Aşağıdaki Lotus’un Formula 1’e geri dönüşü, isim savaşı ve kurucu Tony Fernandes’in gelecek planlarını blogumuz internet dergisi olduğu günler, Haziran 2011’de yayımlamıştım. Yazı üzerinden altı sene geçti ve her iki Lotus’un ortadan kalkması başlıca olmak üzere gelişmeler yaşandı. McLaren ve Renault’un 2018’de motor tedarik içerikli ortaklığa girmesinin ardından Fernandes’in planlarını hatırlatmak, ne kadarı gerçekleşti ve savaşın diğer taraflarının başından neler geçti yorumlamak istedim. Şimdi geçmişe dönerek eski yazımızın imlası düzeltilmiş haline geçelim.
A) Lotus’un Geri Dönüşü, Lotus Savaşı ve Fernandes’in Planı
Lotus’un Geri Dönüşü
15 Eylül 2009’de Formula 1’in resmi internet sitesinde yapılan duyuru, en son 1994 sezonunun son yarışı Avustralya Grand Prix’inde görülmüş Lotus isminin; 2010 sezonunda pistlere döneceğini müjdeliyordu. Ortakları arasında Malezyalı eğlence ve turizm şirketi Tune Group, 14 farklı sektörde faaliyet gösteren devasa bir holding Naza Group, Malezya devleti ve bir grup Malezyalı yatırımcının bulunduğu 1Malaysia F1 Team Sdn Bhd (Sdn Bhd, Malayca hisselerini borsaya açmamış şirketleri nitelendiren Sendirian Berhad’ın kısaltması) adlı şirketin yeni sezonda Lotus F1 Team adıyla yarışacağı yazmaktaydı. Lotus Cars’ın sahibi Proton, Lotus isminin Formula 1’de tekrar kullanılması için 1Malaysia’ya izin vermişti. Sezon başlamadan takım adının Lotus Racing olacağı da kesinleşti. Çünkü takımın adında Team öbeğinin kullanılmasının, isim hakları konusunda sorun yaşatacağı düşünülüyordu.
Takım patronu Tune Group’un kurucusu ve CEO’su Tony Fernandes olmuş, teknik patronluğa ise yeni takımlara sağlam tabanlar sağlamasıyla takınan kurt mühendis Mike Gascoyne getirilmişti. Sıfırdan takım kurmak, takımın fabrikasını işler hale getirmek, araç tasarlamak ve araçları kullanacak kaliteli pilotları bulmak; oldukça zorlu bir maceraydı. Ancak ekip yarışacaklarının duyurulduğu Eylül ayından 2010 Bahreyn Grand Prix’ine kadar olan 6 ayda tüm zorlu yolları aşacaklardı. Araçlarının tasarımına daha ekim ayında rüzgar tüneliyle başlamışlardı. Ardından Cosworth ile motorun, Xtrac ile vites kutusunun sağlanması konusunda anlaşıldı. Daha önce Bugatti’nin LeMans programının merkez üssünü oluşturan ve Lotus Cars’ın fabrikasına 16 kilometre uzaklıktaki Racing Technology Norfolk Ltd’yi (RTN) bir Formula 1 takımına ideal ortam sunacak şekilde düzenlediler. Hem de mekanlarının farklı dönemlerden Lotus Formula 1 arabalarını koymayı ihmal etmeden.
Lotus Racing, Bahreyn’de önüne aldığı en iyi yeni takım sıfatını sezonun geneline ve geleceğe de yayacaktı. Ancak buna rağmen, takımın ileri gelenleri; sahip olduğu adın kendilerine baskı yaptığını en başından beri belirteceklerdi. Mesela Fernandes ve Gascoyne ikilisinin 17 Kasım 2009’da BBC’de yayımlanan röportajında Gascoyne Üzerimizde hissettiğimiz bir baskı var. Group Lotus işimizi yapmamızı bekliyor. derken, Fernandes Team Lotus’un tarihine ihtiyatlı yaklaşıyoruz ve bu tarihi desteklemek istiyoruz. Arabamızın renginin seçiminin bile büyük bir tartışma yaratacağı, büyük bir tarihten bahsediyorum. Bu tarihi pazarlama ve marka olarak korumaya çalışacağız. şeklinde açıklama yapmıştı. Takımın ileri gelenlerinin endişeleri yerindeydi, çünkü Formula 1 tarihinin en başarılı 4. takımı olan Team Lotus’un takipçisi olmalarına ve benzer ismi taşımalarına rağmen; sezonu puansız kapama riskleri vardı.
Tüm bu endişelere rağmen, Lotus Racing; ataları Team Lotus ile aralarındaki tarihsel bağı kuvvetlendirmek istiyordu. Bunun için ilk adım 1983 ile 1986 sezonları arasında atalarına motor sağlamış Renault ile motor tedariği konusunda anlaşmaktı. 12 Temmuz günü çıkan söylentiler, Formula 1 dünyasının en kötü saklanan sırlarından biri; 5 Kasım günü gerçeğe dönüşecekti. Takımın ileri gelenlerinin ağır eleştrilerine maruz kalan Cosworth motoru ve X-Trac şanzıman yerine, 2011 sezonu içinde Renault motoru ve Red Bull tarafından hazırlanan vites kutusu ve hidrolik sistemlerinin kullanılacağı doğrulandı.
Tarihsel bağı kuvvetlendiren hamlelerden en önemlisi ise köklü Team Lotus adını tamamen satın almaktı. 12 Eylül günü BBC’nin ortaya çıkardığı hamle, 24 Eylül günü Singapur GP’sinde kesinleşti. Fernandes, 1994 Ekim’de 1976’nın şampiyonu James Hunt’un kardeşi David Hunt tarafından satın alınan (Chapman ailesi de Peter Collins’e 1991 yılında satmıştı.) Team Lotus’un isim haklarını satın aldı. Böylece Lotus orijinal haliyle 2011’de dönecekti. Patron Fernandes Renault motoru için 2010 sezonu takımı kurmakla geçti. Önümüzdeki heyecanlı için önemli temeller inşa ettik bir sene içerisinde. Renault da pist üstü ve dışındaki gelişim planlarımıza önemli ivme kazandıracak. derken isim hakkı için ise Kendi geleceğimizi istiyoruz ve bunun için kimseden lisans almamayı amaçlıyoruz. Lotus Racing ve Team Lotus’un geleceği hem güvende hem de bizim ellerimizde. Takımla bağlantılı herkes önümüzde uzanan mücadeleyi iple çekiyor. Motor sporları tarihindeki en çok sevilen, en çok saygı duyulan isimlerden birini geri döndürüyoruz. şeklinde yorum yapıyordu. En son ve göreceli olarak ufak bir hamle de tarihi Lotus’un büyük başarılar elde ettiği siyah üzerine altın sarısı John Player Special rengini 2011’de kullanacaklarını kullanacaklarını açıklamalarıyla geldi.
Lotus’a Karşı Lotus
Ne yazık ki Team Lotus’un adının geri dönmesi ve tarihsel bağların kuvvetlenmesi sanıldığı kadar kolay olmayacaktı. Bu isim değişikliği Proton’un sahip olduğu Lotus Cars ile Fernandes arasında uzun bir savaşın başlangıcı olacaktı. Kılıçlar çekilmişti artık. Lotus Cars cephesinden CEO Dany Bahar tarafından Lotus adının motorsporlarındaki en değerli markalardan biri olduğuna inanıyoruz. Markanın sahibi biziz ve bu hakları korumak için tüm gerekli işlemleri yapmaya kararlıyız. Fernandes’in 2011’de Lotus adıyla yarışmaya hakkı yok. Bizim iznimiz olmadan adın kullanmasına kesinlikle karşı çıkacağız ve bu arada Lotus Racing’den sponsorluğumuzu çekmeye karar verdik. diye karşı açıklama geldİ.
Ardından ikinci ve bu sefer hiç beklenmeyen hamle 8 Aralık günü Proton Renault F1’deki %25’lik Renault hissesini satın alarak takıma ortak olması ve adını da Lotus Renault GP olarak değiştirmesiyle geldi. 2011 sezonunda 2 tane Lotus takımı, 4 tane siyah-sarı araba yarışması gibi ilginç bir durum vardı (işin ilginci iki takım da Renault motoru kullanacaktı): efsane Lotus’un dönmesi beklenirken bir anda 2 tane Lotus ortaya çıkmıştı. Gascoyne da durumu Lotus otobüsler gibi. Yıllar boyunca gelmesini beklersiniz, bir anda 2 tane geliverir. esprisiyle anlatmıştı.
8 Aralıkta gelen büyük ve beklenmedik karşı hamleden sonra Lotus Racing yeşil-sarı renk kombinasyonunda devam etmeye karar kılmış (Gascoyne twitter üzerinden anket düzenlemiş ve bu fikir en çok desteklenen olmuştu), hangi takımın gerçek Lotus olduğu konusunda derin tartışmalar dönmüş, ad değiştirmeden sonra Lotus Renault GP’ye dönüşen takımın çoğunluk hissedarı Gerard Lopez’den, Bahar’a ve Fernandes’e kadar yetkili isimlerden sayfalar dolusu açıklama gelmişti. 2 Lotus’un açıklamalarla olan savaşı 24 Ocak 2011’de mahkemeye taşındı ve davanın görüşülmesi tarihi 21 Mart olarak belirlendi. Dava 27 Mayıs tarihine tekrar ertelenirken, 2 Lotus’lu (Team Lotus ve Lotus Renault GP) sezon başladı. Büyük gün geldiğinde ve Lotus-Lotus savaşının sonucu belli olduğunda mahkeme; Group Lotus’un sadece Lotus haliyle ismini Formula 1’de kullanabileceğine, Group Lotus’un tarihi siyah-sarı dağılımı kullanabileceğine, Fernandes’in Lotus Cars ile anlaşmayı bozduğu için tazminat ödemesine ve Team Lotus adını kullanma hakkının Fernandes’te kalmasına karar verdi. Yani 2011 sezonu başından itibaren süren düzen değişmemişti.
Fernandes’in Planı
Okuyucularımıza Lotus’un Formula 1’e geri dönüşünü ve 2 tane Lotus’un ortaya çıkışını özet geçmiş oldum ve bu daha yazıya girişimiz. Dergimizin Mayıs sayısını ertelemeden önce Nisan ayının sonlarında Formula 1 sitelerinde ortaya çıkan Fernandes, İngiliz otomobil üreticisi Caterham’ı satın aldı. söylentisiyle Lotus’lar hakkında bir şeyler yazmak istemiştim. Çok geçmeden doğrulanan söylentinin geri planında Team Lotus adını kullanma hakkının elinden alınması durumunda Fernandes kendine alternatif arıyor. fikirleri uçuşurken, tanınmış F1 gazetecisi James Allen’ın Fernandes Herkes İçin Spor Araba Fikrini Tanıtmak İçin mi Formula 1’i Kullanıyor? başlıklı yazısı da ilham kaynağım olmuştu.
25 Nisan 2011 günü Autosport’un ortaya çıkardığı satın alma söylentilerini James Allen yukarıda bahsettiğim başlıkla değerlendirmişti. Allen, 27 Nisan günü Fernandes’in Duxford Havaalanı’nda basın toplantısı yapacağını söyleyerek yazısına başlamıştı ve bu toplantının Caterham ile yapılacak bir işbirliği duyurusu olduğunun Reuters ve Autosport tarafından ortaya çıkarıldığını anlatmıştı. Duyuru havaalanında yapılacaktı. Çünkü yeşil Lotus aynı gün aynı yerde düzlük testi planlıyordu.
Hemen sonrasında ise soruyordu: Peki Caterham ile ne yapacaklar?. Allen yazısının devamında kendi sorusuna cevap veriyordu. Fernandes’in en büyük hayallerinden biri 20 bin ile 40 bin € arasında fiyata sahip spor araba üretmek, bunları Ferrari ve Porsche alamayan gençlere satmaktı. Zaten sahip olduğu Air Asia’nın sloganı Şimdi herkes uçabilecek.’ti. Ucuz hava yolunun yanında ucuz oteller zincirine hatta ucuz otomobil kiralama servisine sahipti. Bunun yanına ucuz bir spor otomobil firması koymak zor olmazdı (Bahar’ın fotoğrafından müşteri kitlesini hissettirdik.). Formula 1 takımı ve gelecek başarılar ise firma için güzel bir reklam kaynağı olacaktı. Fernandes, Asya’da dev bir pazar olduğunu düşünmekteydi. Kendisi de kurduğu Formula 1 takımının da Asya kökenli olması avantaj getirebilirdi. Aslında bu fikir daha F1’e girmeden önce aklında vardı ve Group Lotus üzerinden, Lotus ismiyle planlarını gerçekleştirecekti. Hem de 2010’da geri dönen Lotus Racing takımının reklamıyla. Ancak planları Lotus’un CEO değiştirmesi, yani Bahar’ın gelmesiyle alt üst olmuştu. Böylece kendi yolunda gitmeye karar vererek ilk önce kurduğu takımın Lotus Cars ile bağını, Team Lotus ismini satın alarak bağımsızlaştırmış ve üstüne bir de İngiliz bir üreticiyi satın alma yoluna düşmüştü. Eğer isim konusunda mahkeme engeli çıkmazsa takımını Team Lotus Caterham olarak yarıştırıp, arabalarını da Caterham adıyla satabilirdi. Mahkemeyi kaybetse de değişen bir şey olmazdı. Çünkü Caterham elindeyken, köklü bir otomobil üreticisinin etrafında takım şekillendirebilecek imkana sahip olacaktı. Fernandes’e göre Lotus Cars da bu taktiği uyguluyordu. Renault F1’in belli bir miktarını alarak ve isimlerini vererek sponsor olmuşlar, tarihi geri döndürmeye çalışıyorlardı. Böylece kendi araçlarının reklamını yapıp, satışlarını arttırabilirlerdi. Ama taktiklerinde ufak bir yanlışlık vardı Bahar yönetimindeki Lotus ürün gamıyla kendisinin asıl pazar kitlesinden uzaklaşıp, Ferrari ve Porsche gibi güçlü firmaların olduğu kitleye yöneliyorlardı.
27 Nisan günü Caterham’ın Team Lotus Enterprise (Fernandes’e ek olarak Tune Group’un diğer ortağı Kamarudin Meranun, Naza Group’un patronu S.M. Nasarudin’den oluşan bir ekip – aslında yeşil Lotus’u kuran ekipten Lotus Cars ve Malezya devletinin desteğini çıkardığımızda elimizde kalan isimler) tarafından satın alındığı duyurulacaktı. Aynı gün içerisinde yeşil Lotus’un internet sitesinde de Caterham firmasının satın alınması sadece efsane Seven modelinin üretiminin devam ettirilmesini değil, 21. yüz yılın heyecan verici arabalarına hafiflik ekleme felsefesinin uygulanmasını da sağlayacak. Günümüzde 7 modeli güç, ruh, yol tutuş konusundaki dengeyi sağlayarak önemli bir ölçüt kabul ediliyor. Hem de yıllardır en çok kullanılan yarış arabalarından biri olmasına rağmen. sözleriyle müjdeli haber veriliyordu. Aynı haberde Fernandes’in görüşleri Caterham motorsporları dünyasının kalbinde eşsiz bir yere sahip. Gururlu ve sadık bir İngiliz olmasının yanında; performans, yol tutuş ve mühendislik konusunda imrenilecek ve kusursuz bir şöhrete sahip. Caterham, Colin Chapman’ın “Az daha fazladır.” felsefesine ve orijinal Seven modelinin DNA’sına bütünüyle sadık kalmıştı ve gelecekteki ürün gamında da bu izleri takip edecek. Halen Avrupa, Japonya, Avustralya ve Orta Doğu’da başarılı işler yapmakta. Firmada görevini sürdüren yönetim takımının rehberliğiyle, gelecek günlerde firmayı yenilikçi ürünlerin ve marka açılımının bulunduğu heyecanlı ufuklara taşıyabilecek girdilere ve atlama rampasına sahibiz. satırlarıyla özetlenirken, Caterham’ın genel müdür’ü Ansar Ali’nin (2005’ten beri Caterham’da çalışan Ali, 2012’de görevi bıraktı ve Ağustos 2016’dan beri McLaren Özel Operasyonlar müdürü.) açıklamaları da yer almıştı internet sitesinde: Bu Caterham’ın tarihinde yeni ve heyecanlı bölüm. Şimdiye kadar Caterham’ın kısıtlı kaynakları firmanın tecrübesini ve efsane Seven modelinin açılımını sınırlandırmıştı. Biz 40 yıl boyunca süregelen doğru felsefeye sadık kalmaya devam edeceğiz. Ancak şirketimizin Team Lotus Enterprise tarafından satın alınması, var olan yönetim kademesinin; Caterham’ın sahip olduğu safkan sürüş zevkini, şu ana kadar bundan mahrum kalanlara yaymasını sağlayacak. Caterham Seven hala bir başlangıç noktasıyken, ileride daha da gelişecek. Caterham ailesini genişletme fırsatına Seven ve SP/300.R ile sahip olacağız, dünyaca ünlü sıra dışı markamıza yeni bir hayat soluyarak ve küresel piyasada onu olgunlaştırarak..
Tüm bunların yanında ikili havaalanında basın mensuplarının sorularına da cevap vermişti. Fernandes Caterham anlaşmasının ne hakkında olduğunu anlatır mısınız? Daha fazla karlı hale getirmek için daha öteye gidebilir mi? sorusuna Formula 1 takımı kurarken, o projeyi diğer projelerle birleştirmeden sürdürebilir hale getirebileceğinize inanmıyorum. Biz Formula 1 işine girerken F1’i etrafında yeni markalar ve yeni iş olanakları yaratabilecek bir ortam olarak görüyorduk. Açıkça söylemek gerekirse, Group Lotus bizim için temizlenmemiş bir elmastı ve F1 takımı elimizdeyken; onlarla çok güzel işler başarabilirdik. Olmadı. Ama ne kadar komiktir ki yolunuz tıkanırsa, başka yola gidersiniz ve o gittiğiniz yol size güzel gelir. Eğer işleri düzgün yaparsanız, doğru ilgileriniz ve doğru insanlarınız varsa, şans size doğru yolu getirecektir. Kesinlikle talih cesareti tercih etti ve eğer geri dönecek olsaydım şimdiki rotamı seyrederdim, dürüstçe söylüyorum. Daha basit bir yöntem, karlı bir iş, büyük bir sermayeye ihtiyacınız yok ve Formula 1 takımları bu işe büyük getiriler sağlıyor. Cennette yapılan bir evlilik gibi sanki. Cevabını vererek Allen’in tahminlerini de doğru çıkarıyordu bir nevi. Devam ediyordu soru cevap bölümü ve gelecek için büyük ipuçları veriyordu bize. Bu yüzden soru cevap bölümünden geri kalanları ayrı ayrı yazmak daha uygun olacak.
S: İdeal bir dünyada, daha ilk günden Caterham anlaşmasını yapmayı ve Caterham F1 takımını kurmayı tercih eder miydiniz?
TF: Hayır. Geri dönüp de Lotus Racing ve Team Lotus’dan farklı bir iş yapmazdım. Bu bize büyük bir güç verdi ve hala Caterham’ı içine almış bir Team Lotus’un doğal bir birleşim olduğunu düşünüyorum, ayrı olamazlardı. İki işi de yapabiliriz ve bu 2 etmen arkalarındaki tarihi ve tutkuları arz edebilirler. Caterham’ın güzelliği Lotus Seven ile aralarında bağ olması. Biz Seven ile, Team Lotus ile ve Caterham ile yapılacak çok şeyin olduğunu düşünüyoruz. Bir pazarlama rüyasıydı benim için. Birçok insan bu hamleleri Team Lotus ismini kaybedeceğimizi hissettiğimiz için yaptığımızı düşünüyordu. Hayır, Caterham’a Team Lotus logosu koymak çok güzel olacak. Aynen Williams’ın Renault Clio ile yaptığı gibi. Pazarlama açısından bakarsanız, arabalarla yapacaklarınız çok ve bunlar sizi farklı yollara götürecek. Umarım mahkeme kararı lehimize olur ve 2 ismi kullanırız.
S: Planlarınız Caterham ismini Formula 1’de kullanmayı içerecek mi? Takımın bütün ismine sahip bir araba markanız olacak mı?
TF: Dürüst olmak gerekirse daha ne yapacağımı bilmiyorum. Mahkemenin sonucuna bağlı ama ideal senaryo 2 ismin evliliği.
S: Caterham konusunda ne kadar azimlisiniz? Şu an 500 araç satıyor ve 5 sene sonra ne konumda göreceğiz?
TF: Diğer insanlar gibi 5 model hakkında konuşan biri olmayacağım. Aklımızdaki arabaları üretip diğer üreticilerden daha iyi olacağız. Her zaman üretici olmayı istemiştik ama size bunu söylemedik. Yaptık, işi hallettik ve şimdi duyuruyoruz. Hakkında konuşmaktansa, yapmış olmayı tercih ederim. Air Asia ile ilk başta 200 bin yolcu taşımıştık ve 9 sene sonra hala işimize devam edip rakamı 31 milyona çıkardık. Çok değerli bir markaya sahip olduğumuzun farkındayım ve bu değeri olabileceği en yüksek şekilde arttırmayı planlıyoruz.
S: Caterham fabrikasını Dartford’dan Team Lotus’un merkezi Norfolk’a mı taşıyacaksınız?
TF: Bilmiyorum. Bildiğim tek şey zamanı gelince bir arada olacaklar. Bir F1 takımını ziyaret ettiğinizde hemen ardından arabanızın üretim bandından indiğini görmek güzel olmaz mı? Yakınlarda bir yerlerde test pisti de hayal ediyorum.
S: Yani uzun dönemde niyetiniz Norfolk’a taşınmak?
TF: Norfolk mu olur Silverstone mu olur Dartford da mı kalır bilmiyorum. Nerede yapabilirsek ve ne zaman yapabilirsek… F1’de 18 ay benim için uzun bir zaman ve gelecek 18 ayda neler olacağını tahmin edemiyorum.
S: Group Lotus’a karşı davanın sonucu daha belli değil. İdeal senaryoda Team Lotus adına sahip olacaksınız. Peki Caterham adını kapsayacak mı takım? Yoksa siz Caterham F1 hayalini mi kovalıyorsunuz?
TF: Hayır. 2’sini bir arada bulundurmak ideal. İnsanlar Lotus Cars’ın kendi F1 takımına sahip olduğunu söyledi. Ama Manchester United ve Manchester City diye iki takım var. İleride insanlar hangi markanın hangi amaçlar durduğunu anlayacak ve “Bunu istiyoruz.” ya da “Şunu istiyoruz.” diyecekler. Umarım 2 Lotus takımı devam ederiz.
S: Caterham adı bir F1 takımını kaldıracak güçte mi?
TF: Red Bull 5 yıl önce neredeydi? Fark etmiyor. Lotus adını geri döndürmek için çok çalıştık, bizim için duygusaldı. Çok para harcadık. Olanların ahlaken doğru olduğunu düşünmüyoruz. Tabi ki Caterham kendi ayakları üzerinde durabilir ama biz Team Lotus’u geri döndürdük ve 2’sini birleştireceğiz. Tarihimiz bu.
S: Bu anlaşmayı yapmaya karar verdiğinizde Caterham’ın İngiltere’de ikonik bir konumda olması, yani duygusal manzara; etkili oldu mu?
TF: Özel bir özlem duymamıştım. Anında gelişti. Birkaç kağıda indirdiğinizde düşünüyorsunuz “Vay, neden bunu daha önce gerçekleştirmemiştik?”. Çok mantıklıydı.
S: Pazarlama açısından da mantıklıydı yeşil-sarı renk yüzünden…
TF: Evet. Orada tarih var. Renklerde bir değişiklik yok. Turuncu yapmak isteselerdi bile anında değiştirecektim. Yeşil – sarı mantıklı. Lotus Seven bir yarış arabası. Az çoktur’u ifade ediyor. Hafif. Konuştuğumuz her şey. Oldukça uyumlu oldu.
S: Caterham’ın GP2 takımını içermesi hakkında durum nedir?
TF: Caterham GP2 takımı kurulacağını kesinlikle doğrulayabilirim.
S: Air Asia markasının yanında mı?
TF: Evet, belki. Ama kuralları kontrol etmem gerekecek. Takımın adını Caterham yapıp Air Asia’yı sponsor olarak görebiliriz. Yani Air Asia Caterham olur. Sorduğun an tepkimi verdim. Ama nasıl yapabiliriz, ne zaman olur; şu an bilmiyorum.
S: Sizin bakış açınızdan baktığımızda, Caterham anlaşması davayı kaybettiğinizde geri çekilebileceğiniz bir seçenek değil mi?
TF: Hayır. Bu yola dava sonucu gelmeden çıktık. Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı anlaşmayı davadan sonra imzalayalım derdik.
S: Pazarlık ne zamandı?
TF: Aralık ayında ve nisanda anlaşmayı bitirdik. Her zaman üretici olmayı istemiştim.
S: Sanırım Caterham’ın F1 için özel ürünleri olacak?
TF: Evet. Hatta şimdi bir tane var. Bence düşünülmesi zor bir şey değil ve Caterham bize yarışı getiriyor. F1’i ulaşabilir yaptık Team Lotus Notes ve Lotus TV ile. Ama F1 yarışına gitmiş herkes mutlaka yarışmak isteyecek ve bu kişiler F1 arabasının içine oturamasalar da Caterham karting’den GP2’ye kadar tüm yolları kapsayacak. Markamızla daha çok yarışı daha çok insana getirebileceğiz.
Autosport’un sitesinde yayımlanan orijinal dilinden çevirdiğim röportajda da Allen’ın yazıları doğrulanıyordu. Fernandes yıllar önce Colin Chapman’ın kullandığı felsefeyi, yani insanların kolaylıkla erişebileceği fiyata satılan hafif spor araba üreterek; otomotiv sektöründe yer etmek istiyordu ve bu planı Caterham ile Team Lotus’un gücünü birleştirerek pazarlayacaktı. Caterham, Chapman’ın bu felsefeye göre tasarladığı Lotus Seven’dan türetilen arabalarla kurulmuştu ve Fernandes bu felsefeyi daha da genişletmeyi planlıyordu. Zaten duyurunun yapıldığı gün Caterham R500 temelli, 263 HP güç üretebilen ve Team Lotus’un yeşil – sarı renklerine sahip özel bir araç tanıtıldı. Ayrıca görünüş olarak LeMans prototip araçlarına benzer, Caterham ile Lola ortak şekilde geliştirilen ve Ocak ayında tanıtılan 2 litre kompresörlü ve 300 HP’lik SP300.R gibi safkan sporcuların artacağını da müjdeliyordu yapılan röportajlar. Asıl Lotus olan Fernandes’in hayalindeki Caterham modelleri; Lotus Cars’ın önümüzdeki 5 senede yayımlayacağı ve gerçekten Ferrari’ye rakip olacak kadar lüks ama sportif modellerden yani Lotus Esprit, Lotus Elan, Lotus Elite, Lotus Elise ve Lotus Eterne’den farklı bir çizgide olacaktı.
2010 Formula 1 sezonunda gridin en iyi yeni takımı olan Lotus Racing 2 Lotus’un karşı karşıya geldiği Team Lotus davasının lehine sonuçlanmasıyla Fernandes’in planları yolunda gidiyor gibi gözüküyor. Kanada GP’si sonrası hala yeni takımlar arasında en iyi durumdalar. Ayrıca 13 Haziranda Williams ile yapılan rüzgar tüneli anlaşması (Williams takımının Grove’daki rüzgar tünelini kullanabilecekler Eylül 2011’den itibaren, kendi rüzgar tünellerini Hingham’a inşa edene kadar. Daha önce İtalya’daki Aerolab tesislerini kullanıyorlardı.) ve 14 Haziranda duyurulan General Electric ile ileri teknolojiler konusunda anlaşma; gelecek güzel günlerin habercisi. Mike Gascoyne ile sağlam bir teknik ekip kuran yeni Team Lotus, gridde ön sıralarda olunca; artık kardeş şirketi diyebileceğimiz Caterham’ın reklamının yapılmasına da katkıda bulunacak ve Fernandes’in herkesin ulaşabileceği safkan spor otomobil yaratma planları başarıya ulaşacak…
Suya Düşen Fernandes Planları
Haziran 2011’de yayımladığım bu uçuk sonuç bölümünün ardından gelişmeler Fernandes’in planladığı gibi gerçekleşmedi. İlk tavizleri isim konusunda oldu. Team Lotus adını David Hunt’tan satın alan Fernandes ile Hunt’ın yıldızı barışmamıştı. Birbirlerini para ödememe ve para koparma konusunda eleştirmeleri Mart 2011’in haber konusuydu. Kasım 2011’de Proton, Group Lotus, 1Malaysia Racing Team ve Tony Fernandes taraflarından oluşan isim karmaşasında taraflar ortak anlaşma ile Team Lotus ismini kimsenin kullanmamamasında karar kıldı. Fernandes ekibi takımını Caterham F1 Team olarak isimlendireceğini açıkladı ve tarihi Lotus’tan tanınmış T (Mesela 2010 araçları T127 ve 2011 araçları T128 isimlerine sahipti.) kodadı yerine CT01’den itibaren araçlarını isimlendirdiler.
Fernandes’in takımı sadece Lotus’la isim tartışmasında değil, aynı zamanda Force India ile telif hakları konusunda tartışmadaydı. Force India’nın iddiasına göre Aerolab/Fondtech, Hint İngiliz takımın 2009 aracıyla ilgili aerodinami içerikli gizli bilgileri 2010 araçlarını hızlıca hazırlaması için Fernandes’in takımına sağlamıştı ve konu hakkında bu sebeple dava açıldı. Mart 2012’de yargıç Aerolab’ın Force India’ya ait gizli bilgileri Fernandes’in takımının rüzgar modelini daha hızlı hazırlama için kullandıkları ama bunların küçük bölümünün 2010’da Fernandes’in takımının tam boyutlu arabasında kullanıldığı, Fernandes’in takımından üç çalışanın Aerolab’dan aldıkları CAD dosyalarını İngiltere’de kopyalayarak Force India’nın telif haklarını ihlal ettikleri, ancak buna rağmen Force India’nın iddia ettiği gibi aerodinamik açıdan önemli parçaların kopyalanmasının kanıtlanmadığını ortaya çıkardı. Bu sebeple dava haklarının ihlali sebebiyle Aerolab’ın Force India’ya €25,000 (105 bin TL) ödemesi ve Force India’nın Aerolab’a olan €846,230 (3 milyon TL) borcunu kapaması şeklinde çıktı. Fernandes’in takımı ve Gascoyne ise suçlu bulunmadı.
2010 ve 2011’de en iyi yeni takım olmalarına rağmen sezonu puansız kapattılar ve bu durumu düzeltmesi için 2012’de Renault Motorsporları Yönetici yardımcısı Cyril Abiteboul Fernandes’in ekibinin altına Caterham F1 CEO’su ve takım patronu olarak getirildi. Ancak bu hamle de sonuçsuzdu. 2012’de devam ettirilen en iyi yeni takım ünvanı 2013’te kaybedildi. Artık sabırlar taşıyordu ve paralar suyunu çekmeye başladı. Takıma kaynak kazandırmak için 2014’te Marcus Ericsson sponsorları ile alarak kaynak oluşturmaya çalıştılar. (8 Şubat 2014’teki yazımda Ericsson’un geçmişiyle beraber sponsorlarına da baktım.) Sabırların taştığının göstergesi de Fernandes’in yeni takım tanıtımında fabrikadaki 250 kişiye puan alamazlarsa spordan ayrılacaklarını söylemesiydi ve buna da 2015’te yarışmaya aday üç takımı (Aralarında Haas da vardı ve en oturaklı plan olarak onları göstermiştim.) anlattığım 27 Ocak 2014 tarihli yazımda değindim. 2014 Monaco’da Jules Bianchi 2010’da giriş yapmış yeni takımlardan Manor’la 2 puan kazanması başardı. Ne tesadüftür ki Fernandes’in Formula 1 takımıyla beraber tüm Caterham Group’u satışa çıkarmak istediği söylentileri ortaya çıktı. Bu satış Fernandes tarafından reddedilse de Temmuz ayında Caterham Group içinde yer alan Caterham F1 takımı İsviçre/Ortadoğu ortaklıklı Engavest SA’ya satıldı.
Takım patronu olarak eski Formula 1 pilotu Christijan Albers ve Manfredi Ravetto getirilirken, yatırımcılar danışman olması için Colin Kolles’i görevlendirmişti (3 yeni takım başvurusunda da Kolles’ten bahsetmiştim.). Kolles’un ilk hamlesi takım kadrosuyla oynamak ve gerektiğinde bundan para kazanmaktı. O günlerin Audi fabrika dayanıklılık pilotu Andre Lotterer’i Belçika’da yarış koltuğuna oturttu ve Alman pilot bize kendisini tanıttığımız 28 Ağustos 2014 tarihindeki yazımızda LMP1 ile F1 arabalarını karşılaştırma imkanı sağladı. Ancak o günlerde arkasında Rus (Babası da Lübnanlı iş adamı) desteği olduğu İspanyol basınınca söylenen Roberto Merhi’nin süper lisans kazanmak amacıyla İtalya serbest antrenmanları ilkinde yer alacağının açıklanması Lotterer’i küstürdü.
© LAT
2014 Italian Grand Prix (Monza)
#45 Roberto Merhi (Caterham Renault)#Formula1 pic.twitter.com/mQFCe5kq6F— Owen Edwards (@o_ensan) March 22, 2016
Bu sebeple Kobayashi göreve yeniden çağrıldı. Çalışanlarına aylardır maaş veremediği ve 40 çalışanı işten çıkardığı söylenen, koltuğu satma planları başarısız kalan Kolles danışmanlığındaki takımın durumunun berbat olduğuna emin olan yatırımcılar musluğu kestiler. İşin ilginci Fernandes de hisseleri devretmediği için suçlanıyordu yöneticiler tarafından. Takım borçları sebebiyle Eylül 2014’ün son günlerinde kayyum işlemi başlatıldı. Kayyum takımın ABD ve Brezilya GP’lerine gitmesini engelledi. Ericsson da kendi destekçileriyle beraber hemen enkazdan kaçtı. Son yarış Abu Dhabi’ye katılmaları için 2 milyon pound bağış toplandı ve burada Kobayashi ile beraber takımın genç pilotu Will Stevens yarıştı. Sezon sonunda puansız bir şekilde son sırada yer aldılar ve 11 Eylül 2014’te kaleme aldığımız 2015’te kapanma olasılığı bulunan Marussia (Yeni yatırımcılar Manor adıyla 2 sene daha yaşatmayı başardılar.) – Sauber (Halen yaşıyor.) arasında yer almaktan, gerçekten kapanma aşamasına terfi ettiler.
Abu Dhabi’de yarışmak için sözleşmesi olduğunu iddia eden Merhi’nin burada yarıştırılmamasının iki sebebi olabilirdi: ya yatırımcıları İtalya’dan sonra yarıştırılmamasından şikayetçiydiler, ya da takımı kurtaracak kadar güçlü değildiler. Caterham için asıl kurtuluş da büyük ihtimal Audi – Volkswagen grubuydu. Çünkü grubun Formula 1 kökleri Jaguar genç pilotluğuna dayanan bir kurt olan, ilk 24 Saat yarışına Kolles ailesi adına müşteri Audi prototipi ile çıktığı için Colin Kolles ile yakınlığı bulunan ve Belçika’da antrenmanlar ve sıralamalarda Ericsson’u geçen Lotterer; grubun en sağlam pilotu olarak özenle seçilmişti. Aracı ve takımı hemen analiz edecek tecrübeye sahipti ve başarılı bulmadığı Abu Dhabi’de yarışacağı söylentileri çıktığında Son sırada yarışmak istemem. demesiyle anlaşılıyordu. Ayrıca kırmızı Audi ayakkabısı ve tahsis edilen Audi RS6’yı gözümüze sokarak reklam yapması başka bir sinyaldi.
En önemlisi ise takım danışmanı Colin Kolles ve yazımızın ilerleyen dönemlerinde takıma hissedar olduğunu göreceğimiz babası Romulus Kolles’un Audi Motorsporları (DTM, LeMans, ikinci el araba alım satımı) ile köklü ilişkileriydi. Fernandes ve arkadaşlarından aldığı yönetici ve hissedarlığı Eylül 2014’te kayyum sürecinden hemen önce avukatıyla beraber hissedarlığı Constantin Cojocar’a devrettiler. Romulus’un itiraflarına göre Cojocar günümüze kadar gelen kayyum sürecinde bile tek hissedar olarak, Romulus’a Caterham içinde olan biten her şeyi bildiren bir ajanlık görevi üstlenmekteydi. Ayrıca Cojocar’ın varlığı Kolles ailesinin motorsporları faaliyetinin kayyum tarafından nakde çevrilmesini engelledi. Artık her şey için çok geç. dendiği vakit yola Lotus Racing adıyla başlayan Caterham’ın yüzüne kimse bakmadı ve Audi’nin adı hiç geçmedi. Böylece Fernandes’in motorsporları ve otomotiv sektörünü birleştirip; diğer havacılık/uzaydan bisiklete ve turizm otelciliğe uzanan devasa bir pazarlama aracı olarak kullanma fikrinin en önemli direği yıkılmış oldu.
Bu olguyu göstermek için İngiltere’nin resmi organlarından Companies House’ta Fernandes’e ait firmaları gezelim. Her şeyi başlatan Malezyalı grup 1Malaysia F1 Team Sdn Bhd’nin İngiltere iştirakı 1Malaysia Racing Team Sdn Bhd’nin kuruluş amacı FIA’da mücadele edecek motorsporları takım kurmak ve yönetmek olarak gözüküyor. 1 Eylül 2012’de açılmış firmanın yönetim kadrosu içinde Kasım 2014’ten beri idareci (secretary) sıfatıyla Jasmindar Kaur (Tune Group yöneticilerinden), yönetici (director) sıfatıyla Margaret Au-Yong (Tune Group medya şefi, Malezya Reklamcılar Derneği Başkanı), Kasım yönetici ve CEO olarak Christopher Mark Anthony Lankester (Kısaca Mark Lankester, Tune Hotels CEO’su), yönetici ve CEO olarak Jason Jonathon Lo (Kısaca Jason Lo, Telekominikasyon firması Tune Talk CEO’su) yer alıyor. Firma yöneticiler atandıktan 7 gün sonra 14 Kasım 2014’te kayyum aşamasına geçmiş. Nisan 2017’de yayımlanan kayyum raporuna göre firmanın 24 borçlusuna 33.6 milyon pound (160 milyon TL) borcu gözüküyor. Bunları karşılamanın yolu takımın 2012’de taşındığı Leafield Technical Centre’da daha önce Formula 1 takımı olduğunu levhalar dışında gösteren parçalar bırakmamak olacak aşağıdaki gibi.
A nice set of photos made at the abandoned Caterham #F1 factory in Leafieldhttps://t.co/PgD5lpCjbS#CaterhamF1 @KevTs pic.twitter.com/NCKh3bsmpZ
— Stefan (@stefan_f1) June 22, 2017
Resmi kayıtlarda yapılan iş sınıfı, başka yerde sınıflandırılmamış diğer iş destek ve servis aktiviteleri olarak belirtilmiş Caterham Sports Limited’in ismi daha önce Ekim – Kasım 2009’da 1Malaysia F1 Team (UK) Limited ve Kasım 2009’dan Aralık 2013’e kadar 1Malaysia Racing Team (UK) Limited olarak gözüküyor. 2014 içerisinde takımı kurtarmak için gelen yatırımcılar sayesinde firma yöneticileri de sürekli değiştiği için yönetici isimleri de kalabalık. Bunlar; Ekim – Aralık 2009 arasında yönetici sıfatıyla Chung Han Lee (Tune Group eski yöneticilerinden, bir dönem Team Lotus’un Finans Müdürü ve 2011’den beri madencilikle uğraştığını düşündüğüm SMGB Group‘un üst düzey yöneticilerinden biri.), Aralık 2009 – Temmuz 2014 arasında yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Tony Fernandes (Resmi adıyla Anthony Francis Fernandes), Aralık 2009 – Aralık 2010 arasında yönetici sıfatıyla ve firma yöneticisi göreviyle İsmail Zahri (Tune Group yöneticilerinden.), Aralık 2009 – Temmuz 2014 arasında yönetici sıfatı ve takım yöneticisi göreviyle Kamarudin Bin Meranun (Tune Group ve Air Asia ortaklarından.), Kasım 2009 – Temmuz 2014 arasında yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Sheikh Mohd Nasarudin (Naza Group yöneticilerinden.), Eylül 2012 – Şubat 2014 arasında yönetici sıfatıyla Riad Asmat (Halen Naza Group yöneticilerinden.), Aralık 2009 – Eylül 2012 arasında yönetici sıfatı ve teknik şef göreviyle Mike Gascoyne (Resmi adıyla Michael Robert Gascoyne), Aralık 2013 – Temmuz 2014 yönetici arasında sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Graham Alastair MacDonald (Ekonomist, halen Caterham arabaları CEO’su), 2 – 10 Temmuz 2014 arasında yönetici sıfatıyla Manfredi Ravetto (Doktoralı ekonomist, Almanya F3’ten HRT’ye uzanan geniş çizgide pazarlama tecrübesine sahip ve Colin Kolles’un sağ kollarından.), Temmuz – Eylül 2014 arasında yönetici sıfatıyla Yüksek Mühendis Romulus Kolles (Moldova/Rumen kökenli eski yarışçı, Colin Kolles’un babası, şimdiki adı ByKolles – eski ismiyle Kodewa olan Kolles motorsporları faaliyetinin kurucusu. Avukatıyla beraber hisselerini Cojocar’a devretmesi kendi iştirak ve faaliyetlerinin de kayyum sürecinde patlamasını engelledi. Buna firmaları saydıkça emin olacağız.), Temmuz 2014 – Eylül 2014 arasında yönetici sıfatıyla Michael Willmer (Münih kökenli Alman avukat) ve 23 Eylül 2014’ten beri yönetici sıfatıyla Constantin Cojocar (Braşov’da 15 yıl otobüs istasyon yöneteciliği yapmış ve kredi borcunu kapamak için İngiltere’ye taşındıktan sonra Leafield’deki takım merkezinde güvenlikçilik ve temizcilikle uğraşmış; 80’li yılların sonlarında bir Rumen birinci lig futbolcusu. Tesadüfen son yöneticilerden Manfredi Ravetto tarafından futbolculuğu sayesinde tanınmış ve son yatırımcılar tarafından kayyum işlemlerini gözetmesi için getirilmiş.) şeklinde gözüküyor. 17 Ekim 2014’te başlayan kayyum sürecinin Nisan 2017’de yayımlanmış son raporda kayyum sürecinin Nisan 2018’e kadar sürmesi planlanıyor. Şirketin 335 alacaklıya yaklaşık 22 milyon sterlin (109 milyon TL) borçlu olduğu ve işlemlerin hukuki masrafının 2 milyon sterlin (9.5 milyon TL) olduğu ayrıca yazılmış.
Eski adı Şubat – Temmuz 2011’de Team Lotus Hotels Limited ve Temmuz 2011 – Nisan 2013 arasında Caterham Hotels Limited olan ve üst düzey kadrosunda Şubat 2011’den beri yönetici sıfatı ve şirket yöneticisi göreviyle Fernandes ve Bin Meranun, yönetici sıfatıyla Kasım 2013 – Ekim 2015 arasında MacDonald’ın bulunduğu Caterham (UK) Limited Şubat 2017’de kendi istekleriyle kapandı. Resmi kayıtlarda ticari olmayan şirket olarak geçiyorlardı.
Eski adı Şubat – Kasım 2011’de Team Lotus Merchandising Limited olan ve yöneticiliğini 9 Şubat 2011’de yönetici sıfatı ve şirket yöneticisi göreviyle temsilcileri Bibi Rahima Ally (Adresinde Allied Investments Ltd bulunuyor), Şubat 2011’den beri yönetici sıfatı ve şirket yöneticisi sıfatıyla Meranun ve Fernandes, Aralık 2015’ten beri yönetici sıfatıyla Lih Yin Lai’nin (Tune Group ve Air Asia yöneticilerinden) yaptığı Caterham Merchandising Limited hissedarların Kasım 2015’teki gönüllü müracatları ile nakte çevrilme sürecine girdi. İş alanı olarak internet veya posta üzerinden siparişle perakende satış belirtiliyordu.
Eski adı Şubat 2011 – Temmuz 2011 arasında Team Lotus Design & Engineering Limited olan ve yönetim kadrosunda Eylül 2011 – Mayıs 2012’de yönetici sıfatıyla Mark Duncan Edwards (Ally ile aynı adrese sahip.), Kasım 2013 – Ekim 2015 arasında yönetici sıfatıyla MacDonald, Kasım 2012 – Şubat 2015 arasında yönetici sıfatı ve CEO göreviyle Gascoyne, Şubat 2011’den itibaren yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Fernandes ve Meranun’un yaptığı Caterham Technology and Innovation Limited Ekim 2016’da zorunlu olarak nakde çevrildi. Şirket iş alanı olarak motorlu taşıt üretimi ile diğer holding firmalarının sınıflandırılmamış işleri olarak belirtildi.
Eski adı Aralık 1994 – Mart 1995 arasında Paintglossy Limited, Mart 1995 – Kasım 2011 arasında Team Lotus Ventures Limited olan, yönetim kadrosunda 6 Aralık 1994 – 29 Aralık 1994 arasında aday yönetici sıfatıyla Instant Companions Limited, 6 Aralık 1994 – 29 Aralık 1994 arasında aday yönetici sıfatıyla Swift Incorporations Limited, Aralık 1994 – Haziran 2010 arasında yönetici sıfatı ile pazarlama ve yarış tesis etme göreviyle David Hunt (Tam adı David Wentworth olan 76 şampiyonu James Hunt’un kardeşinden Team Lotus isim hakkı satın alındığından bahsettik. Ne yazık ki Ekim 2015’te 55 yaşında uykusunda öldü.), 4 Ekim 2010 – 18 Ekim 2010 arasında yönetici sıfatı ve satışçı göreviyle Kenneth William Wapshott, Ekim 2010 – Haziran 2009 arasında idareci sıfatıyla Emma Jane Minshall , Aralık 1994 – Ekim 2000 arasında idareci sıfatıyla Edward Roger lynton ve Haziran 2010’dan beri yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Fernandes bulunuyordu. Haziran 2016’da zorunlu olarak kapatıldı. Amaç olarak başka yerde sınıflandırılmamış diğer iş destek ve servis aktiviteleri olarak belirtilmişti. Ayrıca video’da Autosport 2017’de görüntülenen Classic Team Lotus diye ayrı bir firma var ve Chapman’ın varisleri tarafından yönetiliyor.
Eski adı Şubat – Temmuz 2011 arasında Team Lotus Bikes Limited olan yöneticiliğini Kasım 2013 – Ekim 2015 arasında yönetici sıfatıyla MacDonald, Şubat 2011’den beri yönetici sıfatı ve yönetici göreviyle Meranun ve Fernandes’in sürdürdüğü Caterham Bikes Limited gönüllü olarak kapatıldı. Kurulum sınıfı ticari olmayan şirket olarak gözüküyordu. Peki ne yaparlardı? Mesela yukarıdaki videoda geliştirdikleri karbon – alüminyum şasili elektrikli motorsiklet 2014 tarihli projelerinden biriydi.
Caterham Chairman named in TIME magazine's Top 100 – world's most influential people. Congratulations @tonyfernandes http://t.co/nkmwzPxEje
— Caterham Composites (@CaterhamComps) April 17, 2015
Eski adı Haziran – Ekim 2011 arasında Macsco 31 Limited, Ekim – Aralık 2011 arasında Caterham Aviation Design and Technology Limited olan, yönetici kadrosunda Haziran – Ekim 2011 arasında yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Ally, Ekim 2011’den itibaren yönetici sıfatı ve firma yöneticisi göreviyle Fernandes ve Meranun ile Ekim 2011’den itibaren CEO olarak Gascoyne’un bulunduğu Caterham Composites Limited Ağustos 2016’dan itibaren zorunlu olarak kapatıldı. Çaktırmayın, adamların Twitter profilleri halen duruyor. Hem de Fernandes’in Time dergisinin En etkileyici 100 insan listesine girişini paylaşmaları son attıkları.
Formula 1 takımıyla bağlantılı projelerden, amacı genç pilot yetiştirmek ve Formula 1 takımında kullanılmak amacıyla olabildiğince Pirelli lastik verisi edinmek olan kısa bir süre Team Air Asia ve ardından Caterham Racing olarak 4 sezon yarışan GP2 takımı da Ekim 2014’te Status Grand Prix tarafından satın alındı. Status Grand Prix – Prema Powerteam – Theodore Racing ise 2016’da birleşerek günümüzde çılgın atmaktalar. Bu bağlantıyı da aşağıdaki twitter paylaşımından görebiliyoruz.
Some great shots from @GP2_Official photographer Sam Bloxham today ? #GP2 #Testing #Barcelona pic.twitter.com/ATCcNyZw50
— Theodore Racing (@TheodoreRacing1) March 9, 2016
Öte yandan Fernandes ve arkadaşlarının hayatta kalan şirketleri de var. Eski adı Şubat 2011 – Temmuz 2011 arasında Team Lotus Enterprises Limited olan Caterham Enterprises Limited şirketi hayatına sıkıntısızca devam ediyor. Fernandes ve Bin Meranun Şubat 2011’den beri yönetici pozisyonunda. Daha önce temsilcileri Bibi Rahima Ally 9 Şubat 2011’de bir gün süresince ve Kasım 2013 – Ekim 2015 arasında MacDonald da bulunuyordu. Kurulum amacı olarak diğer holding firmalarının sınıflandırılmamış işleri olarak belirtildi.
Eski adı Mayıs 1973 – Mayıs 1984 arasında Seven Cars Limited olan, motorlu araç üretimi amaçlı kurulmuş Caterham Cars LTD halen hayatına devam ediyor. Aktif yönetici kadrosu idareci sıfatıyla Aralık 2012’den beri Trevor Steel (Tam adı Trevor David Steel, firmanın finans müdürü), Mart 2011’den beri yönetici sıfatıyla Fernandes bin Meranun, 2007’den beri yönetici sıfatı ve grup CEO’su göreviyle MacDonald, 2016’dan beri yönetici sıfatıyla görev yapan ve firmanın finans yöneticisi Dixon Wong Kit Seng bulunuyor. Daha önce Ian Christopher Boorman Ağustos 2006 – Eylül 2010 arasında idareci, Macdonald Eylül 2010 – Aralık 2012 arasında idareci, muhtemelen sağlığı yüzünden 2005’te istifa edene kadar Graham Bradshaw Nearn (Colin Chapman’dan Lotus Seven’in haklarını satın alarak Caterham’ı kurduran mühendis ve iş adamı 2005’te hisselerini devretti ve Ekim 2009’da 76 yaşında öldü.) idareci, David Obertelli (Tam adı Sandro David Obertelli, firmanın finans müdürüydü.) Ocak 2005 – Ağustos 2006 arasında idareci, Ansar Ali (Ana metinde bahsetmiştik. Şu an McLaren motorsporları yöneticiliğini 1 sene 7 aydır ve McLaren Özel Operasyonlar yöneticiliğini 1 yıl 2 aydır sürdürüyor.) Ocak 2005 – Haziran 2012 arasında yöneteci sıfatlı ve firma yöneticisi, Asmad Kasım 2012 – Şubat 2014’te yönetici sıfatlı ve Grup CEO’su, James Edward Stewart Basden (Yönetim danışmanlığı firması Oliver Wyman’ın ortaklarından biri) Ocak 2005 – Ekim 2009 arasında yönetici ve firma yöneticisi, Michael Peter James Brady (Basden gibi Conven isimli yatırım danışmanlığı firması ve Oliver Wyman’da çalıştı ve şu an bağımsız bir yönetim danışmanı. Caterham’ın finans müdürüydü) Eylül 2006 – Ekim 2007 arasında yönetici, Jez Coates (Tam adıyla Jeremy Richard Coates 1983’ten 2006’ya kadar Caterham teknik müdürüydü. Şu an RDM Group otomobil projeleri şef mühendisi) Ocak 2005’e kadar yönetici, Michael James Dixon 1992’ye kadar yönetici ve araç mühendisi, Edwards Ocak 2005 – Mayıs 2012 arasında yönetici ve firma yöneticisi, Aralık 2008 – Mart 2011 arası Tim Ingram Hill (Tam adı Timoty Ingram Hill, şu an 12 sene 5 aydır ortak olduğu üzüm bağlarıyla ilgileniyor.) yönetici ve firma yöneticisi, Ekim 1997 – Ocak 2015 arasında Simon John Nearn (Kurucu Nearn’ın oğlu. 2005’te firmayı Conven’e satmışlardı.) yönetici ve idari yönetici, 2005’e kadar Andrew Clive Noble (Andy Noble olarak tanınıyor. Klasik Caterham’lardan oluşan Sevens and Classics’in yöneticisi, 1986 – 2012 arası Caterham satış müdürü) yönetici ve araç mühendisi, 2001’e kadar David Spencer Wakefield (David Wakefield olarak tanınıyor. Kurucu ortaklardan) yönetici ve işletmeci, Ocak 2005’ten Nisan 2011’e kadar Gideon Michael Wigger (Gideon Wigger olarak tanınıyor. Caterham operasyonlar şefiydi. Şu an TBI Manufacturing operasyonlar şefi) yönetici ve firma yöneticisi görevlerini üstlendi.
Our first Seven Sprints looking good lined up outside our factory before heading to Japan ?@caterhamcars pic.twitter.com/j7k2H1v3VL
— Graham Macdonald (@GA_Macdonald) February 28, 2017
Eski adı Kasım 2004 – Ocak 2015 arasında Oval (2010) Limited olan ve kuruluş amacı motorlu araç üretmek ve diğer holding firmalarının sınıflandırılmamış işleri olarak belirtilen Caterham Cars Group Limited de hayatına devam edenlerden. 2012 Aralıktan beri Steel idareci, Mart 2011’den beri Fernandes yönetici ve firma yöneticisi, Nisan 2011’den beri MacDonald yönetici ve CFO (Mali İşler Yöneticisi), Mart 2011’den beri Meranun yönetici ve firma yöneticisi güncel yönetim kadrosunu oluşturuyor. Daha önce Ağustos 2006 – Eylül 2010 arasında Boorman idareci, 24 Ağustos’ta Edwards idareci, Eylül 2010 – Aralık 2012’de MacDonald idareci, Ocak 2005 – Ağustos 2006’da Obertelli idareci, Kasım 2004 – Ocak 2005’te Ovalsec Limited aday yönetici, Ocak 2005 – Haziran 2012 arasında Ansar Ali yönetici ve firma yöneticisi, Kasım 2011 – Şubat 2014 arasında Asmat yönetici ve grup CEO’su, Aralık 2004 – Mart 2011’de Basden yönetici, Eylül 2006 – Ekim 2007 arasında Brady yönetici ve geçici muhasebeci, Nisan 2011 – Mayıs 2012’de Edwards yönetici ve Operasyon Yöneticisi, Aralık 2004 – Nisan 2009 arasında Edwards yönetici ve yatırım yöneticisi, 2005 Temmuz – Nisan 2011 arasında Ingram – Hill yönetici ve firma yöneticisi, Kasım 2011 – Eylül 2014 arasında Jonathan Mark Christopher Saward (Formula 1 gazetecisi Joe Saward’ın tam ismi) yönetici ile gazeteci ve danışman, Temmuz 2005 – Mart 2011 arasında Stephen Frank Shine yönetici, Kasım 2011 – Eylül 2014 arasında David John Tremayne (David Tremayne olarak tanınan motorsporları/otomotiv gazetecisi, 5 senedir İngiltere hız rekoru kırma amacıyla Duo Stay Gold projesine liderlik ediyor ve aynı zamanda sürücüsü.) yönetici, Ocak 2005 – Haziran 2010 arasında Wigger yönetici ve firma yöneticisi, Kasım 2004 – Ocak 2005 arasında Oval Nominees Limited aday yönetici görevini üstlenmişti.
Hayata devam eden saydığımız Caterham uzantıları otomotiv sektöründe halen üretime devam ediyor. Sadece farklı donanım ve güç seçeneklerine sahip sekiz adet Caterham Seven versiyonu sunuluyor. Seçenekler 17495 Pound’a (83 bin TL) satılan ve şasi hafifliği sayesinde 6.91 saniyede 100 km/s’ye çıkabilen, 0.660 litrelik 80 HP’lik Suzuki 3 silindirli motora sahip Caterham Seven 160 ile başlıyor ve 50490 Pound’a (241 bin TL) satılan ve 2.79 saniyede 100 km/s’ye çıkabilen, 2.0 litre hacimli ve kompesörlü 310 HP’lik Ford motoruna sahip Caterham Seven 620R’de bitiyor. Başlangıç fiyatı Hyundai I30 Station’un başlangıç fiyatına yakın olmasının yanında en pahalı versiyonun Porsche 718 Cayman S’ten pahalı ama baz versiyon Porsche 911 Carrera’dan ucuz olması takdir topluyor. Bunun dışında Caterham Seven tabanlı şampiyonalar da devam ediyor. Caterham’ların Japonya’ya kadar gidişini görmek için bir üstteki Graham Macdonald’ın tweet’i ve Caterham’ın hafiflik takıntısının sebebini görmek için Range Rover Sport SVR ile yapılan drag yarışını referans gösterebilirim.
Caterham erişilebilirlik konusunda takdir toplasa da gerçekleşmeyen projeler ve iptal edilen ortaklıklar sebebiyle Fernandes’in spor otomobil devi olma hayalinden oldukça uzak. Lola tarafından tasarlanan ve Caterham tarafından üretilen SP300R rakibi Radical RXC’den The Cholmondeley Pageant of Power tırmanma yarışında sadece 1.29 saniye geride kalan başarılı bir üretimken, ikinci elde 73000 pound’a (348 bin TL) alıcı bekliyor. Bu değerini de senede 25 adet üretimine borçlu ama genele yayılmasını engelleyen de kendi özellikleriydi. Yola çıkma izni olan Formula 1 arabası konumundaki Lotus T125 sadece iki prototip olarak üretildi ve hiç biri satılmadı.
Fernandes’in kafasındaki herkesin ulaşabileceği düzgün spor araba planının en önemli ayağı Kasım 2012’de duyurulan Caterham markası ve Renault’un %50’şer ortaklığı ile Alpine markasının döndürülmesiydi. Caterham C120 olarak anılan bu proje 2014 Haziran’da Caterham ve Renault’un yollarını ayırmasıyla bir anda Renault’un eline geçti ve sonucunda Alpine A110 yeniden doğdu. 1.8 litrelik turbo motorunun, %96 alüminyum olan 1103 kg ağırlığındaki gövdeyi 4.5 saniyede 100 km/s’ye çıkardığı bu son ürün tamamen Fernandes’in hayaliydi ama onun olmadı.
Pour découvrir la nouvelle #AlpineA110 à Francfort durant l'#IAA2017, RDV du 14/09 au 24/09 à Klassikstadt. pic.twitter.com/BAKnjrKMHz
— Alpine (@alpine_cars) September 10, 2017
0’dan kurduğu Formula 1 takımının kapanmasının ertesinde Fernandes’in en çok önem verdiği Air Asia’nın Indonesia AirAsia Flight 8501 uçuşu 28 Aralık 2014’te 6’sı mürettebat 162 kişiyle Java Denizi’ne düşmesi kaderin bir cilvesiydi. Kurbanların her birine kayıpların telafisi olarak 100000 $ ödenmesi 16.2 milyon $ (57.7 milyon TL) kayıp anlamına geliyordu ama hissedarlarına borsada yıllık kazancı %32.73 oranında olması fena değil. Tune Group ise yatırımcılarına yıllık %27.85 zarar ettiriyor ve Fernandes’in elinin kuvveti olduğu firmalarının da geleceğinin pek iç açmadığını sergiliyor. İngiltere İkinci Futbol Ligi’nin düşme hattından 5 puan farkla ortanın alt sıralarında yer alan Queens Park Rangers ise Fernandes’in sallanmakta olan iştiraklerinden sonuncusu. Klübün %55’ine Tune Group aracılığıyla sahip, eş başkanlığını ve yönetim kurulu üyeliğini yapıyor.
B) Diğerlerinin 2011’den Sonraki Hali
Talking to CNBC’s @louisabojesen about the work we’re doing at ARES Performance: http://t.co/jtH7hWS8eG pic.twitter.com/xFZNWgsdwM
— Dany Bahar (@danytbahar) January 19, 2015
Türk bir baba ve Sloven bir annenin 1972’de İstanbul’da doğan oğlu olan Dany Bahar Temmuz 2012’de Lotus Cars CEO’luğu görevinden Proton devletten 2012 içerisinde satın alan Malezyalı yatıcımcılar DRB-HICOM kararı ile gönderildi. Basit ve resmi anlatımıyla sebep Lotus’un hafif araba geleneğinden uzak yeni projeler, Formula 1’de çarçur edilen paralar ve bloglara Lotus Cars resmi hesabından karşılık vermek gibi gösterilebilirdi ki Jalopnik’in konu hakkında bir çok makalesi vardı. Ama gizli sebep olarak Bahar’ın zaten zordaki şirket paralarını restorasyon yapmaya ve özel uçağa harcaması Jalopnik tarafından belirtilmişti. Bahar kovulmasının ardından eski firmasına 6.7 milyon pound (31 milyon TL) tazminat davası açmaya karar verdi ancak davanın görüşülmesinden bir ay önce taraflar aralarında anlaştılar. Bahar’ın 2013’ten beri odaklandığı proje ise Modena’da kurduğu Bentley, Aston Martin, Lamborghini, Mercedes, Rolls Royce gibi lüks otomobillere özel dokunuş yaptığı Ares Performance’tı. Bahar’ın kendisini kurtardığını düşünebiliriz.
Lotus Cars motorsporları özeline baktığımızda sadece Formula 1’de değil, aynı zamanda Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda da isim sponsorluğu yaptığını görüyoruz. 2013’te Lotus T128 ile LMP2 kategorisinde yer aldılar ve araç Kolles ailesinin Kodewa’sı tarafından hazırlanmıştı. 2014’te Lotus T129 ile LMP1 kategorisine terfi edildi ve Rebellion’dan sonra ikinci özel takımlardı. 2015’te Lotus desteği kaybedildi ve takım ByKolles ismiyle yarışmaya başlarken araca da CLMP1/01 ismi takıldı. Ekip bu aracı sürekli geliştirerek sezonları kopuk kopuk takip etmelerine rağmen genelde kategorilerinde sonunculardı. Kolles ailesinin bir türlü toparlayamadıkları ama Colesnic sayesinde sıyırdıkları Caterham macerasından sonra kendi işleri de öyle başarılı sayılmaz. Hele 2017 24 Saat LeMans’ta henüz ilk saat içinde patlamaları önemli. Ama 2018’de de LMP1’de yer alacaklar ve testleri tam hızla sürüyor.
Testing today in Budapest, Hungary in the @BeastsMe @ByKOLLES Rocket ship! pic.twitter.com/OqmmGitrSo
— Oliver James Webb (@oliverjameswebb) September 18, 2017
Lotus’un Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’ndan ayrılmasının sebeplerinden biri başarısız sonuçlarken, ikincisi maddi zorluklardı. Caterham’a dönüşen Lotus Racing’in karşı tarafında, iki Lotus varken de siyah Lotus olarak Formula 1 projesinin de gidişatı garip ve yokuş aşağıydı genelde sonuç ve maddiyat olarak. 2010’da Renault fabrika takımı elinden Renault’un çoğunluk hisselerini Genii Capital almıştı. Yeşil Lotus’un aynı sene içerisindeki başarısızlığı Lotus Cars’ı Renault ile iletişime geçirdi ve 2011’de Lotus Renault GP ve devamında Lotus F1 Team ortaya çıktı. Ancak ortakların parası yetmiyordu ve takım Forbes’te yer alan 2014 tarihli 107.9 milyon dolar (384 milyon TL) zarar elde etmişti. Minik hissedar İngiliz gayrimenkul yatırımcısı Andrew Ruhan, gizemli yatırımcılar Infinity ve Quantum’un söylentileri (5 Aralık 2013’te yazmıştık), Maldonado sayesinde 2014 ve 2015’te gelen Venezuela petrol şirketi PDVSA paraları bir şekilde takımın ayakta tuttu ve 2015’te bir sezonluğuna Mercedes motoruyla yarışan takımın 2015 Aralık’ta çoğunluk hisseleri tekrar Renault’a geçti ve Genii Capital küçük ortak olarak hayatına devam ediyor. İsmini daha çok yeşil Lotus’ta duyuran Cyril Abiteboul da sorumluluklarına 2016’dan itibaren Renault Sport F1 Team adını alan takımı ekledi. Renault el atmasaydı “Team Enstone” belki olmayacaktı. Bu arada eski adı @Lotus_F1Team olan hesap 2015 sonları ve 2016 başlarındaki bu değişimi süper bir ironi ile paylaştı. Renault Sport F1 tırı ve Lotus F1 team römorku. Şimdi hepsi sarı renk doğal olarak.
Did you know? We’re undergoing something of a transition at the moment… #TieAYellowRibbon pic.twitter.com/kCN7r07ArP
— Renault Sport F1 (@RenaultSportF1) January 11, 2016
Genel olarak Lotus 2012 dönemindeki ekonomik krizlerinden kurtulmuş gözüküyor günümüz durumlarına bakıldığında. Volvo Cars’ın da sahibi Çinli otomobil devi Zhejiang Geely Holding Group, Mayıs 2017 içinde Proton’un %49.9 ve Lotus’un %51’ini satın aldı. Amaçları tüm dünyada farklı gelir gruplarına hitap eden bir çok markayı bir arada toplamaktı. Ayrıca Fernandes’in seneler önce dile getirdiği Asya pazarında spor otomobil satımını Lotus’u satın almasının ardından sahip olduğu devasa kaynaklarla gerçeğe dönüştürmeye aday.
2011’de Formula 1 takımı ismi savaşıyla başlayan otomotiv sektörü ve pazarlama odaklı savaşımızda Tony Fernandes ve tartışmanın diğer isimlerin gidişat ve güncel durumlarına baktığımızda kazanan ve kaybedenlerin kim olduğunu görebiliyoruz. Malezya devletine kadar yatırımcıları yanına alan Fernandes’in ana hedefi Formula 1’de gelişebilecek durumda olmasına rağmen hayaller peşinde koşarak tüm işlerini tehlikeye sokması alabileceğimiz ilk sonuç. Kolles ailesi gibi nerede duracağını bilemedi. Bahar kadar çakal değildi. Genii Capital gibi elinde iki kere şampiyon olmuş ve kötü 80’lere kadar inen, tecrübeli bir takım yerine sıfırdan kurulmuş bir takım vardı. En önemlisi Renault ve Geely kadar maddi güce sahip değildi. Fernandes’in planları ilk kurulduğunda heyecan uyandırsa da üzerinden zaman geçtikten sonra bir anda yıkıldı. Böylece devasa hayaller kurmadan önce Elde ne var? diye düşünmenin önemini göstermiş oldu. Yazımızın başındaki Fernandes’in ünlü İnanılmaza inan, imkansızı hayal et ve cevap olarak “hayır”ı asla kabul etme. özdeyişi çok da geçerli değilmiş yani.
Tunç ARAS