İlk Formula 1 tecrübesini yaşarken hissettiklerini Altıma edecektim. cümlesiyle özetleyen bir Formula 1 pilotunun seneler geçerken 4 şampiyonluk yaşadığını, Sebastian Vettel’in 2005 yılında Williams ile çıktığı testi anlatan 6 Aralık 2013 tarihli ve 8 Yıl Öncesi: Vettel’in Formula 1 Siftahı isimli yazımızda kaleme almıştık. Ancak Formula BMW’yi kazandıktan sonra BMW tarafından Williams testiyle ödüllendirilen ilk kişi Vettel değildi, ona yol açmış başka biri vardı: şu an motorsporları zirvesinde 9. sezonunu sürdüren Nico Rosberg.
20 Nisan 2002’de Hockenheim’de başlayıp, aynı senenin 6 Ekim’inde aynı pistte biten Formula BMW şampiyonasında, babasının takımında Finlandiya bayrağı altında yarışmaktaydı ve sezonu en yakın rakibi Maximilian Götz’ün (2014 Blancpain GT Sprint serisi şampiyonu) 81 puan önünde, 9 galibiyet – 13 podyum ile bitirmişti Rosberg. Son yarış Hockhenheim’in podyumunda ise kendisine hediye olarak Williams’ın 2002 model aracı BMW motorlu FW24 ile test imkanı verilmişti. Olay hakkında o günlerde BMW’nin motorsporları etkinliklerinin başında olan Gerhard Berger Tüm Formula BMW şampiyonlarına otomatikman test imkanı sağlamıyoruz aslında. Sadece istisnai yeteneğe sahip pilotlar Formula 1 dünyasını tadabiliyor. Nico’nun potansiyeli var ve hiçbir baskı altında kalmadan kullanabilir. cümlelerini kuruyordu. Ancak Berger açıklamasının devamında önlerindeki günlerde test yasağı döneminin başlayacağını ancak Rosberg için uygun zamanı bulduklarında kendisini koltuğa oturtacaklarını belirtiyordu.
Kasım 2002’de ise Rosberg’in Formula 1 günleri artık başlamak üzereydi. Babasıyla Williams’ın Grove’daki merkezini ziyaret edip, takım tulumuyla hem kullanacağı arabaya; hem de babası Keke Rosberg’in 1982’de şampiyon olduğu FW08 ile bol bol fotoğraf çektirecekti 13 Kasım günü koltuk ayarlama seansında. Hemen öncesinde 17 yaşındaki pilotun test detayları da kesinleşmiş haldeydi: 3 Aralık 2002 günü, Catalunya pistinde siftahını yapacaktı. Konu hakkındaki haberlerde BMW’nin Ralf Schumacher gibi yetenekleri Formula 1’e kazandırmasına da vurgu yapılması, Rosberg’in geleceğini gösteriyordu.
Rakipleri de boldu henüz ilk genç açık tekerlekliler şampiyonasını kazanmış pilotun kasım-aralık dönemi Williams testlerinde. Alman motorlu İngiliz takım; Giorgio Pantano (2002 F3000 2.si, 2004’te Jordan ile kariyerine başlayacaktı), Dirk Müller (O günlerde BMW 3.20’ler ile Avrupa Binek Otomobiller Şampiyonası’nda turlamaktaydı) ve Vitantonio Liuzzi’yi (Alman-Fransa-İtalya F3 serilerinde 2002 yılını geçirmiş ve Red Bull genç pilotu sıfatına eriştikten sonra ilk yarışına 2005’te Red Bull ile çıkmıştı) de deneyecekti.
Ve işte büyük gün: 3 Aralık 2002, 12 pilotun katıldığı ve yavru Rosberg’in ilk Formula 1 deneyimini yaşadığı Barselona testlerindeyiz. O günlerde sadece haberlerde ve şampiyona listelerinde değil, zaman ekranlarında da Fin olarak geçen Rosberg günü 37 tur atarak bitirecekti, toplamda 172.605 km’lik bir tecrübe demek oluyordu bu. 29. Turunda imza attığı en iyi derece, 1:21.069, günün en hızlı pilotu Mark Webber’in 2.877 saniye gerisinde (Webber 1:18.192 yapmıştı) olsa da kendisinden çok daha tecrübeli ve yaşlı Müller’den 0.536 saniye daha hızlı olmayı başarmıştı tur başına.
Nico performansı hakkında Duygusaldı, artık başka bir şey sürmek istemiyorum ve BMW ile Williams ekiplerine teşekkürlerimi iletiyorum. İlk turlarım playstation ile oynamaya benziyordu, her şey hızlıca gelişti ve gerçek dışıydı. Babam çok fazla üzerine düşmememi, sadece keyfime bakmamı tavsiye etmişti ama olayın başarıyla üstesinden geldiğimi düşünüyorum. cümlelerini kuruyordu. 140 HP’lik Formula BMW aracından, 900 HP’lik FW24’e atlamasının fiziksel zorluğunu Boyun egzersizleri hakkında tüm bildiklerinizi unutabilirsiniz çünkü Formula 1’de uygulanan kuvvetler aşırı derecede büyük. Ayrıca kollarınız aşırı gerilime maruz kalıyor. şeklinde tarif ediyordu.
Oğlu tur atarken, pistin kenarından birkaç arkadaşıyla beraber gururla seyreden baba Keke ise oğlu hakkında Fin gazetesi Turun Sanomat’a Bugün bir pilotun Formula 1 için hazır olacağı yaş hakkındaki düşüncelerimde devrim yarattı. Henüz 17 yaşındayken tam bir profesyonel gibi kullandı, birkaç alıştırma turunun ardından tam performansa geçerek. Pürüssüz bir performanstı, özellikle yarış çizgisi açısından; mesela BAR pilotu Anthony Davidson her turunda yarış çizgisini değiştirirken ve hepsinde farklı zamanlar elde ederken, Nico her turu aynı şekilde atabildi. Tek hatası spin atmanın da açıklaması, F3 arabasında fren ayarı yaparken 2 klik ayar çekebilirken; Formula 1’de viraj dönüşlerinde 12 klikle ayar yapmanızdır. Bu yüzden arabasının arkası tüm gücüyle kendini saldı frene asılınca. şeklinde uzun bir yorumda bulunuyordu.
Henüz ilk açık tekerlekliler şampiyonasını geçirmiş, sezon başında belli yöne dönmek için direksiyonu nereye ve ne kadar çevireceğini yeni öğrenen ve BMW 3 serisi kullanmak için ehliyeti yokken Barcelona gibi hızlı virajların olduğu zorlu bir pistte Formula 1 arabasını etkileyici kullanması (ki o günlerin Formula 1 arabasıyla en küçük yaşta test yapmış pilotuydu, Max Verstappen’in şimdi yaptığı etki gibi) Williams takımını da etkilemişti ve olay sürpriz değil, şok edici kombinasyonuyla nitelendiriliyordu. O günlerde takımın operasyon mühendisliği şefi Sam Michael de pistin zorluğuna atıfta bulunarak Barselona ilk tecrübesini yaşayacak pilotlara kibar davranan bir yer değildir. Her ne kadar heyecanlansalar da (Burada Müller’den de bahsediliyor), uygulamada olgunluk gösterdiler. açıklamasıyla Williams cephesinde konuşan ilk kişi oluyordu. BMW motorsporları direktörü Dr. Mario Theissen ise 3 Aralık günü denedikleri 2 pilotun performansından 2’si de oldukça iyiydi ve gün boyunca ilerleme kaydettiler. Tebessüm ederek şaşırdım çünkü araç ayarları hakkında görmekten memnun olduğumuz mantıklı yorumları yaptılar. sözleriyle motor üreticisi açısından bakıyordu duruma. BMW ve Williams tarafları 17 yaşındaki Rosberg’in performansından epey memnun kalmış olacaklardı 02 Ocak 2003 günü Williams’ın sahibi Frank Williams açıklama yapanlar kervanına, en üst seviyede katılıyordu; Nico sadece 17 yaşında olmasına rağmen, birkaç tur sonra hiç etkilenmemişçesine hızlı kullanmaya başlamıştı. sözleriyle.
Belirtmek gerekir ki Rosberg’in ilk test siftahının ardından patron Williams’a Rosberg’in 2004 veya 2005’te yarış pilotu olma ihtimalini sorduklarında gazeteciler Belki daha erken. yanıtını alacaklardı. Açıklamanın espri niteliğinde olabileceği söylenebilir çünkü Rosberg ilk test siftahından 1 sene sonra Williams ile test yapmaya devam ediyordu. 3 Aralık 2003 ve 4 Aralık 2003’te toplamda 72 turla, FW25 kullanarak hem kendini geliştiriyor, hem sezon öncesi 2004 için veri topluyordu. İşin ilginci asıl test pilotu Marc Gene ve yarış pilotu Ralf Schumacher’in 2004 yılına hazırlanmak için önemli çaba sarfettiği, Rosberg’in ise ayar-uzun mesafeli sürüşler-yağmur lastiği testlerinde bulunduğu etkinlikte; Nelson Piquet Junior da deneniyordu ki kendisinin ilk Formula 1 tecrübesi söz konusu bu günlerdi.
Peki Jerez’in yağmurlu son gününde, kuru zemine karşı ıslak zeminde tur attıkları için olsa gerek; en hızlı zamanı 1 saniye daha iyi olan Piquet Jr. mi Rosberg mi daha ağır basıyordu? Cevabımızı 2004’ün ilk testleri veriyordu Ocak ayında yapılan. Williams takımının garip burnuyla tanınan FW26’sından 2 tane getirip yarış pilotları Juan Pablo Montoya ve küçük Schumacher ile beraber test pilotu Gene’nin kullanımına ayırdığı 19-20-21-22-23 Ocak 2004 tarihlerinde düzenlenen 5 günlük Barcelona testlerinde; Rosberg’in emrinde de 2 gün boyunca tamamen 2003 özelliklerine göre hazırlanmış Williams FW23A vardı; 21’inde 84, 23’ünde 81 olmak üzere toplam 165 tur atacağı.
Bahsettiğim Formula 1 testleri haricinde ise Rosberg’in 2003 ve 2004’teki görevleri Formula 3 Euroseries’te ilk önce Fin, sonra Alman bayrağı altında yarışmak ve 2005’te GP2’yi en yakın rakibi Heikki Kovalainen’e 15 puan takıp; 11 podyum ile Alman bayrağı altında şampiyon olmaktı. 23 Nisan 2005 günü ise (10 sene öncesi be) Williams 19 yaşındayken Rosberg’i, Antonio Pizziona’nın yanına resmi test pilotu olarak getirecekti ve 26 Nisan’daki Silverstone testlerinden itibaren artık takımla senede bir-iki yerine düzenli olarak teste çıkacaktı.
“Alman pilot” bu durumun kendisine Formula 1’in nasıl işlediğini çok daha yakından görmesine yardımcı olacağını, sürüş yeteneklerini geliştireceğini ve GP2’de avantaj kazandıracağını belirtirken, Dr. Theissen ise Rosberg’in kariyerindeki “gizli etkisini” Genç pilotları gözlemlemek, desteklemek ve ödüllendirmek sporun geleceğini güvence altına almak için önemli bir anahtar. 2002 yılında Nico 28 yetenekli pilot karşısında en tepeye çıkarak Formula BMW şampiyonu oldu. Ralf Schumacher’den sonra başka bir genç pilotun daha (ki Schumacher 1992-1993’te Formula BMW Junior’da yarışmış ve hatta 1993’te 2. Olmuştu) BMW Williams takımına bizim beslediğimiz havuzdan geçmesi çok mutlu edici. sözleriyle belirtiyordu.
2005 yılının ikinci yarısı ise bir deprem niteliğine sahip olacaktı BMW Williams ortaklığı için. 10 Haziran’da BMW’nin Williams ile ortaklığı bitirip Sauber’i satın alacağı, 24 Haziran’da bunun doğrulandığı, 20 Ağustos’ta Williams’ın Cosworth motoruna geçmesinin İngiliz motor üreticisine verdiği moral konuşulurken, 2005’te Williams’ta yarışan Nick Heidfeld ise 2006’da BMW Sauber’de yarışacağını duyuruyordu 17 Eylül’de. İşin ilginci Alman pilot 2005 İtalya GP’si öncesi test seanslarında büyük bir kazaya karışmış, 3 Eylül günü baş ağrıları yüzünden yarıştan çekilmiş, Williams takımı da Monza’da test pilotları Antonio Pizzonia’yı (Gene’den sonra katılmıştı) yarıştırmıştı. 6 Eylül’de Pizzonia’nın Heidfeld’in iyileşmesine daha fazla zaman ayırmak için Belçika’da da yarışacağı açıklandı. Son 3 yarış kala ise, 11 Eylül’de Alman pilotun dağ bisikleti kullanırken; motorsiklete çarptığı ve omzunda liflerinin koptuğu, parmaklarında kesikler bulunduğu ve çeşitli yaralanmalardan müzdarip olduğu haberi Pizzonia’nın 2 derken; 5 yarış ile sezonu bitirmesine yol açtı (Belki de Williams bilerek Heidfeld yaralanmalarını abarttı ve onu takımdan uzak tutmak istedi, BMW Sauber’e geçeceğini tahmin ettikleri için. Montoya’yı da takımdan uzaklaştırmışlardı McLaren’a geçtiğini duyurduktan sonra).
Depremin Nico Rosberg’in kariyerini etkilediğini düşünmek de hiç yanlış olmasa gerek. BMW’nin ayrılması ve başkasına gitmesi, Nick Heidfeld’in kapılması gibi konularda hırslanan İngiliz takımın Rosberg’i 3 pilotlarından biri yerine getireceği Rosberg tarafından 15 Ekim günü doğrulandı, Webber’in 2006’daki yeri sabitken; Pizzonia ve Fin-Alman koltuk için kapışacaktı. 5 Kasım günü ise Rosberg’in Williams’ta yarışacağı resmi olarak ilan edildi. BMW tarafından keşfedilmiş, BMW’nin genç pilotlar programında zirveye çıkmış, 2002’den beri BMW motoru kullanmış tüm Formula 1 arabalarını test etmiş, BMW tarafından Formula 1’de olduğu gizli-saklı olmayan Alman pilotu 2006’da yarış kadrosuna katarak; Williams aslında BMW ile ayrılığın intikamını almıştı.
Aslında Williams da Nico Rosberg’de ilişkinin genel hatlarından memnun olsa da Alman pilotun o günlerde yaptığı açıklamalar, kendisinin birden fazla seçeneği olduğunu ortaya koyuyordu. Williams ile ilişkinin ciddileşmesinden önce, 2 seneliğine başka bir takımda yarışıp, gittiği yerde tecrübe kazanıp; onun ardından Williams’a dönebilme ihtimali vardı. Tüm arkadaşlarının üniversiteye gittiğini görünce, kendisine Imperial College of London’da aerodinami eğitimi teklifi gelince (Yani Mercedes’in şimdiki şef tasarımcısı John Owen’ın mezun olduğu okulda eğitim alabilirdi, Force India’nın söz konusu bölümden mezun olan aero performans mühendisi Sara Cabitza yerinde çalışabilirdi); Formula 1’de yarışmak yerine orayı tercih etseydi… Sadece Max Verstappen gibiler gelene kadar uzun bir süre boyunca 17 yaşında Williams test eden, en genç pilot ünvanı’na sahip olmakla yetinebilirdi ve sadece öyle tanırdık kendisini.
Oysaki 2002 yılında Nico Rosberg’in yaptığı siftah Williams günlerinde ekşi sözlük camiası’nda dünyanın en çok 5. olmuş pilotu denilmesine doğru gitti, pasaportunda Britney Spears’ın fotoğrafına maruz kalmasını sağladı, 169 yarışta 920.5 puan-28 podyum-15 pol-10 en hızlı tur ve 8 galibiyet kazandırdı. (her ne kadar taraftarlar uzun süreden sonra Mercedes’in kazanmasından sıkılsa da) takım arkadaşı Lewis Hamilton ile girdiği sağlam mücadele, her ne kadar sonucu mağlubiyet olsa da sağlam bir ikincilik getirdi. Bundan 13 sene önce ne BMW, ne Williams, ne Gerhard Berger, ne Mario Theissen, ne de baba Keke Rosberg; Barcelona’da atılmış turların neyle sonuçlanacağını bilemezdi. Son olarak Nico Rosberg ne kendisine test şansı veren BMW’ye, ne bugünün temellerini attığı ve 4 sene yarış kazandığı Williams’a tam olarak yar oldu. 90’lı yılların sonunda Team MBM takımına ait kartının yanında yer alan AMG’nin sahibi Mercedes’in yıldızlaştırdığı biriydi aslında!
Tunç Aras