2017 Bahreyn Grand Prix – Yarış Analizi #3

Silverstone’da düzenlenen 2017 Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) ilk yarışına destek olarak düzenlenen organizasyonlar 2017 Avrupa LeMans şampiyonası, Avrupa F3, Formula V8, Donington’daki BTCC, Formula 1’e destek olarak düzenlenen halen de eski ismiyle GP2 olarak anmaktan kurtulamadığımız Formula 2 ile motorsporlarına doyduğumuz 14-17 Nisan 2017 haftasonunun Bahreyn Grand Prix’i yarış izlenimine hoş geldiniz. Yarışın Türk saatiyle 18:00’da başlamasından ve referandum takip sürecinden dolayı rötarla ancak salı sizinle beraber olabiliyoruz. Yağmurlu Çin Grand Prix’inin hemen ardından, çöl ortasında koşulan Grand Prix’imizin podyumu sezonun açılış yarışı Avustralya Grand Prix’iyle tamamen aynı oldu ve yarışın iç yüzünü anlatacağız.

İlk önce Bahreyn Grand Prix’inin seyrini, yarışta lastiklerinden memnun olmayıp; sıralamalarda veya yarış esnasında geri düşenlerin belirlediğini belirtelim. Kuru zeminde koşulsa da yarış, tutunmanın azlığından ve lastik basıncından şikayet edenler boldu. Bu yüzden doğru zamanda lastik değiştirip, yabancı terimle undercut (erken pite girmek) yaparak, taze lastiklerinizi dibine kadar kullanmanız gerekiyordu. Formula 2’de ilk yarışta Artem Markelov bu taktiği mis gibi uygularken, pit zorunluluğu bulunmadığı için sprint race olarak isimlendirilen ikinci yarışta bu sefer Charles Leclerc; lastiklerini tazeleyip önündeki pilotların Grand Theft Auto Vice City’de taksi kullanırken, shift tuşuna basarak öndeki arabaların üzerinden zıplar misali geçişlerle yarışı kazanacaktı (Leclerc’in geçişleri yukarıdaki video’da). Markelov’un ikinci yarıştaki undercut’ı erken yapıldığı için olması gereken etkiyi göstermemişti. Force India’ların kötü sıralamanın ardından 2 araçla puan kazanmalarını, Valtteri Bottas’ın ilk podyumunu galibiyete çevirememesini, Lewis Hamilton’un ikinci oluşunu ve Sebastian Vettel’in zaferini bu çerçeveden incelemek gerekiyor.

O yüzden konu bütünlüğü açısından yarışın tamamını ön sıralardaki Mercedes – Ferrari – Red Bull üçlüsünü masaya yatırarak yorumlayalım. Önceki yarışlar Çin ve Avustralya gibi olaysız dönülen ilk viraj ardından yarışa kariyerinde ilk defa lider olarak başlayan Mercedes pilotu Valtteri Bottas liderliğini korurken, Sebastian Vettel temiz tarafta başlamanın avantajıyla Mercedes’in yıldızı Lewis Hamilton’u geçerek önemli bir hamle yapacaktı. Haas ile ilk puanlarını geçtiğimiz yarış kazanan Kevin Magnussen’in elektrik problemi nedeniyle 10. turda aracını kenarıya çekmesi Acaba güvenlik aracı mı gelecek? sorusunu kafamızdan geçirse de beklenen güvenlik aracı, pit yolundan çıkan ve ilk viraja dalmak isteyen Toro Rosso pilotu Carlos Sainz Jr.’ın, Williams çaylağı Lance Stroll’a yandan girmesi nedeniyle gelecekti.

Vettel’in undercut’ını etkili kılan olaylardan biri fotoğrafta gözüktüğü gibi Hamilton’un önünde ilk virajı dönmesiydi.

Güvenlik aracı öncesinde Vettel 10. turda pite girerek undercut’ını yapmış ve 11. sıraya kadar düşmesinin ardından yükselme peşinde koşuyor, yarışa 6. sırada başlayan Max Verstappen buna rağmen Ferrari’den Raikkönen’i geçip, Mercedes’leri tehdit ediyor ve telsizden Ferrari undercut yaptı, haydi biz de çözüm üretelim. Herkesten hızlıyız. diyerek açlığını gösteriyor, Bottas arka lastiklerinden şikayet ediyor ve basınç problemini belirtiyordu. Vettel’den bir tur sonra undercut yapanlardan Verstappen’in pitin ardından bozulan arka frenleri kendisini duvara monteleyecek ve Hollandalının ön sıraları karıştırmasını engelleyecekti. Güvenlik aracı piste geldiğinde ise, 13. turda, lider giden Bottas, Hamilton ve Red Bull’un tek kalanı Daniel Ricciardo birbirlerini takip ederek pit yolunda gözüktüler. Hamilton yanlış ata oynayıp Ricciardo’yu pit yolu girişinde engelleyecek ve bu yüzden kendisine 5 saniye ceza verilecekti. Bottas ise taze süper yumuşak lastiklerine rağmen arkadan kaymaya devam etmekteydi. Mercedes tek adama odaklanarak, yarış devamında bir yumuşak ve bir kullanılmış yumuşak stratejisi sürdürecek Hamilton’u, Bottas’ın önüne 2 kere geçirecek ve Vettel’e yetişmesini umacaktı. Ancak yarışın başındaki Mercedes kararsızlığı, Hamilton’un gereksiz hareketi ile birleşince Vettel’in yarışı kazanmasının önündeki engel sadece kendisiydi; her ne kadar güvenlik aracı girdiğinde Aaa yine mi bu güvenlik aracı? dediğini ifade etse de. Ricciardo da güvenlik aracı gelene kadar 5.’likten üçüncülüğe yükselse ve kendi ifadelerine göre kazanacak şansa sahip olsa da yumuşak lastiklerini ısıtamadığı için formunu kaybederek, yarışta ortalama bir performansı olan Ferrari’nin ikinci pilotu Raikkönen’e ve Williams’tan Felipe Massa’ya pist üstünde geçilerek 6.lığa kadar düşüp, ardından yarışı 5. tamamlayacaktı. Mercedes’in lastik problemleri ve tepki yavaşlığı kadar, Red Bull’ların kendi ayaklarına sıkması da yarış galibi Vettel’in yalnızlığını pekiştirmiş oldu.

Şampiyona ilerledikçe ve Hamilton Vettel’in hemen arkasında sıralandıkça, Bottas’ın yine geriye çekilmesini beklemek yanlış değil.

Yarışın podyum sonucunun gelişim seyrini anlatırken öndeki 3 takımın analizini de yapmış olduk aslında. Ancak takım takım bahsetmekte fayda görüyorum açıklamalar ve haberler izlerinden gidip. Mercedes takımlarda Ferrari’yi 3 puan geride takip ederken, Bottas’ın telsizlerinde ilk pit öncesi geçen lastik basıncı konuşmalarının kaynağını grid’de araç üzerinde uğraşırlarken jeneratörlerinin bozulması ve bu yüzden Fin pilotun olması gerekenden 1 psi’dan (1 pounds/inc^2 = 0.068 bar) daha fazla bir basınçla yarışa başlaması olarak gösteriyorlar. Takımın hatası, Çin’deki puan kaybedişlerin ardından Bahreyn’deki sıralama sonucu ile bize Sisu’nun anlamını öğreten Bottas’ın karizmasının yarışta Hamilton’a yol ver! takım emirleriyle bozulmasına da yol açmış oldu. Toto Wolff yarışın ardından, araçların biri diğerinden daha iyi turlar atmaktaysa ve aralarında başka takımdan rakip bulunmuyorsa; hemen yer değiştirme yaklaşımında bulunacaklarını belirterek, olası bir Hamilton – Vettel şampiyonluk mücadelesinde Bottas’ı tam bir ikinci pilot konumunda olacağını ortaya çıkarıyor. Bottas’a ilk galibiyetini beklemesi için sabretmek kalıyor. 2007’ye benzeyen şampiyonluk mücadelesinde Mercedes’in hızlı kararlar vermesi, lastik değiştirirken kullandıkları tabancalara dikkat etmeleri (pit’leri yavaştı), kardeş katliamı yapmamaları kadar Hamilton’un da fevri davranmaması gerekiyor.

Yukarıdaki paragraflarda Kimi Raikkönen’i Ferrari’nin ikinci pilotu olarak nitelememin nedeni sıradan bir sayı yerine Raikkönen’in performans olarak o görevi üstlenmesiydi. Fin pilot kötü start ile 2 sıra geriye düştü 5. Başladığı yarışta ama büyük patron Sergio Marchionne’den eleştiri aldığı Çin kadar da kötü olmayınca durumu, bir şekilde 4. olarak takıma puan getirebildi. Araçtan ve takımdan anlık olarak şikayet edip, anlık olarak da memnun kaldığı kulaklarıma kazınmış durumda (yukarıda takıma Beni ne zaman pite alacaksınız? diye fırça atmakta). Ferrari’yi genel olarak açıklarsak da takımın undercut’ın planlamasını şahane yaptığını görmekteyiz ve Sebastian Vettel pitten çıktığında arka sıralarda olsa da McLaren’dan Fernando Alonso, Renault’tan Jolyon Palmer gibi puan potasının hemen altında savaşanların önünde ve açık koridordaydı. Bu yüzden yarışı kazandığında Vettel’in yaptığı ilk iş, telsizden takımın paskalyasını İtalyanca kutlamak ve Teşekür ederim. Araç da beni çok mutlu ediyor. şeklinde konuşmaktı ve Avustralya’da da bahsettiğimiz üzere araçtan çıkınca tüm takım ekibiyle kucaklaştı. İtalyanca konuşmalardan önce ise Vettel’e Ne yarıştın be, en hızlıydın. mesajı çekilecekti (aşağıdaki videoda yer alıyor). Bahreyn’den sonraki sezon içi testlerinde direksiyon sallayacak Alman pilot, açıklamasındaki Şampiyonluğu kazanmak için Mercedes’i yenmek gerekiyor ve yarıştan yarışa bunu başaracağız. cümlesinin arkasında durmaya çalışacak.

Ferrari bahsini bitirmeden önce İtalyan takımın 2008’den sonra ilk defa, sezonun ilk 3 yarışından 2’sini kazandığını hatırlatalım. Ayrıca twitter’dan denk geldiğim blogger Kahran Vohra’nın da Bahreyn ile değişik bir istatistiği bulunuyor: 2011’de iptal edilmesinin ardından 2012’den beri düzenlenen Bahreyn’i kazanan her pilot, sezonu şampiyon kapadı. Arşivimize bunu ekleme gereği duyuyorum. Bu arada Ferrari padokta çok İtalyan olmakla ve çok İtalyan çalıştırmakla eleştirilen şahlanan atların takımlar kupasını da Politecnico di Milano’da makina mühendisliği eğitimi almış, 2008 Ocak’tan beri takımla çalışan şef mühendis Matteo Togninalli’nin alması güzel bir mesaj.

Max Verstappen’in yarışı dümdüz bariyerlere girmesiyle bitse de tekrar başarıya aç olduğunu telsiz mesajlarıyla ortaya koydu.

Çin Grand Prix’inde peşpeşe giderek Sebastian Vettel’i kovalama seviyesine geldiğini o yarış analizimizde anlattığımız Red Bull takımının geri döndüğü hem sosyal medyada, hem blog’umuzda yapılan tartışmalardan biriydi. Avusturyalı takım rüzgar tünelleri, bilgisayar destekli hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) ve pist üstü verilerinin birbirine uymamasından müzdaripti ve bu durum aracın uygun ayarlarının dar bir pencereden yapılmasına neden olmakla beraber, aracı dengesiz de kılıyordu. Ancak, yukarıda yazdığımız üzere frenlerinin gazabına uğrayan Verstappen ile güvenlik aracı periyodunda lastiklerini ısıtamadığının Daniel Ricciardo’nun büyük puanları hedefliyorlardı (Ricciardo’nun düşüşlerinden biri olan Raikkönen’e geçilmesi aşağıda). Yarış sonrası Ricciardo’nun yaptığı Yarış başında öndekilerin kuyruğuydum. Sürekli kayıyorlar ve benden daha çok zorlanıyorlardı. Rahattım ve lastiklerimi koruyabiliyordum. Düşündüm o an podyum değil, galibiyet bile alabilirdim. Güvenlik aracı da bize yaradı, 3.lüğe yükseldim ama sonrasında işlerimiz hedeflediğimiz gibi gitmedi. açıklaması da Verstappen’in bahsettiğimiz açlığı kadar iyi yarış hedeflediklerine ve düzeldiklerine kanıt olarak sürülebilir. Ama daha fazlası için Helmut Marko’nun Uyum problemi çözümü için Barcelona’yı beklemek gerek. sözüyle işaret ettiği, 2 sonraki yarış İspanya Grand Prix’ini beklemek gerekecek. Yalnız Mercedes’ler veya Ferrari’lerden en az birinin güçten düştüğü karmaşık ortamlarda, Red Bull’un podyuma çıkmamasının tek sebebi yine kendileri olacaktır. O yüzden hemen ardımızdaki yarışta bile Red Bull’un podyumda olması imkansız değil.

Avustralya 2017 ile Bahreyn 2017’nin sonuçları çok benzeşiyor. İlk 4 sıra tamamen aynı kalırken, Red Bull ters kaderle 5. sırayı koruyor (Max Avusturya’da 5.yken Ricciardo yarış dışıydı). Felipe Massa ise geriye kalanların en iyisi konumunu Avustralya’daki gibi devam ettirmiş. Massa Çin’de lastiklerini kullanamayanlardan olurken, Bahreyn’de ise 8.likten ilk turda Nico Hülkenberg ve Raikkönen’i geçip 6. sıraya kadar çıkacak, güvenlik aracı gözüktüğünde herkesin pite girdiği 13. turda takımı Williams’ın hızlı pitstop’u ile avantaj yakalayacak, lastiğini ısıtamamış Ricciardo’yu da pist üzerinde geçerek 4. sıraya kadar yükselecekti. Ancak Brezilyalı arabasının geri kalanların en hızlısı olması nedeniyle fazla dayanamayarak; alabileceği en iyi sonuç olan 6.’lıkta kaldı. Eşi, çocuğu, babası ile sevincini paylaşan Massa’nın anında SkySportsF1’de yaptığı açıklamalarda Bugün Frank Williams’ın doğum günü, tamam o zaferi hak ediyor ancak aldığımız 6.lık zafer gibi hissettiriyor. dediğini kayda geçirelim.

Felipe Massa’nın Instagram’ından aldığım eşine sarıldığı bu fotoğrafta alt yazı olarak, “Yarışımla gurur duyuyorum. Aileme ve takıma teşekkür ediyorum. Paskalyanız kutlu olsun.” yazmaktaydı.

Massa takımın aldığı en iyi sonuç 6.lığı tekrarlayıp, neden emekliliğinden vazgeçirildiğini anlatırken; takımın çaylağı Lance Stroll üçüncü yarışında da klasmana giremeyen tek pilot oldu yarış dışı kalarak. Kanadalı pilot hakkında takım patronu Claire Williams Ona çok güveniyoruz. Eğer puan alırsa Frank’e büyük bir hediye olur. şeklinde konuşmuştu yarış öncesi ama Stroll 12. sıradan başladığı yarışta ilk turda 2 sıra kaybetti ve lastiğinde yanık oluşması nedeniyle erkenden pit ziyaretinde bulundu. Tam undercut stratejisi işlemeye başlıyordu ki bir anda radyatöründe Sainz Jr.’ın darbesini hissederek yarış dışı kaldı. 2006’da Nico Rosberg’den sonra ilk defa 3 yarış ardı ardına tamamlayamayan ilk Williams pilotu Stroll’un, önceki yarış Çin’e nazaran burada bir hatası yoktu. Ancak 3 yarışta sadece 52 tur atabilen Stroll’un bu istatistiği, iyileşip direksiyona dönerek Bahreyn’de yarışan Sauber pilotu Pascal Wehrlein’in attığı 56 tur ile karşılaştırıldığında; çaylak pilotumuzun 4 tarafını kontrol ederek artık bir yarış tamamlamayı hedef alması gerektiğini anlıyoruz.

Lance Stroll yine bir darbenin kurbanı oldu ancak bu sefer hata kendisinde değildi. Ancak Kanadalı pilot 11 sene sonra Wiliams’ta görülmeyen bir olaya imza atarak 3 kere ardı ardınan bitiş çizgisini göremedi.

Takımlar şampiyonasında Massa’nın tek başına puan alması Williams’ın işine gelmiyor ve her 2 pilotuyla 3 yarışın ardından puan alabilen 3 takımdan (diğerleri Ferrari ve Mercedes) biri olan Force India sıralama turlarının kaybeden takımıydı. Az sıcaklıkta performansları düşerken, Sergio Perez, aracını kenarı çeken Sainz Jr. nedeniyle dalgalanan çift sarı bayraklar altında turunu geliştiremeyip Q1’de elenirken, takım arkadaşı Esteban Ocon’un gücü 14.lüğe yetmişti. Ama yarış pembe panterler için farklı seyirde gidecekti. Perez ilk turda 5 pilot geçerken, Ocon ise ilk turda 4 sıra yükselecekti. Taze süper yumuşak lastikleriyle 13 tur boyunca istikrarlı yükselişine devam eden Perez, güvenlik aracını fırsat bilip pite girmeden önce 7. sıraya kadar çıkmıştı ve yarışını da o konumda bitirdi. Bu arada Meksikalı ardışık 13. puanını kazandı. Takımda keyiflerin yüksek olduğunu anlamak için Perez’in tshirt’ini ters giydiğini farkeden Ocon video’sunu da paylaşalım.

Ancak takımın genç kanadı Ocon’a güvenlik aracı yaramayacaktı. Fransız pilot pite 11. turda girmişti ve bu yarış hızında akan pit kendisine tam 5 sıraya mal oldu. Yüzündeki gülüşünü eksik etmeyen Ocon yarışın ilk virajlarında edindiği konum 10.luğa tekrardan erişerek, bu sefer bırakmadı peşini. Sezondan önce Hedefim tüm yarışlarda puan almak. şeklinde açıklama yapmış Ocon, yarış sonrası Artık 10. olmak istermiyorum. kıvamında konuşsa da ardı ardına elde ettiği 3. 10.’luğun moralini bozduğunu hiç sanmıyorum. Ocon’un daha önce Shakhir pistinde direksiyon sallamadığı da notlarımıza geçsin. Force India’nın pitstop istikrarından da bahsetmek gerekiyor. Williams bu yarışta Felipe Massa’nın 2.34 saniyede 4 lastiğini değiştirerek en hızlı pitstop süresine yine sahip olsa da Force India Perez’in lastiklerini 2.46 saniyede değiştirerek 2. sırada ve Ocon’un lastiklerini 2.66 saniyede değiştirerek 4. sırada yer alıyor bu da Force India’nın alkışlanacak bir yönü.

Yukarıdaki fotoğrafta podyumu alkışlayan bir pist görevlisi gözüküyor. Yarış başında Magnussen’in aracını çekmişlerdi.

Kevin Magnussen Çin’de Haas adına ilk puanlarını almıştı ancak Danimarkalı genç pilot Q1’de dalgalanan çift sarı bayraklardan müzdaripti, yanlış zamanda yanlış yerde olmasından dolayı sıralama turunda 20.likle yetinecekti. Vaz geçmeye nedenimiz yok, her şey olabilir ve elimizden geleni yapacağız. derken Magnussen, 8. turda aracının trafosuna kediler girmesi nedeniyle yarış dışı kalarak şanssız haftasonunu neticelendirdi. Aracını kenarı çekene kadar çoktan 5 sıra kazanmıştı oysa ki.

Haas takımının Force India ardından yorumlanmasını sağlayan pilot ise 17 Nisan 2017 günü 31 yaşına basan Romain Grosjean oldu. Fransız pilot yarışa 9. sırada başlamıştı. Güvenlik aracından hemen önce girdiği için pite, Perez’in 12 saniye avantaj kazanıp önüne geçmesiyle bir sıra geriye düştü ama Renault pilotları Jolyon Palmer ve Nico Hülkenberg’i de undercut ile geçtiğini unutmamalı Grosjean. 8. olmayı başararak Haas’ın en iyi sonucunu tekrarlamakla beraber, 2017’nin kendi adına ilk puanlarını kapmış oldu. Grosjean’in keyfinin cumartesiden beri iyi olduğunu anlamak içinde yukarıda Haas F1’in 1 numaralı yarış mekanikeri Ian “Pup” Staniforth’a doğum günü hediyesi olarak sıralama sonucunu verdiğini paylaşalım. Telsizde Doğum günün kutlu olsun Pup diye şarkı söyledikten sonra, Çok kötü şarkı söylerim diyen pilota telsizden; Çok şahane, zevkle şakıyorsun. diye cevap gelecekti.

Hülkenberg’in nadir yarış fotoğraflarından biri yukarıdaki. Alman pilot nihayet Renault’a puan kazandırmayı başardı, fotoğraftaki Romain Grosjean’in kullandığı Haas’a da geçilse de.

Bahreyn 2017’de Renault için sıralama turları gündüzse eğer, yarış ise geceydi. Takım her 2 pilotu Hülkenberg ve Jolyon Palmer ile sıralama turlarının üçüncü seansına kalabilme başarısı göstermişti. 10.luk, 1 senedir takımda yarışan Palmer’in aynı zamanda ilk Q3 macerası olurken, Hülkenberg ise 7. sıradaydı. Pole kaptığım 2010 Brezilya GP’si kadar iyi bir tur attım. derken Alman pilot sıralama turları ardından, yarış boyunca aşırı ısınan lastikler yüzünden 9.luğa kadar geriledi ama Renault takımına 2017’nin ilk puanlarını vermiş oldu. Böylece 2016 Japonya’dan beri, yani 8 yarış sonra takım puana kavuştu.

Çin Grand Prix’i analizimizde Palmer için alarm zillerinin çaldığını duyurmuştuk. İngiliz pilot Bahreyn öncesinde aracıyla doğru düzgün tur atamamış olmaktan şikayetçiydi Avustralya’da kazalı ve Çin’de yağmurlu geçen antrenman seansları sonrasında. Sıralamada kendisini geliştirdi ancak bu sefer de pist üstü mücadeleye kurban gitti yarışı. Daniil Kvyat ve Fernando Alonso ile 30’lu turlara kadar mücadele eden pilot, ön kanadının parçalarından bir bölümünü Kvyat’a hediye etti ve kendisini puan potasında tutacak formu kaybetti.

Burada Palmer için bir parantez de açalım yarış formu haricinde. 17 Nisan 2017 günü Felipe Nasr, Renault F1’in twitter’daki bir fotoğrafına Haydi beyler! Palmer burada ne sikim yapıyor? (WTF) Lütfen Felipe Nasr ile yarışın hemen! şeklinde mention atacaktı. Ardından Felipe Nasr Selam beyler. Twitter’ım hacklenerek söz konusu mesajı attı. Rahatsızlık için özür dilerim. Tüm parolalarımı değiştirdim. dese de sağda solda ilk tweet’in fotoğrafları çekilmişti bile. Sauber’e geçen sene puan kazandıran Nasr başkası sayesinde veya değil, kendisinin reklamını yapmakta haklı gerçekten de.

Pascal Wehrlein, fotoğrafta arkasında duran Daniil Kvyat’a geçilmemeyi başarırken; artık iyileştiğini de göstermiş oldu.

2017’de Sauber’de yarışması planlanan, ancak Race of Champions’taki kazası nedeniyle iyileşme aşamasında olduğu için yeterli fiziki kondisyonu bulunmadığından sezonun ilk 2 yarışına giremeyen, bu konuda eleştirilse de diğer pilotlar tarafından; yarışmama konusunda haklı olduğunu kabul ettiğimiz (boynunda robot gibi bir sabitleyici ile yattığı fotoğraflar paylaşıldı) Pascal Wehrlein nihayet Bahreyn’de Sauber ile piste çıkacak güce sahip oldu. Alman pilot sıralama turlarında sadece takım arkadaşı Marcus Ericsson’u değil (19. olacaktı), aynı zamanda sorunlarını anlattığımız Force India ile sorunlarını anlatacağımız Toro Rosso’ları da geçmeyi başarmıştı 13. olarak. Sauber’in tek pitstop taktiği uygulayan tek takım olduğu yarışta Wehrlein uzun süredir uzak kaldığı yarış temposuna kolaylıkla alıştı, lastiklerini korudu ve puan potasındaki pilotlardan birinin daha sorun yaşamasını pusuda bekleyecek pozisyon olan 11.’likle yarışı bitirdi.

Wehrlein herkes gibi süper yumuşak lastik ile piste çıkarken Ericsson yarışa yumuşak lastik ile çıkan tek pilottu ve güvenlik aracı periyoduna kadar 8.liğe kadar yükselmeyi başarmıştı ancak İsveçli pilota uygulanan kumar tutmayacak ve pilot taze lastiklerini güvenlik aracı öncesi ve esnasında takan pilotlara bir bir geçilip, bitime 7 tur kala 14.lükte götürdüğü yarışta vites kutusu arızasıyla arabasından çıkmak zorunda kaldı. İşin ilginci takım arıza olduğunu da Ericsson söyleyene kadar anlayamamış. Yukarıdaki video’da Tamam pes ediyorum. Bozuldu. diyor Ericsson ve yarış mühenisi Hayırdır ne oldu? diye sorunca Vites kutusu bozuldu diye yineliyordu. Wehrlein’in formunun yüksek olması durumunda Ericsson’un gözden düşme ve koltuğunu kaybetme tehlikesi olabilir, tabi burada kendisinin sponsoru olduğunu göz önüne katmıyoruz.

Force India’ya sıralama turlarının kaybedeni demiştik yukarıda. Takım yarışta muhteşem bir geri dönüş yapmış olsa da antrenman, sıralama turları ve yarışta başı beladan kurtulmayacak Toro Rosso, Bahreyn haftasonunun kaybedeni oldu. Sainz Jr. ikinci antrenmanlarda egzoz arızası nedeniyle yarıda bıraktı. Aracın tüm kablo sistemi ve egzoz etrafı ortaya çıkan devasa ısıdan dolayı değiştirilirken, serbest antrenmanların üçüncüsünde problemsiz tur atabilen İspanyol pilotun sıralama turu ilk seansta motor sorunu nedeniyle sona erdi. Halbuki açıklamalarda Avustralya dahil en iyi performansımıza sahiptik. Q3’e çıkabilecek kapasitem vardı. diyecekti. Yarışa 16. sırada başlayan Sainz, 5 sıra ile ilk turda en çok adam geçen pilotlardan biri olurken, yazımızın başlangıcında anlattığımız gibi pit çıkışında, normal seyrinde virajı dönmeye çalışan Lance Stroll’un radyatöründe yarışını noktaladı. Güvenlik aracının girmesiyle herkesi pite sokan Sainz’in, her ne kadar 2 pilot birbirini suçlasa da, kazada hatalı olduğunu söylemiştik ve bu yüzden İspanyol pilot süperlisansına 2 ceza puanı yazılmasına ek olarak Rusya’da geçerli olmak üzere 5 sıra grid cezası aldı. 2014 Bahreyn GP’sinde pitten çıkan Pastor Maldonado da yarış çizgisindeki Esteban Gutierrez’e aynı şekilde vurarak, Sauber pilotuna takla attırmanın karşılığında suçlu bulunup; aynı cezayı almıştı.

Toro Rosso’nun yarışta son kalan pilotu Kvyat’ın da yarışı pek parlak başlamamıştı. Rus pilot 11. sırada başlamasına rağmen taze süperyumuşak lastiklerinden anlık verim alamadı ve üstüne önündeki arabaya çarpmamak için pist dışına seyahat ederek kendisini 18. sıraya kadar düşmüş buldu ki yukarıdaki video’da 1.34’te gösterilmekte kimden kaçtığı. Ardından pist üzerindeki tüm mücadelelere katık olarak puan alamasa da zevk almaya baktı. Ancak Avustralya’da 2 aracıyla puan alan takımın, bu başarının hemen ardındaki 2 yarışta fire vermesi pek açıcı değil.

Analizi yapılacak son takım, Fernando Alonso’nun Indy 500’e katılım kararı vermesiyle motor sorunları haricinde gündeme oturmayı başarabilen McLaren. Takımın ikinci pilotu Stoffel Vandoorne aracın enerji geri dönüşüm sistemlerinden (ERS) biri olan ve turbodan enerji geri dönüşümü sağlayan MGU-H sorunu nedeniyle yarışa başlayamadı bile. Hollandalı pilot cuma günü her 2 antrenmanda da MGU-H sorunu nedeniyle yarıda bırakmıştı seansları. Bu yüzden sıralama turlarında yavaş kalması anlaşılabilir bir durumdu Vandoorne’un. Alonso ise tüm antrenman seanslarını sorunsuz geçse bile Honda’nın kara bulutlarıyla Q2’ye çıkabildiği sıralama turlarında karşılaşacaktı. Matador son 2 yarışta yaptığı gibi aracın suyunu çıkarıp, orta sıraları karıştırmayı hedefliyordu ki tur bile atamadı sıralama 2. bölümünde. Alonso değiştirilen motoruyla gerekli kalibrasyonlar yapılmadan yarışa katılacağını ve zaten az olan gücün daha da azalacağını söylemişti sıralama turlarından sonra yaptığı açıklamada. Her ne kadar yarışın çoğunda 11 ile 13. sıralar arasında pozisyon mücadelesi verip puan potasına yaklaştığını yarış boyu görsek de İspanyol pilotun telsizden geçtiği Düzlük başındayken 300 metre gerimdeki pilotlar beni nasıl geçebiliyor? Hayatımda hiç bu kadar güçsüz bir motorla yarışmamıştım. mesajı asist iken, hemen ardından takımın sorduğu Lastiklerin nasıl? Plan B’ye geçelim. sorusuna Alonso İstediğini yap dostum. diye cevap vererek golünü de gösterecekti. Ardından McLaren’in yarıştaki tek pilotu motor sorunu nedeniyle bitime 3 tur kala yarışı bıraktı. Ancak İspanyol basını halen Alonso puan için savaştı sonuna kadar ve başaramayınca, aracını kenarıya geçti. şeklinde bir görüşe de sahipler. Yarış sonrası Zak Brown yaptığı açıklamalarda Honda’ya tehdit ile iş yaptıramayacaklarını, hemen hızlıca bir gelişimin beklenmesinin doğru olmayacağını, sezon ortasında şasi ve motor gelişmelerinin planlandığını, Alonso’nun iyi bir takım oyuncusu ve takımdaki herkesle iyi anlaşan bir pilot olduğunu aktarıyordu.

2017’nin alışıldık manzarası duran McLaren Honda fotoğrafı Stoffel Vandoorne’u ifade ediyor bu sefer.

Yarışa katılamayan Stoffel Vandoorne çoktan twitter’da koşu bandı üzerinde fotoğraf çekerek Beyler koşuya çıkıyorum. Pazar günü işiniz var mıdır? diye yazarak, olayı unutmaya başlamıştı bile. Alonso’nun Renault ile konuştuğu dedikodusu, telsizden verilen mesajlar, Honda Formula 1 patronundan uzak verilen pozlar, McLaren’in Honda’dan ayrılabilme ihtimali; hep takip edilmesi gereken haber konuları. Ayrıca 2016’da Bahreyn’de Vandoorne ile puan alan ancak 2017’de başarısızlıklarına başarısızlık ekleyen McLaren’in takımlarda halen sonuncu olduklarını hatırlamaları da gerekiyor. Antonio Giovinazzi’nin 12.liğini, Wehrlein 11.liğe taşıyarak sondan bir öncekilik sıfatını kazanmayı daha da zorlaştırdı.

Yazımızın kapanışını yaparken özellikle yarış başında DRS açmanın yasak olduğu turlarda Bahreyn GP’sinde eğlenceli mücadeleler seyredildiğini ve geçişler olduğunu belirtmek gerekiyor. Ayrıca pist yapısı gereği, Çin’deki DRS’nin çok etkili olmaması durumunu Bahreyn’de de dillendiren bir pilot duymamış olmam, Aaa bak yine geçiş olmuyor. diyerek ilk yarışta gaza gelmememiz gerektiğini hatırlatıyor bizlere. Yarışın galibinin anlık dönüm noktalarına göre belirlenmesi, Ricciardo’nun bile kazanabilirim demesi ise sezonun ilerleyen günlerinde mutlu edecektir bizleri. Sadece Vettel ve Hamilton şampiyonluk için mücadele edecek olsa bile seyir zevki için oldukça çekici bir senaryo. 13 pilotun klasmana girdiği Avusturya GP’sinin ardından, Çin’de 15 ile yükselen klasmana girme sayısının; Bahreyn’de tekrar 14’e düşmesi ise pistler eski kıta Avrupa’ya yaklaştığı vakit tekrar yükselecektir diye düşünmekteyim.

Max’ın arka frenlerini kaybetmesi elektronik fren sisteminin yine güvenli olmadığını hatırlatıyor. Teknik olarak gelecekte sıkıntı çıkarabilecek başka bir husus ise T-Wing’ler. Bottas’ın T-Wing’i ikinci serbest antrenmanlarda kırılarak Verstappen’in aracına zarar verdi, ardından serbest antrenmanların üçüncüsünde bir kere daha Hamilton’un gözünün önünde fırladı aynı kanat. Nihayet Mercedes, Yapıyı güçlendirdim ve artık baseball sopası ile de vursanız kırılmaz. tarzında bir açıklama yapacaktı. Ancak sağlamlığı arttırılsa bile shark finler ile t-wing’lerin kerblerin üzerine çıkıldığı zaman aşırı esnediğini ve arkadan kayma anında kontrolü zorlaştırdığını düşünüyorum. Aşağıdaki Roman Grosjean antrenmanlar kazası da bunu gösteriyor. Sadece bu yüzden değil, araçları daha da güzelleştireceğini düşünmekteyim.

FIA’nın güvenlik için yapacağı bir değişiklik de Bahreyn pit çıkışını düzenlemek olacaktır veya özellikle çaylak pilotlara nasıl girmeleri gerektiği öğretilmeli. Kimi Raikkönen’in oğlu Robin Raikkönen’in padokta herkese 5’lik çakması, Rob Smedley’in 2 çocuğu ve Felipe Massa’nın çocuğu ile şirin bir grup oluşturması, Christian Horner’ın da önceki evliliğinden olan çocuğu ile Geri Halliwell ve bebeğinden oluşan yeni ailesini birleştirmesi, genç erkekler ile evli yaşlı adamlar çetesi Niki Lauda – Flavio Briatore – Bernie Ecclestone’un bir araya gelmesi hoş enstantenelerdendi. Son olarak pistte arabalardan sonra en güzel kişi Chloe Stroll’du, belirtmeden geçmeyeceğim. 28 – 30 Nisan 2017 haftasonu, TSİ saat 15:00’da düzenlenecek Rusya Grand Prix’ine kadar, Bahreyn sezon içi testleri dahil olmak üzere diğer gelişmeler ile görüşmek üzere.

Tunç ARAS