Williams’ın Yeni Umudu: Pat Symonds

Pat Symonds… Formula 1’e 1982 yılında Toleman takımının yarış mühendisi olarak katılan 60 yaşındaki kurt mühendis. Toleman’da Ayrton Senna ile, Benetton’da Michael Schumacher ile, Renault F1’de Fernando Alonso ile çalıştı. Schumacher’in 1994 ve 1995’te Benetton kullanarak kazandığı şampiyonluğunda hem yarış mühendisiyken, hem de araştırma ve geliştirme departmanına başkanlık yapıyordu. Alonso’nun 2005 ve 2006’da kazandığı şampiyonluklarda da Renault takımının tüm mühendislik ekibinin lideriydi. Kariyerinde 32 yarış zaferi, 4 pilotlar şampiyonluğu ve 3 tane takımlar şampiyonluğu bulunuyor.

Formula One World Championship

2008 Singapur Grand Prix’inde Renault takımı 2. pilotu Nelson Piquet Junior’a “Kaza yap” emri verilmesinin ardından giren güvenlik aracı sayesinde Fernando Alonso’nun yarışı kazanması şeklinde özetleyebileceğim “crashgate” skandalının 2009’da ortaya çıkmasıyla Dünya Motorsporları Konseyi tarafından “5 sene FIA’nın düzenlediği tüm organizasyonlardan men edilme” cezası verilmesi Pat Symonds’ın hiçbir zaman bu başarılarını gölgeleyemedi.

 

1059869-16961678-640-360

Bu yüzdendir ki 2011 sezonunda danışmanlık yaptığı Marussia takımına danışman olarak görev yapma şansı bulmuştu ki aynı senenin haziran ayında teknik patronu Nick Wirth’i kovan takımın o görevini de uzaktan sürdürmeye başlamıştı. Tabi var olan yasağın arkasından çok da güzel dolaşarak. 2013 sezonunda yasağı bitince de Marussia’nın kırmızı-beyaz gömleğini üzerine geçirip pit duvarının en başında yerini almıştı. Takım patronu John Booth’a göre daha çok operasyonel ve yönetimsel konularla ilgilenen Symonds, kendi hesaplamalarına göre takımı %2.5 oranında hızlandırmıştı ve bana sorarsanız eğer 2013 sezonunda takım pilotlarının ikisinin çaylak pilotlardan seçilmesi yerine Jarno Trulli ve Timo Glock gibi tecrübeli pilotlar seçilseydi Marussia’yı “eski takımların” ensesinde görebilirdik.

Pat-Symonds_2937298

2013 sezonunda Pat Symonds’un FIA organizasyonlarında görev alma yasağı bitince kulisler Marussia’da devam edebileceği ve takımı geliştirebileceği tahminlerini yürütürken 16 Temmuz 2013 tarihinde Williams takımının sitesinde 2 tane deprem gibi açıklama yayımlandı. İlki, köklü İngiliz takımının felaket sezonu 2011 sezonunun ortasında teknik patron olarak göreve alınan ve 2012’deki yarış galibiyetli sezonun mimarlarından teknik patron Mike Coughlan’ın istifası haberiydi. Söz konusu bu kısacık metinde “Williams F1 takımı teknik patron Coughlan’ın istifasını duyuruyor ve anında takımdan ayrılacak. Kendisine 2011 yılından beri katkıda bulunduğu kayda değer gelişim için teşekkür etmekte ve gelecekteki amaçları için iyi dileklerimizi iletiyoruz.” cümleleri geçerken, ikinci haberde ise Symonds’un takımın teknik patronu olarak atandığını (aslında Symonds’ın ünvanı Chief Techical Officier iken, Coughlan ilk önce Chief Engineer Eylül 2011’den sonra ise Technical Director ünvanına sahipti) ve 19 Ağustos 2013’ten itibaren takımla beraber görev yapacağını açıklıyordu.

Macaristan Grand Prix’inden sonraki uzun Ağustos tatilinden sonra, 23-24-25 Ağustos tarihlerinde koşulacak Belçika Grand Prix’inde 5 yıl aradan sonra Pat Symonds’ı bu sefer lacivert-beyaz Williams gömleğini giymiş halde göreceğiz. Bu yüzden dün yani 22 Ağustos 2013 tarihinde takımın kendisiyle yaptığı röportajı tercüme ederek yazıma ekliyorum.

BSVyPAuIEAAofKd

Williams: Yakın zamanda Williams F1 Team’e teknik patron olarak atandınız. Bu yeni macera neyi gerektiriyor?

Pat Symonds: İlk önce Williams’ın iyi bir takım olduğunu söylemeliyim. Tesisleri üst düzeyde, oldukça fazla sayıda yetenekli adamımız var ve şimdiye kadar pist üzerinde aldığımız sonuçlar sahip olduğumuz kaliteyi yansıtamıyor. Bu yüzden mücadelem; neden böyle olduğunu analiz etmek, çalışanların yetkileri konusunda gereken değişiklikleri gerçekleştirmek ve gerçekten tek bir hedefe odaklanmak: performans.

W: Sizin için Williams’a katılmak ne anlama geliyor?

PS: Gerçekten komik, geçtiğimiz günlerde çok yakın bir arkadaşım yıllar önce Renault’ta çalıştığım zamanlarda “Renault dışında bir takımda çalışacak olursam bunun Williams olmasını isterim.” demecimi hatırlattı. Buraya gelmem çok uzun zaman aldı ancak buradayım artık ve yerimden memnunum.

Grove’da (Williams’ın merkezinin bulunduğu şehir) henüz birkaç gündür bulunuyorum ve beni ateşleyen şey hoş karşılanmamdı. 500’den fazla yeni isim ve tesislerde yolları nasıl bulacağımı öğrenmem gerekiyor, yani biraz okulun ilk gününü yaşıyor gibiyim. Gerçi gördüklerimden etkilendim; tesisler şahane, bir çok iyi kişi tanıyorum ve kendime güveniyorum.

W: Sir Frank Williams ile, yani eski bir rakibinizle, çalışmak ne anlama geliyor sizin için?

PS: Frank her zaman dişli bir rakip olmuştur ancak her an yüksek bir onur ve haysiyet ile rekabet eder. Bazen onu yendim, bazen de yenildim ancak her zaman saygı duydum. Şimdi rakiplerimizi yenmek adına çabalarımızı birleştireceğimiz için heyecanlıyım.

W: Kariyerinize baktığımızda birçok başarılı Formula 1 pilotuyla beraber çalıştığınızı görüyoruz. Peki içlerinde en ilginci kimdi şimdiye kadar?

PS: En ilginçler her zaman en başarılılar olmazlar ve yıllar süresince oldukça ilginç pilotlarla çalıştım. Farklı yönlerine bakarsanız, hepsiyle de çalışmaktan zevk aldım. Senna, Schumacher ve Alonso gibi başarılı pilotlarla görev yaptım ama eğer bir tanesini tercih edecek olsaydım Michael’in bende özel bir yeri var. Kesinlikle süper bir yetenek, ayrıca mühendis gibi düşünebiliyor. Ayrıca insaniyet açısından da iyi bir kişilik.

92HU-D087.jpg

W: Görebildiğiniz kadarıyla şu anki pilot dizilimi Valtteri Bottas ve Pastor Maldonado hakkında ne düşünüyorsunuz?

PS: Şu ana kadar sadece dışarıdan tanıyorum onları. Ancak Grove’daki ikinci günümde beraber zaman geçirme fırsatım olmuştu kendileriyle ve görebildiğim kadarıyla takımın ilerleme çalışmalarını izleme konusunda gayet istekli ve adanmışlar. Daha büyük başarılara erişmek adına onlarla beraber çalışmak için sabırsızlanıyorum. Adanmış ve zeki pilotlar olmalarıyla beni ateşlediler ve onlara yeteneklerini gösterebilecekleri araç vermeliyiz.

W: 30 yıllık Formula 1 kariyeriniz, sporun en başarılı takımlarıyla ve pilotlarıyla beraber zirvede olmanıza şahit oldu. 32 yarış zaferi, 4 pilotlar şampiyonluğu, 3 takımlar şampiyonluğu… Hangi başarınızdan en çok gurur duyuyorsunuz?

PS: Her zaman derim ki “Benim en iyi yarışım bir sonraki”. Geriye çok fazla bakma eğilimi olan bir insan değilim ama özellikle soruyorsanız 1990’ın ortalarında Michael ve 2000’in ortalarında Fernando günlerinde çok üstün zaferler kazanmıştık ve tabi ki en çok bunlardan gurur duyuyorum. Ama farklı açılardan yani yarış dışı anlardan da gurur duyuyorum. Yaptığım işler çeşitli kişi ve takımları büyüttü. Küçükken benimle beraber çalışıp da şu an farklı takımlarda önemli pozisyonlarda olan kişiler var. İnsanları geliştirmek ve onlara yol göstermekten çok zevk alıyorum.

Pat-Symonds-2

W: Williams’a ne getirmeyi umuyorsunuz ve çalışma tarzınızdan takım nasıl yarar sağlayabilir?

PS: Benim ilk amacım takıma başarıları geri getirmek. Beraber çalıştığım insanların o başarının zevkini tatmasını ve Williams’ı olması gereken yere taşıma yolunda parça olmasını istiyorum. Sanıyorum ki nelerin olup bittiğini analiz etmek ve durumu düzeltmek zaman alacak ama bu çalışmalar bana düşüyor.

W: Siz geldiğiniz an takımın durumunu düşünürsek, bu sezon içerisinde farklılık gerçekleştirir misiniz yoksa odağınız gelecek sene mi olacak?

PS: Sezonun geri kalanında bazı geliştirmeler yaşanacak. Kore ve devamına bile hazırlanmış yeni parçalarımız var. Bunlar benim birebir etkilediğim olaylar değil ancak gelişim programında görebildiğim şeyler. Umarım önümüzdeki yarışlarda durumumuzu geliştirmek için rüzgar tünelindeki ufak detaylara göz atma şansımız olur ve operasoyel aktivitelerle de ilgileneceğim tabi ki. Temel odağımız 2014’e yönelik ve aşırı zorlu bir program, son yıllarda bağlı kalacağımız en zorlu program. FW36 adlı aracımız planlarda olduğu gibi ve ilk önce ona odaklanmam gerekecek. Ama bu etkileşim detaylı değil daha çok süreç odaklı olacak. Umarım çabalar karşılığını verir ve takıma süreklilik içeren bir başarıya ulaştıracak yapı oluşturmamıza destek olur.

Williams takımı 2011 sezonunda ilk puanını sezonun 5. yarışında almıştı. 2013 sezonunda ise bundan çok daha kötü bir başarısızlıkla karşı karşıya İngiliz takım… Ancak sezonun tam ortasında, 9. yarış Macaristan Grand Prix’inde Pastor Maldonado’nun 10.luk ile getirdiği bir puanları var. Yine takım dejavu yaratarak yönetim ekibinde değişiklik yapıyor durumu düzeltmek ve takımı ileriye geliştirmek adına, hem de 2. kere sabıkalı (!) bir adamı getirerek. Aslında 2012’de yaşanan yükselme Mike Coughlan’ın başarılı bir mühendis olduğunu gösterse de 2013’e taşınmaması, eski teknik patronun ileri görüşlülüğünü sorgulatıyor.

Frank Williams’ın “Pat’ın takıma katılmasından gayet memnunum. Teknik yeteneği ve spor başarıları onun yerine konuşuyor ve eminim ki bilgi ve yeteneği, hepimizin uğruna oldukça uğraş verdiği başarıya katkıda bulunacak.” sözleriyle takımın CEO’su Mike O’Driscoll’ın Symonds’ın rakipsiz teknik ve yönetim yeteneklerine vurgu yaptığı açıklamalar; Pat Symonds’tan beklenenleri özetliyor. Yetkileri öncülünden daha genişletilmiş, daha tecrübeli ve 4 pilotlar şampiyonluk referansı bulunan İngiliz mühendis, tarihinin en başarısız günlerinden Williams’ı kurtarabilecek mi, 2014 sezonunda nasıl bir çizgi yakalayacak, büyük merak konuları.

 

Tunç Aras