken takip etmek çok kolay olmasa gerek. Bu söylediğim pekala Rosberg için doğru olabilir sadece, zira Hamilton (ilk yarış hariç, onda da yarış dışı kalmıştı) önde başladığı yarışların hepsini kazanırken, Rosberg bu yarışlardan beşini önde tamamlayamadı bile.

İşte yazıya başlık veren durum da bu. Hamilton, kendi deyimiyle “hammertime” halinde iken Rosberg’in karşılık veremediğini defalarca gördük. Rosberg’in takım arkadaşını geçmesi için ise bazı sıradışı olaylar gerekebiliyordu, bazen de takımdan gelen emir bile buna yol açamadı:

Macaristan’da telsizden Nico’ya yol vermesi istenen Lewis karşılık olarak “benden hızlı ve geçebilecekse zaten geçer, geçsin” diye “hodri meydan” demişti ve sonuç: geçemedi. O ana gelene kadar Hamilton zaten Macaristan’da alışık olmadığımız sayıda geçiş yapmıştı ve takım arkadaşına kolayca yol vermesi beklenemezdi. Bu olay, takım içindeki ilk çatlak oldu aynı zamanda.

Bu noktada sezonun kırılma noktasını zaten biliyoruz: Belçika. Zaten o ana kadar Hamilton’a Pazar günleri karşılık verememiş olan Rosberg, bu kez işi bambaşka bir boyuta taşıyordu ve podyumda yuhalanıyordu:

İtalya’da ise Rosberg’in fişini yarışın ortasında çekti bu kez Hamilton:

http://www.youtube.com/watch?v=bsY5XhHoWwY

Japonya’da da Rosberg çok direnemedi:

http://www.youtube.com/watch?v=G-5V17pr-NM

Eh, bu kadar olaydan sonra ABD’de de olan bizi pek şaşırtmadı:

Bütün bunlara karşın Rosberg Hamilton’ı pist üzerinde sadece 1 kez geçebildi ve bu saadeti yarım dakikadan fazla sürmedi.

Sezonu kabaca taradıktan sonra diyebiliriz ki, Rosberg’in istikrarlı podyumlarına ve inanılmaz Cumartesi performanslarına karşın Hamilton Pazar günleri apayrı bir düzeye çıktı. Lastiklerin performansının bir noktadan sonra hızla düştüğü günümüz F1’inde pite önce girmek avantajlı oluyor ve Pist üzerinde kim önde ise takımlar pite ilk önce onu alıyorlar genelde. Hamilton için ise bu çok büyük bir problem olmadı: Kendi deyimiyle bu “hammertime” halinde (avatar hali gibi bir şey olsa gerek) takım arkadaşının türbülansında olsun, pite geç giriyor olsun kendisi için herhangi bir dezavantaj söz konusu olmadı.

Aslında ERS olsun, DRS olsun, geçiş için fırsat yaratmanın epey yolunun olduğu bu sezonda Hamilton işin sadece geçiş kısmını değil, geçilmeme kısmını da herkesten iyi becerdi. Şimdi bir de Hamilton’ın DRS tehditinden nasıl kurtulduğuna bakalım:

Malezya: İlk turda 2 saniye fark açtı ve Rosberg yarış boyunca daha fazla yaklaşamadı.

Bahreyn: İlk pitlere kadar Rosberg yine DRS aralığına giremedi, yarışın sonunda ise Hamilton
farkı bir şekilde 1 saniye civarında tuttu.

Çin: İlk turdan sonra fark hiç 5 saniyenin altına düşmedi.

İspanya: Son turlarda Rosberg DRS kullanabilse de Hamilton’ı geçemedi.

Hamilton’ın geçmişte yarışın başlarında “lastiklerim bitti” diye şikayet etmesi olsun, özellikle kariyerinin başındaki amatör hataları olsun (doğal olarak), 2014 itibari ile çok uzaklarda kalmış görünüyor. Eh, sezonun sonunda bunu söylemek de malumun ilanından başka bir şey değil. Yazımıza başlık da olan özet cümlemiz de şu, Rosberg, Hamilton ne zaman “hammertime” moduna girse karşılık veremedi. Bu yazı bir şampiyonluğu kim haketti yazısı olmasa da, Rosberg’in puan dezavantajının yanında bir de hammertime dezavantajı olduğunu biliyoruz.