En sonuncusu 2004 yılında düzenlenen International F3000 serisi yerine getirilen ve hala Formula 1’in bir alt kategorisi olarak kabul edebileceğimiz GP2 şampiyonası, şasi üreticisi Dallara’nın internet sitesinde de görünüm ve performans olarak tek koltuklu – açık tekerlekli yarış serilerinde Formula 1’e en yakın seri olarak tanımlanıyor.
Renault destekli kategoride ilk yıllarında İtalyan tasarımlı GP2/05 şasisine takılı, 10000 rpm’de 600 HP maksimum güç üreten 4.0 litre V8 Renault motoruna sahip arabalar; 2 kere güncellenerek yerini 10000 rpm’de 612 HP maksimum güce, maksimum torku olan 500 Nm’yi ise 8000 rpm’de üreten 4.0 litrelik V8 motorlu GP2/11 şasisine yerini bırakmıştı ve 2015 güncellemesiyle cihazlara DRS eklenerek geçiş yönünden de Formula 1’e benzedi seri.
Formula 1’e yakınlık sadece kurallar ve teknik özellikler ile de alakalı değil aslında GP2’nin. 10 senedir düzenlenen seride yarışmış 166 pilottan 26’sı Formula 1 gridinde de yer almışken, Alexander Rossi’nin Manor Marussia ile 2015 sezonuna katılması 27’ye çıkarıyor istatistiğimizi. Yaklaşık %17 yapıyor oranımız yani.
İşin ilginci motorsporları zirvesi Formula 1’den tekrar bir alt kategoriye dönen pilotlar da bulunuyor seri tarihinde. Timo Glock 2004 yılında Jordan’ın test pilotluğunu yaparken, 2004 sezonunda toplamda 4 yarışa çıktı ve 2006’da GP2’ye geri döndü. Romain Grosjean 2009 yılında Nelson Piquet Jr. yerine sezon ortasında GP2’den koparılıp, kondu ve 2010’da GP2’ye yine sezon ortasında geri döndü. Glock’tan hemen önce Jordan’da yarışan Giorgio Pantano, Jordan ile ilişkisi bittiği an GP2’nin ilk sezonu 2005’te Supernova Racing’te koltuk bulacaktı. 2003 yılında Minardi’nin 3. pilotluğunu yapan Gianmaria Bruni, 2004 yılında takımla tam sezon yarıştı ancak 2005 yılında GP2’ye geçti. 2003-2004-2005’te Jaguar ve BMW ile toplamda sadece bir sezon eşleniği yarış tecrübesi bulunan Antonio Pizzonia, 2007 yılında GP2’de 5 yarışa çıkmıştı. Super Aguri’de 2006 sezonunda 7 yarışa çıkmanın ardından 2007’de yarım sezon bir alt kategoride yarışıp, 2007’nin son 7 yarışında Spyker direksiyonuna geçen Sakon Yamamoto; 2010’da da HRT ile 7 yarışa çıkmıştı yine. 2015 Formula 1 sezonunda Singapur, Japonya, Amerika, Meksika ve Brezilya Grand Prix’inde yarışacak Rossi ise listeye Rusya ve Abu Dhabi GP’lerinde şampiyonluk mücadelesi vermek için geri döneceğinden ekleniyor.
Marcus Ericsson, Romain Grosjean, Lewis Hamilton, Nico Hülkenberg, Pastor Maldonado, Felipe Nasr, Sergio Perez ve Nico Rosberg olarak 8 tanesi 2015 grid’ini kaplıyor, yani %40’ını. Rossi ile istatistik 20’de 9, yani %45’e kadar artıyor.
2015 sezonundaki GP2 ağırlığı sadece yarış pilotları arasında değil, takımların yedek pilotluk veya test pilotluğu görevi üstlenen pilotlarda da geçerli. Kısaca özet geçersek pilotları;
Stoffel Vandoorne: McLaren’in 2014 Abu Dhabi testlerinden beri resmi test ve geliştirme pilotluğu görevini sürdüren Vandoorne, 2 sezondur GP2’de yarışıyor aynı zamanda. Geçen sene sezonu 2. bitiren Belçikalı pilot, halen lider.
Raffaele Marciello: Ferrari Sürücü Akademisi (Ferrari Driver Academy, FDA)’nın pilotu olarak 2015 yılında hem Ferrari, hem de Sauber aracıyla test yapmıştı. Sauber’in test ve geliştirme pilotluğunu üstlenen İsviçre-İtalyan kökenli Marciello, 2014 GP2 sezonunu 8. bitirdi ve 2015 sezonunda 8. sırada.
Alex Lynn: 2014 yılı GP3 şampiyonu Alex Lynn, motorsporları kariyerine GP2’de devam etmesine rağmen (şampiyonada 5. sırada); aynı zamanda Williams takımının geliştirme pilotu olarak geçiriyor yeni sezonu. İlk Formula 1 tecrübesini Lotus ile Abu Dhabi’de yaşayan İngiliz pilot, Williams ile Barcelona sezon içi testlerinde de görev almıştı.
Esteban Gutierrez: 2012 yılının GP2 3.sü ve eski Sauber pilotu Esteban Gutierrez, kariyerine 2015 yılında Scuderia Ferrari’nin 3. Pilotu olarak devam ediyor. En son Avusturya sezon içi testlerinde F15-T ile direksiyona geçen Meksikalı’nın ismi 2016 yılında pistlere çıkacak Haas takımının yarış pilotu adayları arasında da geçmekte.
Pierre Gasly: 2014 Formula Renault 3.5’ta 2. olan Red Bull Racing genç pilotu Pierre Gasly, 2015’te Formula 1 ile içli dışlı olan GP2 pilotlarından. İlk Formula 1 tecrübesini Toro Rosso’da Barcelona sezon içi testlerinde Toro Rosso ile yaşayan Fransız, hemen ertesi gün Red Bull Racing koltuğuna da oturmuştu. Avusturya testlerinde ise Red Bull’a eşlik etmeye devam edecekti. Fransız pilot 2015 sezonunu 7. sırada götürüyor.
Nick Yelloly: 2015 GP2 sezonuna 3. yarıştan itibaren iştirak eden Nicholas John Yelloly, ilk Formula 1 tecrübesini Barcelona sezon içi testlerinde yaşayanlardan başka biri. Daha önce Force India ile simulator çalışmaları da bulunan İngiliz pilot, takıma 3. pilot olarak yerleşmeyi hayal ettiğini belirtmişti testin ardından. Sezonun ilk 2 yarışında ve geçtiğimiz 2 İtalya yarışında Hilmer mtorosports koltuğunu Venezuela’lı Johnny Cecotto Junior’a teslim eden Yelloly şampiyonda en son 19. sıradaydı.
Jordan King: 2015 sezon öncesi direkten gol olarak Formula 1’e “kısa ara”dan sonra geri dönen Manor Grand Prix, Roberto Merhi’yi ikinci pilotu yapacağını duyurmasının ardından; İngiliz Jordan King ile de geliştirme pilotu anlaşması yaptığını duyurmuştu. 2015 yılında Racing Engineering adına GP2’de Alexander Rossi ile beraber yarışan 21 yaşındaki pilot, sezonu 15. sırada götürürken; henüz Formula 1 tecrübesi yaşamadı. Babası Justin King’in ise Manor takımının ortak ve yöneticilerinden olduğunu belirtelim. King şampiyonayı 12. sırada götürüyor.
Dean Stoneman: Belki de genç seriler için yaşlı denebilir çünkü Max Verstappen’den tam 7 yaş büyük İngiliz pilot, 2010 Formula 2 şampiyonu Dean Stoneman. Ancak motorsporlarına testis kanserini yenmek için 3 sene ara verdiğini de belirtmek gerekiyor. 2013’te kendisini alıştırmak için girdiği İngiltere Porsche Cup’ta 5. olmuştu ve ardından 2014 GP3 serisini ikinci bitirerek (Alex Lynn’in altında) uluslarası motorsporları kariyerine başarılı bir dönüş yaptı. An itibariyle 2015 Formula Renault 3.5 serisini 3. götürse de bitime 2 yarış kala; bir türlü pilotlar dengesi sağlayamamış Carlin takımı adına Rusya’da Julian Leal yerine GP2’de yarışırken göreceğiz 1 senedir Red Bull’un genç pilotlar yetiştirme programı üyesi Stoneman’i.
2015 Formula 1 sezonu içerisinde adı geçmiş pilotlardan aklımıza gelenlere göz attıktan sonra acaba sporun zirvesinin bir altında, 10 sene boyunca şampiyon olmuş pilotların kariyerinde neler döndürdüğüne kısaca bakalım.
Nico Rosberg : GP2 serisinin ilk şampiyonu olan Nico Rosberg’in kariyer basamaklarına 12 Nisan 2015 tarihli yazımızda değinmiştik;
2005 sezonunda en yakın rakibi Heikki Kovalainen’e 15, ertesi sene de rekabeti Formula 1’e taşıyacağı Scott Speed’e ise 52.5 puanlık fark atan Rosberg; başarılarının yanında Williams ile elde ettiği test tecrübeleriyle Formula 1’de yarışan ilk GP2 çıkışlı pilot olma başarısını gösterdi (Speed’in yarışacağı Aralık ayında duyurulacaktı).
Lewis Hamilton: ART takımında Formula 1’e zıplayan Nico Rosberg yerine Mercedes ve McLaren tarafından şak diye yerleştirilen Hamilton’un 22 yarışlık takvimin 14’ünde podyuma çıkarak şampiyon olmasının ardından; 2007 yılında McLaren’da Fernando Alonso’nun yanında yarışacağını kimse beklemiyordu. Çünkü İngiliz pilot o günlerde McLaren tarafından DTM’ye gönderilme, test pilotluğu yapma ve BMW tarafından 3. pilot teklifini değerlendirme seçenekleri arasında yüzmekteydi.
Sonraki hızlı kariyerini ise iyi biliyoruz rockstar’ın. Çaylaklığında 1 puan fark ile kaçan şampiyonluk, 2008 yılında bu sefer son turun son anlarında elindeydi (ve hem GP2, hem Formula 1’de şampiyon olmuş ilk ve tek pilot oluyordu böylece). 2014’te kariyerinin ikinci şampiyonluğuna takım arkadaşı Rosberg’i geçerek ulaştı. 2015’te ise “şampi” diyebiliriz kendisi için.
Timo Glock: 2004’te test pilotluğunu yaptığı Jordan ile 3 yarışa çıktıktan sonra okyanus ötesinde başarı kovalayan, ardından 2006’da GP2 ile Avrupa’da devam eden Glock; 2007’de şampiyon olduğu sene BMW Sauber’in yedek pilotluğunu da sürdürüyordu. Ancak Robert Kubica’nın 2007’deki meşhur Kanada kazasının ardından BMW yedek pilot statüsündeki Glock yerine Vettel’i yarıştırma kararı alınca, Alman pilotun kaderi de epey değişmişti. 2008 sezonu öncesi GP2 şampiyonu olarak Williams ve Toyota ile görüştüğü Ekim 2007’deki haberler arasındaydı ve hemen o sezon 18 milyon dolarlık pilot Ralf Schumacher yerine 2 milyon dolarlık pilot olarak geçti.
Ancak 2009 yılında Suzuka antrenmanlarında yaptığı kaza, o senenin GP2 Asya şampiyonu Japon Kamui Kobayashi’nin sezonu Glock yerine tamamlamasının bahanesi olacaktı. Toyota sezon sonunda Formula 1’den çekilince Kobayashi Sauber’e geçerken, Glock da kariyerinin son 3 senesini geçireceği Manor-Virgin-Marussia’da olacaktı.
2013 Ocak ayında Marussia ile karşılıklı olarak kontratını fesheden Alman pilot, o günden itibaren BMW ile Alman Binek Otomobiller Şampiyonası DTM’de yarışmakta ve bitime 2 yarış kala şampiyonayı 14. sırada götürmekte. Kullandığı BMW M3-M4 DTM’ler ise en başından beri Deutsche Post desenini taşımakta.
Giorgio Pantano: 2002 yılının F3000 2.si ve 2003 yılının şampiyona 3.sü İtalyan Giorgio Pantano’nun Formula 1 kariyeri aslında gayet maceralı geçiyordu henüz başlamadan. Milenyumun ilk yıllarında Benetton, McLaren ve Williams ile epey teste çıkmış; sırf 2004 yılı koltuğu için Jaguar ve Minardi ile konuşmuş ve kendisini Jordan koltuğunda yarışırken bulmuştu. Ancak ilk Formula 1 sezonunun ortasında Monaco’da yerine geçecek pilotlar konuşulmaya başlanmıştı bile ki 3 yarış kala yerine Timo Glock getirilecekti.
Pantano 2005 yılında SuperNova takımı ile anlaşarak Formula 1’in bir alt serisine geri dönüş yaptı ve gözüne kestirdiği şampiyonluğu nihayet 2008’de kazanana kadar GP2’nin aranılan pilotu olarak kaldı. Ardından Superleague Formula’da ve AutoGP’de tam sezonlar geçirirken gördük kendisini.
GP2’nin ardından en önemli başarısı 2013 GT Open şampiyonasını GTS kategorisinde McLaren MP4-12 GT3 ile şampiyon olarak bitirmek olan Pantano, 2014 yılında Blancpain Sprint Serisi’nde de yarıştıktan sonra emeklilik kararı aldı ve şu an İtalyan serilerinde direksiyon sallayan karting’ci çocuklara danışmanlık yapıyor. Unutmayalım ki kendisi de bir karting efsanesiydi zamanında.
Nico Hülkenberg: Hülkenberg’in 10 podyum, 5 zafer ve en yakın rakibine 25 puan fark atarak şampiyon olduğu 2009 GP2 şampiyonasından Formula 1’e adım atan pilotlar Vitaly Petrov (sezon 2.si), Lucas di Grassi, Romain Grosjean, Pastor Maldonado, Giedo van der Garde, Jerome D’ambrosio, Sergio Perez (sezonu 12. bitirmişti), Kamui Kobayashi ve Karun Chandok iken; söz konusu 10 pilottan sadece 4’ünün 2015 sezonunda yarıştığını söylersek eğer Alman pilotun GP2 sonrası kariyerinin sürekliliğini anlayabiliriz.
Hülkenberg’in 2010’da Formula 1’de ilk sezonuna Williams ile çıkması bir sürpriz değildi çünkü kendisi 2007 Aralık’tan beri (F3 Avrupa 3.süydü o sene) Williams’ın test pilotluğu görevini sürdürmekteydi ancak İngiliz takım Nico’nun başarılı geçen sezonunda sözleşmesini yenilemedi, belki de ardından gelen PDVSA/Pastor Maldonado anlaşması bu konuda etkili olmuştu. Hülkenberg 2011 yılını Force India test pilotluğu yaparak geçirdikten sonra orta sıraların en istikrarlı pilotlarından biri olmayı başardı 2012 yılı ve devamında. Hatta 2015 24 Saat LeMans’ı kazanmasıyla beraber, Maldonado’nun bile yarış kazandığı Formula 1 pistlerinde yeteneği hiçbir zaman tartışılmayacak bir pilot olduğu konusunda hem fikiriz. Keşke senelerdir çıkan Ferrari’de yarışacak dedikodusu gerçeğe dönüşseydi.
Pastor Maldonado: 3 sezonda girdiği 73 yarışın 10’unu kazanarak GP2 tarihinde en çok yarış kazanma başarısını gösteren ve 2010 GP2 şampiyonluğunun ardından, en başından beri kariyerini destekleyen Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA sayesinde Williams takımı ile Formula 1’e terfi eden Maldonado’nun bol aksiyonlu Formula 1 kariyerinden haberdarız hepimiz.
Ne kadar ilginç ki Williams’ta beraber yarıştığı takım arkadaşlarından (Rubens Barrichello, Bruno Senna, Valtteri Bottas) daha fazla yarış dışı kalmasına rağmen PDVSA ile beraber Lotus takımına geçti 2014 yılından itibaren. Evet 8’e karşı 9 ile bu sefer Romain Grosjean’dan daha az yarış dışı kaldı ancak; 2014 ve 2015’te Fransız pilotun puan olarak gerisindeydi. Lotus CEO’su Matthew Carter tarafından içinde bulunduğumuz yılın Haziran ayında şanssız bir pilot olarak bahsedilen Maldonado 2016 yılında da koltuğunu koruyacak.
Romain Grosjean: 2007 Formula 3 Avrupa serisi şampiyonluğu ardından 2008 yılında GP2’ye terfi eden ve 2009 GP2 şampiyonasının tam ortasından sökülüp Renault koltuğuna oturtulan Romain Grosjean (ki GP2 Asya’da takıldığı günlerden tanıyorum kendisini) kariyerine 2010 GP2 şampiyonasının yarısında devam etmek zorunda kalmıştı. Ancak 2011 yılında şampiyonluğu yeteneğini kanıtlamasını ve dolayısıyla Formula 1’e bir kez daha tutunmasını sağladı.
İşin ilginci Fransız pilot halen Formula 1’de koltuk bulmayı başaran son GP2 şampiyonu olma ünvanını koruyor takipçileri yarışamadığı için. Evet Formula 1’deki ilk 2 tam sezonunda crash-kid ünvanı vardı, evet Kimi Raikkönen ile beraber yarıştığı dönemde takım arkadaşını geçemedi ama 2015 yılında GP2 dönemlerinden beri rekabet ettiği Pastor Maldonado’dan çok daha iyi performans gösterdi ve 2016 yılı için de tecrübesi sayesinde yeni takımımız Haas ile anlaştı.
Davide Valsecchi: Ardı ardına 5 sezon yarıştığı GP2’de nihayet 2012 yılında şampiyonluğu koparan; 2010 yılı genç pilotlar testlerinde HRT ile piste çıkan ve 2011 yılında yeşil Team Lotus’un resmi test pilotları arasında yer almıştı. Ancak kendisini 2012 şampiyonluğu sayesinde test ettiği siyah Lotus ile testlerin 3. gününde en hızlı zamanı elde etmesi sonucu takımın test ve yedek pilotu olmasıyla tanıdık.
Genç İtalyan pilotun o sene içerisinde bir çok kere performansı o anlarda beğenilmeyen Romain Grosjean yerine konulacağı (ekşi sözlük’te yazdığım entry’de Grosjean’ın 2013 Monaco’da 2 kere antrenman ve bir kere yarış olmak üzere, üst üste 3 kere araba parçalamasıyla temellendirmiştim durumu) dedikodusu bulunuyordu. Ardından Valsecchi sırt sorunları yaşayan Raikkönen yerine İspanya’da serbest antrenman turlarına katıldı. Sezonun son 2 yarışında Fin pilotumuz sırtından ameliyat olmaya dalınca, her yarış koltuk umuduyla Lotus’un kuyruğu olan Valsecchi yerine Heikki Kovalainen’in “tecrübeli” sıfatıyla konulmasına yaptığı Sportif açıdan karar tam bir trajedi. Aktif bir pilot olmayan, adam gibi sonuçları 5 sene önce gelmiş Kovalainen’e karşı savaşı kaybetmek beni sinirlendiriyor. açıklaması Formula 1’de bir daha koltuk bulmasını engelleyen durumlardandı. Hem de olaylar sonrası Lotus kendisine Gel adamım test pilotumuz olmaya devam et. demesine rağmen.
Valsecchi’nin 2014 yılında GT Open’da yarışması bekleniyordu SuperGT katergorisinde, Indycar hayalleri ise bütçe eksikliğinden dolayı (ki ekşi sözlük’te sahip olduğu tek şeyin kullandığı Fiat Grande Punto olduğunu yazmışım) boşta kaldı. 2015 yılında ise kendisini Sky Italia’nın Formula 1 ve alt kategorilerinde yorumcu olarak gördük ve hatta Avusturya GP2 yarışında büyük bir zevk ve profesyonellikle podyum röportajlarını da yönetiyordu.
Fabio Leimer: İlginçtir ki 2012 GP2 şampiyonu Valsechhi birkaç test harici koltuk bulamadığı gibi 2013 şampiyonu Leimer de benzer kaderi yaşıyor. 2011 yılında Sauber ile çıktığı genç pilotlar testlerinin ardından, İsviçreli pilot şampiyonluğunun ödülü olarak 2012 model Lotus ile Paul Ricard’da 2014 yılı içerisinde. Ancak aynı sene kendisini Rebellion takımı adına LMP1 kategorisinde dayanıklılık şampiyonası WEC’te yarışırken gördük Formula 1 yerine.
Halbuki İtalyan isimli İsviçreli pilotun 2014 yılında Sauber’de yarışması için 14 milyon dolar kaynak sağlanmıştı ve destekçi Rainer Gantenbein işlem olmayınca Formula 1’de sistem bozulmuş. eleştirisinde bulunmuştu (ardından gelen haberlerde Sauber’in 28 milyon dolar istediği de belirtildi).
Kanada Grand Prix’inde Manor’un test ve yedek pilotluğuna getirildiği açıklanan ve takım ile Macaristan Grand Prix’inin ilk serbest antrenman turlarına katılan Leimer’in 2016 yılında Will Stevens-Roberto Merhi-Alexander Rossi üçlüsü arasında yarış koltuğu bulması ise merak konusu. Ayrıca Leimer’in hastalanan Jaime Alguersuari yerine son Formula E yarışı Londra’da direksiyon salladığını hatırlatalım.
Jolyon Palmer: An itibariyle Lotus’un test/yedek pilotluk görevini sürdüren 2014 GP2 şampiyonu Jolyon Palmer de başarısına rağmen yarış koltuğuna sahip olmayanlardan. Oysa ki Şubat 2015’te çıkan haberlere göre kendisi Manor’dan yarış koltuğu teklifi de almıştı. Demek ki geçen sene 52 puan fark attığı Felipe Nasr’ın Banco di Brasil desteği ile Sauber’de yarışmasına (sezon 3.süydü Nasr) çok da laf etmemeli genç İngiliz pilot. Romain Grosjean’ın Haas’ta yarışması kesinleştiğine göre içinde bulunduğumuz sene içerisinde Lotus’u birçok serbest antrenmanda kullanan Palmer’in yarış koltuğuna az da olsa yaklaştığını da söylemek yanlış olmayacaktır.
Evet son 3 sezonun şampiyonunun aktif bir koltuğu yok, günümüz Formula 1 pilotları arasında tecrübesizliğine rağmen güzel sonuç alan pilotlar var (Max Verstappen, Carlos Sainz gibileri GP2 görmemişlerdi), pilotlar için maliyeti aşırı yüksek [ESPN’nin derlemesine göre 2011 yılında ana şampiyonada yarışmanın maliyeti tam 1.8 milyon Euro (şu an 6 milyon TL) ve 2013 yılında Motorsport.com’un yaptığı 5 milyon Euro (17 milyon TL)] ancak GP2 serisi halen Formula 1 pilotlarının en çok fışkırdığı seri. Biliyoruz ki FIA 2015 yılı içerisinde Formula 2 serilerini hortlatmaya kararlı ve GP2 organizatörleri söz konusu seriyi üstlenmekte istekli olduklarını Temmuz ayında belirtmişlerdi. Bunlara ek olarak GP2 altındaki serilerde eğittiği bir çok pilot bulunan Carlin Motorsports GP3 serisinden çekilmesine rağmen, GP2’de mücadele etmeye devam edeceklerini duyurdu 2 Ekim 2015 günü. Ayrıca FDA’nın pilotlarına rast gelerek tanıdığımız Prema Powerteam de yazı kaleme alınırken İtalyan GP2 takımı Lazarus’un operasyonlarını devraldığını duyurması halen serinin gücünü koruyacağının da habercisi.
Önümüzdeki senaryolarda Formula 1 öncesi basamak konusunda 2 alternatifimiz var: ya GP2 patronu Bruno Mitchel’in ekibiyle yönettiği Formula 2 serisi tek bir basamak olacak ya da GP2 – Formula 2 daha önce olduğu gibi ikili basamak olmaya devam edecek (2009 – 2012 arası). Ancak sonucunda olması gereken GP2’nin an itibariyle yaşadığı sıkıntıları halletmek ve genç pilot akışını sağlamlaştırmak.
Tunç ARAS
“Emekli” Topçu Teğmen