Avustralya Grand Prix’i Mekanları: Melbourne’a Kardeş Adelaide mı?

2017 Formula 1 Sezonu, Türk Saati ile 08:00’da Avustralya Grand Prix’inde başlayacak. Böylece 1996 sezonundan beri Melbourne’deki Albert Park’ta düzenlenen yarış 2006’da Commonwealth oyunları (Genelde İngiliz İmparatorluğu’nun sınırları içinde bulunmuş 52 ülkenin katıldığı olimpiyat) tarihiyle çakışmaması ile 2010’da yarışın erken başlamasını engellemek ve Avrupa ülkelerinin daha rahat izlemesini sağlamak için ötelenmesi dışında; 20. kere sezonu başlatacak.

Şehrin hemen içinde bir park, yanında göl. 1996’dan beri bu manzara eşliğinde Avustralya GP’sine ev sahipliği yapan Albert Park’taki ilk sıralama turunu Jacques Villeneuve lider kapadı.

5.303 km uzunluğunda ve 16 viraja sahip Albert Park pistinin Formula 1 hikayesi ise Formula 1’in Avustralya’da Grand Prix düzenleme planlarının yapıldığı 80’ler ile ilgili. New South Wales eyaletindeki Sydney ve Victoria eyaletindeki Melbourne, Bernie Ecclestone’dan gelen yarış düzenleme fikrini reddedince; ihale South Australia eyaleti Adelaide şehrine kalıyor ve 1985’ten başlanarak 10 senelik anlaşma imzalanıyor. Ancak South Australia eyalet yönetimi, 1993 South Australia eyalet seçimleri öncesinde kontratın yenilenmesinde isteksiz kalınca, 1974 – 1976 arasında Melbourne valiliği (Lord Mayor) yapmış iş adamı Ron Walker; 1992 Victoria eyalet seçimleri sayesinde eyaletin yöneticisi (Premier of Victoria) olan Liberal Party’den Jeff Kennett’in desteğini alarak Formula 1’i Melbourne’a getiriyor ki kendisi 1983 yılında konu hakkında Ecclestone ile konu hakkında anlaşması olduğunu The Sydney Morning Herald’ın 14 Mart 2016 tarihli haberinde söylüyor. 17 Aralık 1993 günü ise Formula 1’in Adelaide’den Melbourne’a taşınacağı ve Albert Park’ta düzenleneceği resmi olarak duyurulurken 1994 ve 1995’te düzenlenen 2 Adelaide yarışın daha ardından Albert Park sahne alıyor.

Google Earth sayesinde Albert Park pisti ve içinde bulunduğu parkı şahane şekilde görebiliyoruz.

İsmini Melbourne’un güneyindeki park ve içindeki gölden alan Albert Park’ta Formula 1 düzenlenmesi tepki de alıyor. Şubat 1994’te Save Albert Park (Albert Park’ı Koru) isimli dernek kuruluyor. 1995’te Melbourne meydanında 20000 kişiyle toplanmak, Ecclestone’un Londra’daki ofisinin önünde protesto gösterisi düzenlemek, Kasım 1995’ten itibaren haftanın belirli günleri Albert Park’ta nöbetlemek (ki hala toplanıyorlar yarış günleri), pist için kesilen ağaçların kökleri yerinde ağaç taklidi yapmak gibi gösterilen ekibin amacı; Formula 1 yarışı uğruna halkın parasının çarçur edilmesine ve doğal bir güzellik olan Albert Park’ın halkın yararı yerine ticari kazanç için kullanılmasına karşı çıkmak, masrafların şeffaflığını sağlamakmış. Ancak pek de başarılı olamamışlar ki kendilerini başlarda destekleyen Labor Party (Liberal Party’nin rakibi) şehirdeki oteller, kumarhaneler, ticaret odası gibi kuruluşlar Formula 1 planları lehine davranınca; 1996 yılında desteğini çekmiş ekipten.

Save Albert Park organizasyonunun protesto gösterilerine ait yukarıdaki fotoğraf da henüz ilk yarıştan önce 1995’te çekilmiş. “Sirkini var olan pistlere gönder.” ve “Formula 1 taraftarlarının hepsi Albert Park’ta yarış destekliyor diye bir olay yok. Albert Park’ı koru.” pankartları da protestocuların ellerinde.

Sonucunda protestolara rağmen Victoria’daki Avalon veya Sandown gibi şehre uzak pistlerde havaalanı veya ağaç tepelerinin reklamını yapmak için yarış düzenlemek yerine (Ron Walker’ın bu cümlesi, Melbourne protestolarını anlatan 12 Mart 2015 tarihli Avustralya kökenli ABC kanalı haberinde geçiyor) 100 Milyon Avustralya Doları (yaklaşık 280 Milyon TL) harcamayla (49 Milyon AD’si birebir Formula 1 ile alakalı) an itibariyle dünyanın en çok ziyaret edilen parklarından biri olan Albert Park’ı şimdiki haline getirmekle kalmayıp, 21 yıllık tarihiyle Formula 1’in gözde mekanlarından biri arasına soktular. Üstüne 1983’te 2 şehrin istemediği, 1992’de 1 şehrin düzenlerken yenilemediği Avustralya GP’si artık eyalet seçimlerinde vaatler arasında yer alıyor. New South Wales eyaletinin 2015 seçimlerinde Liberal Party – National Party koalisyon adayı Mike Baird, kazandığı zaman yay şeklindeki metal ağ yapısıyla tanınan Sydney Harbour Bridge üzerinden geçecek Formula 1 araçları için uğraş vereceğini söylemişti ancak 12 Eylül 2015’te şu anki Victoria eyaleti lideri Labor Parti’den Daniel Andrews, Melbourne’un 2013’e kadar takvimde kalacağını Avustralya Grand Prix’i ait olduğu yerde yani muhteşem şehir Melbourne’de kalacak. sözleriyle ve yüzünde gülücükle duyururken, Mike Baird’e de Üzgünüm Mike. demekteydi.

Formula 1’in ticari başarısını gören Liberal Party Melbourne’daki Formula 1 yarışını ellere kaptırmamakta kararlı. Eyalet yöneticisi LP’li Daniel Andrews 2015 Avustralya GP’si ödül töreninde Jackie Stewart ve Ron Walker (gözlüklü) ile podyumdalar.

Ancak Melbourne sayesinde Avustralya’daki değeri artan Formula 1’e göz diken sadece Sydney değil. 15 Mart 2017 günü South Australia kökenli The Advertiser’da yayımlanan habere göre Adelaide Şehir Konseyi (City Council, Adelaide Metropolitan bölgesini yönetiyor ve konsey başkanı Adelaide’in Lord Mayor’u) üyelerinden avukat Alex Antic resmi bir mektupla South Australia hükümetine Formula 1’in şehre geri dönmesinin araştırılmasını önerdi. Ancak eyalet yönetimini elinde bulunduran Labor Party’li turizm bakanı Leon Bignell araştırma önergesine karşılık Bu şehir konseyi South Australia eyaletinin en rahatsız edici insanları. Eğer Grand Prix’i istiyorlarsa üzerine biraz para koyarlar, biz de trübünlerin doldurulmasını sağlarız ve vergi mükellefleri de sevinir. Bakın, Bathurst yarışının düzenlenmesi için bölge konseyi (New South Wales eyaletine bağlı Bathurst Regional Council, 42 bin nüfuslu bir il ve içindeki kent merkezi) 6 Milyon $ (16.8 Milyon TL) sağlıyor. Ama bu Adelaide palyaçoları 50 Bin $ koyup, bizden 100 Bin $ istiyorlar. Şikayet etmekte başarılılar ama vergi mükelleflerini mutlu etmek için ellerini ceplerine sokmakta değil. Grand Prix ile ilgilenmiyoruz. şeklinde bir açıklama yaptı. Bunun ardından konsey Formula E gibi serilerin düzenlenmesinin araştırılması konusunda son bir çaba gösterip gösterilmeyeceğine dair eyalet hükümetiyle tekrar iletişim kurarken; konsey üyelerinden Anne Moran’ın Eğer bir araba yarışı yüzünden trafik sıkışıklığı yaşayacaksam, bu yarışın eyaletimizi haritalarda gösterecek bir yarış olmasını isterim. sözü Adelaide’ın neden uluslararası yarışlara göz koyduğunun altını çiziyor adeta: şehir dünya tarafından tanınmak istiyor. O yüzden Formula 1’i düzenledikleri 11 seneyi altın çağ olarak görüp, yarışların Melbourne’a geçmesini kabaca elimizden kapıldı diye anlatıyorlar.

Tarihin en kısa Formula 1 yarışına ev sahipliği yapmış Adelaide, Albert Park’tan daha bir cadde pisti. Islak zemindeki 1994 antrenmanlarında Gerhard Berger bunu gösteriyor.

Konusu açılmışken Avustralya GP’sinin eski ev sahibi Adelaide Street Circuit hakkında da bilgi verelim. Adelaide kent merkezinin doğusunda konumlandırılmış cadde pistinin takipçisi Melbourne ile ortak yani hayli fazla. Albert Park pisti ismini veren parkın içinde yer alıyor demiştik, Adelaide pistimiz ise şehir merkezini çevreleyen büyük parkların doğudakinin içinde yer alıyor. Söz konusu pist yarış haftasonu dışında aktif kullanılan caddelerden oluşuyor ve aynen Melbourne gibi geleneğe sahip, tek bir farkla: sezonu açmak yerine tarihinde hep sezon kapanışlarını yaptı. Nigel Mansell’in 1986’da şampiyonluğu kaybetmesi, 1989’daki aşırı yağmur, 1991’de daha da aşırı yağmur nedeniyle 16 tur sonunda kırmızı bayrakla biten Formula 1 tarihinin en kısa yarışı, 1994’te Schumacher ile Hill’in çarpışması ardından Schumacher’in kazandığı ilk şampiyonluk, 1995’te kaza yaptıktan sonra Mika Hakkinen’in seyirciler arasında bulunan bir doktor sayesinde hayata tutunması ise Adelaide’in akılda kalan olaylarındandı.

Google Earth’ten alınan başka bir fotoğraf da Adelaide pistini gösteriyor. Eğer Bartels Rd’dan geçerse eğer kısa, Rundle Rd’dan geçerse uzun hali.

En son 2017 V8 Supercars şampiyonasının ilk etkinliği Clipsal 500 ve etkinliği destek yarışlarına ev sahipliği yapan Adelaide’in 3.219 kilometrelik kısa hali 1999’dan beri bu amaçla kullanılsa da (1995 – 1999 arasında yarış düzenlenmedi), Grand Prix Circuit isimli 3.780 km’lik uzun versiyonu Formula 1 haricinde 31 Aralık 1999 günü Bin Yılın Yarışı (Race of a Thousand Years) isimli Amerikan LeMans Serisi son yarışı ve destek serilerini de gördü. Önceleri bir hipodromu da barındıran Victoria Park’ta başlayan pist Wakefield Rd üzerinden şehir caddeleriyle buluşuyor, East Terrace ile kıvrıla kıvrıla yukarıya çıkıyor, kısa halinde Bartels Rd ve uzun halinde bir üst caddesi Rundle Rd sayesinde Adelaide şehrini çevreleyen A21’in doğu bölümüne (Princes Highway veya Dequetteville Terrace) bağlanarak komple aşağı iniyor, Wakefield Rd’a keskin dönüş yapıp biraz daha ilerledikten sonra; tekrar Victoria Park’a eriştiriyordu pilotları. Eğer turizm bakanının önerdiği gibi Adelaide şehir yönetimi elini cebe atmaya karar verirse Formula 1’de eskisi gibi uzun pisti görebiliriz. Ancak bunda 2023’e kadar Melbourne’un anlaşmasının olması sıkıntı yaratacaktır. Hockenheim ve Nürburgring’in Almanya Grand Prix’ini dönüşümlü organize etmesi gibi bir çözüm oluşturulabilir. Buna ek olarak Avustralya’yı kapsayan Hint Okyanusu’nun ismi Adelaide veya Melbourne’daki yarışa verilebilir (Suzuka’nın yanında takvimde yer alan TI Circuit Aida’daki yarış Pasifik Grand Prix’i adını taşımaktaydı). Ayrıca gelecekte yapılması planlanan şampiyona dışı Formula 1 yarışlarına da ev sahipliği yapabilir Adelaide. Tüm olasılıklarda en büyük şansı kendi yerel serileri, Formula 1 ve WRC gibi uluslararası serileri 80’lerden beri organize eden bir ülkeye mensup olmaları.

1000 yılın yarışı LeMans, üzerinde gezen Panoz LMP-1 Roadster-S ve Panoz LMP07… Adelaide’de son uluslararası yarış etkinliğiydi.

Alternatif senaryoların ve Avustralya’nın motorsporları kültürüne sahip olmasının öneminin temellerine bakmak için de Formula 1 haber sitelerinde arşivleri taramak gerekiyor. Formula 1’in yeni sahibi Liberty Media kadrosundan Formula One Group CEO’su Chase Carey’in ilk açıklamalarından biri takvimin 25 yarışa kadar çıkarılabileceğiydi. Formula One Group’un yönetim kademesinde engin Formula 1 tecrübesiyle yer alan Ross Brawn’dan konu hakkında bir çok yorum geldi ve kendisi adeta açıklamalarıyla beyin fırtınasını yansıtıyordu;

1 Mart 2017’de Formula 1’de sezon dışı yarışların mümkün olduğunu, böyle yarışlarda yeni formatların denenebileceği; böylece koca bir şampiyonayı feda etmeye gerek olmayacağını söyledi İngiliz teknik adam. Bu açıklamaya karşılık Portekiz’in Algarve bölgesindeki Portimao şehrinde konuşlu Algarve International Circuit yetkilileri şampiyona ve şampiyona dışı yarışa talip olduklarını açıkladılar ve hem vali, hem de başbakan tarafından bu durum desteklendi 14 Mart 2017’deki haberlere göre. Pist 2008 ve 2009’da Formula 1 testlerine de sahne olmuştu.

Algarve şampiyona dışı Formula 1 yarışlarına bile evet diyor. Pistte fotoğrafta da görüldüğü gibi DTM kış testleri de yapılmakta.

29 Ocak 2017’de Brawn 20-21 yarışlık bir takvimin şu anki takım düzenleriyle bir limit olduğunu ancak takımların NASCAR’daki gibi 2 mekaniker ve mühendis ekibi ayarlaması durumunda bu yarış sayılarının üzerine çıkılabileceğini; spor ve şovun iyiliği için en uygun sayıya karar vereceklerini belirtti. 20 Mart 2017’de ise dünyanın her yerinin spor için önemli olduğunu ancak takvimin ancak 21 yarışa izin verebileceğini, Fransa ve belki de Almanya’nın 2018’de spora geri döneceğini (Bu 2’sini ekleyince 22 yapıyor zaten), spor için önemli olanın yarış sayısı değil; etkinliğin kalitesi olduğunu söyleyerek açıklamasını güncelledi.

Yarış kültürü ve spora katkı konularında da Liberty Media ve Formula 1 yönetimi başta olmak üzere görüşler belirtildi;

Liberty Media CEO’su Greg Maffei Azerbaycan’ı örnek göstererek, 14 Mart 2017 günü Formula 1 takviminde yarış düzenleyen mekanların sadece büyük paralar verenler değil, markaya uzun vadede destek olacaklar arasından seçilmesi gerektiğini belirtti. Maffei’ye göre Abu Dhabi, Singapur gece yarışı ve Meksika sporun markasına ve işine de katkı sağlamaktaydı. Ancak hemen ardından Azerbaycan GP’si organizatörleri çok çalışıp, pilotlar tarafından da ilginç bulunan bir yarışa imza atmalarından sonra böyle bir açıklamaya maruz kaldıkları için üzüntü duyduklarını ve Azerbaycan GP’sine katılmamış birinin böyle kötü eleştirilerde bulunmasını anlayamadıklarını ve açıklamanın yakışıksız olduğunu belirterek kendilerini savundu.

1986 Macaristan GP’sinde Nelson Piquet’in arkasındaki reklam o dönemdeki Demirperde kavramını hatırlatacak cinsten. Kiril alfabesiyle yazılmış Aeroflot, Sovyet Havayolları. Yarış hiç aralık vermeden Hungaroring’de düzenlenmeye devam ediyor.

Bernie Ecclestone ise Macaristan Grand Prix’ini düzenlediklerinde ülkenin Demirperde içinde olduğunu, anlaşmalar esnasında KGB’nin de bulunduğunu belirterek yaptığı 19 Mart 2017 tarihli açıklamada dünyanın Avrupa’dan büyük olduğunu ve Bahreyn, Çin, Rusya, Bakü gibi pistlerin de spora katkı sağladığını savunmaktaydı.

Böylece yeni yazımızda 2017 Formula 1 sezonunu başlatacak Avustralya Grand Prix’inin arka plandaki tarihine bakış atmakla kalmayıp, Mart ayının ilk yarısında çıkan Formula 1 takvimi haberlerine göz gezdirdik ve Melbourne’un ticari başarısını kıskanan, bir şekilde uluslararası bir yarış organizasyonu içinde bulunmak isteyen Adelaide pistini de kısaca tanıtmış olduk.

Tunç ARAS