2017 Belçika Grand Prix – Yarış Analizi #12

Macaristan Grand Prix’i ve devamındaki sezon içi testlerinin ardından yaz tatiline giren Formula 1’de yeniden başlangıcı simgeleyen, sezonun 12. yarışı Belçika Grand Prix’i yarış analizinden sevgilerle. Dünya savaşlarından önce ve sonraki siyasi durumlar sebebiyle Lüksemburg, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Prusya sınırları içerisinde dönüp dolaşmış Spa-Francorchamps; an itibariyle Belçika’nın Valonya bölgesinin (Fransızca’nın yoğun olarak konuşulduğu bölge.) Liege il sınırları içinde yer alıyor

Sınırlarından bir bölümü piste ismini veren Spa ilçesinin Francorchamps köyü sınırları içindeyken, diğer bölümleri Stevelot (Pist adresi olarak Stevelot yazıyor. Aynı zamanda 15 ve 16. virajların bulunduğu kompleksin ismi.) ve Malmedy (7. virajın da ismi.) ilçelerinde.1978 öncesinde ise yukarıdaki video’da görüldüğü gibi pist Spa – Stevelot – Malmedy üçgenindeki yollardan uzanmaktaydı. Fiziki özelliklerine baktığımızda gözümüze çarpan ilk detay pistin en yüksek noktası 7. viraj (467.8 m.) ile en alçak noktası eski yarış pilotu ve gazeteci Paul Frère’den ismini alan 15. viraj (365.6 m.) arasındaki irtifa farkının 102.2 m. olması. Takvimin en büyüğü olan bu irtifa değişikliğini gösteren en güzel detay ise Amblève nehrinin kollarından birinden, demir oksit kaynaklı kırmızı renge sahip Eau Rouge (Fransızca kırmızı su demek zaten. Kaplıca kıvamındaki şifalı suları bölgeyi ünlü yapmış.) deresinden, ismini alan viraj ve sonrasındaki Raidillion. Spa-Francorchamps’ın zirvede olduğu başka bir konu ise ilk kurulduğu anlara göre kısalmış olmasına rağmen 7004 m. ile takvimin en uzun pisti sıfatını tutması. Ardennes platosundaki yoğun ormanların arasındaki konumu, yükselti değişiklikleri ve uzun mesafesi farklı bölümlerinde farklı iklimlerin oluşmasında sağlayıcı. Pistin fiziki yapısı Eau Rouge ve Pouhon gibi yükselti değişikliği eşliğinde kıvrılan virajlar, Blanchimont gibi hızlı virajlar ve Kemmel düzlüğünün beraber olmasının sağlayıcısı olarak; lastiklerin her yönden kuvvetler ile hırpalamakta.

Basit bir google aramasıyla bulduğum bu resim Spa-Francorchamps’ın yükselti değişimini ve viraj isimlerini gösteriyor.

Bu sebeple Pirelli 2017 Belçika Grand Prix’ine yumuşak ve süper yumuşak lastikleri getirirken, ultra yumuşak lastikleri üçüncü seçenek olarak açması savaşçı stratejilerin de yolunu açtı. İlk üç takımın lastik tercihlerinden bahsedersek eğer; 9 ultra yumuşak lastik seçen Red Bull’un agresif, 7 ultra yumuşak lastik seçen Ferrari’nin orta ve 6 ultra yumuşak lastik seçen Mercedes’in muhafazakar davrandığı söylenebilirdi. Mercedes ayrıca Valtteri Bottas’a daha fazla süper yumuşak lastik ve Lewis Hamilton’a daha fazla yumuşak lastik vererek kendi aralarında da doğru yol bulmaya çalıştı. Cuma ilk antrenmanlarda Hamilton süper yumuşak ve yumuşak lastikler ile en hızlı zamanı elde etmişti ve ikinci antrenmanlarda Bottas süper yumuşakların zamanını geliştirdi. Ferrari’ler ise Kimi Raikkönen ile ilk antrenmanlarda ultra yumuşak lastikle en hızlı zamanı elde ettiler ama Hamilton’un yumuşak lastikle zamanından sadece 0.053 saniye hızlı olabildiler. İkinci antrenmanlarda Hamilton Raikkönen’in ultra yumuşak lastikle attığı turu 0.749 saniye geriye attı ama seans bitimine 25 dakika kalan yağmur takımların ellerindeki kartı tam açmamasına sebepti. Cuma günü sona erdiğinde F1Grid’deki arkadaşlarıma kendi içimizdeki grupta yumuşak lastiklerin önem arzedeceğini ve Mercedes’in kazanacağını söyledim (Yarıştan önce de Hamilton veya Bottas’ın kazanacağı fikrimi beyan ettim.). Cuma antrenmanlarında dışarı çıkmasıyla denge sorunları yaşadığını farkettiren Bottas’tan çok ibre Hamilton’u gösteriyordu. Aşağıdaki video’da arkasındaki hızlı tur atana yol vermek isterken ön kanadını kurban etmesini görebilirsiniz;

Üçüncü antrenmanlarda ultra yumuşak lastikler ile Raikkönen’in 1:43.916 elde etmesi Ferrari’nin ana silahının lastikler seçiminde belli olduğu gibi mor yanaklı lastikler olduğunun altını çizmekteydi. Vettel takım arkadaşını 0.197 saniye fark ile takip ederken Hamilton ile Vettel en iyi zaman farkı sadece 0.001 saniye ile ayrılıyordu. Yani ana silahı yumuşak lastikler olan Hamilton, rakibinin silahı ile de diplerinde olabilecek konumdaydı. Günün devamında sıralama turlarında son seansta ilk ve ikinci turlarında Hamilton uçarak birinci sırayı kaparken, Ferrari’lerin rakiplerine yetişmesi için ellerinde tek çaresi birbirlerine hava koridoru sağlamaktı. Üç antrenmanda da Vettel’den hızlı olan Raikkönen hafta sonunun en önemli zamanı üçüncü antrenmanlarda attığı son turda hata yapıp, turunu devam ettirmek yerine Vettel’in düzlüklerde hızlanması için destek olsa da Hamilton Alman pilottan 0.242, takım arkadaşından 0.541 ve Raikkönen’den 0.717 saniye hızlı olmayı başardı. İlk ve ikinci sektörde en iyi zamanı elde etmesi ve Vettel’den ideal zaman olarak 0.300 saniye olmasıyla Belçika’da geçirilmiş üstün sıralama turu sadece sıralama liderliği getirmekle kalmadı Hamilton’a: Michael Schumacher’in 68 olan pole pozisyonu rekorunu eşitledi.

Formula 1 yönetiminin teknik adamlarından Ross Brawn Schumacher ailesinin tebriklerini Hamilton’a iletirken, İngiliz pilot piste gelen taraftarlara teşekkür ettikten sonra Schumacher’in her zaman en büyüklardan biri olacağını anlatarak; onunla aynı pole sayısına erişmekten onur duyduğunu ifade etti. Yukarıdaki videoda Bottas ve Vettel’in Hamilton röportajını beklemesi ise İngiltere Grand Prix’i basın toplantısında Hamilton’un kalabalık üstünde sörf yaparak programı aksatmasını hatırlattı. Antrenmanlarda en az bir ilk iki takım pilotunu geride bırakmayı başaran Red Bull ise sıralama turlarında ancak 5 ve 6. olabildiler. En hızlı Red Bull Max Verstappen ile Raikkönen arasında 0.110 saniye fark vardı.

Yukarıdaki resmi Formula 1’in resmi sıralama turları özetinden çektim. Hem Hamilton’un parmak göstermeye hazırlanması, hem detur zamanlarını göstermesi açısından iyi kare.

Pazar gününe geldiğimizde cuma günkü yağmur beklentisinden eser olmaması sıkıcı bir yarış seyredeceğimizin ilk işaretiydi ve 5 ışık söndüğünde normalde karışan La Saurce’un ön sıra tarafından sorunsuz atlatılması yarışın Belçika standartlarına göre zevksiz olacağı düşüncesini pekiştirdi.12. turda pite girene kadar liderliğini koruyan Hamilton’un ardından birbirini kollarcasına birer tur farkla Bottas, Ricciardo – Vettel, Raikkönen lideri takip etti. İlk turlar bölümünde Hamilton ile Vettel arasındaki tur farkı en düşük 0.947 saniye ve en yüksek 1.773 saniye arasında seyrederken, ultra yumuşaktan yumuşak lastiğe Hamilton 2.4 (22.037 saniye toplam kayıp) saniyede geçmesine karşın; Vettel’in 2.5 (22.443 saniye toplam kayıp) saniyede geçmesi İngiliz pilotun aradaki farkı 2.095 saniyeye çıkarmasını sağladı. Lider ve ikinci yerlerini korumaktayken bu esnada en önemli pozisyon değişikliği Verstappen’in altıncı turda motor sorunu nedeniyle aracını Kemmel’de sağa çekmesi ve Raikkönen’in çıkan çifte sarı bayraklara aldırmayıp hızını kesmeden yoluna devam etmesiyle aldığı 10 saniye dur kalk cezasıydı (Ayrıca 3 puan süper lisans cezası eklendi). Bu sebeple Fin pilot yedinci sıraya kadar düşerken, hafta sonu boyunca takım arkadaşından düşük performansta olan Ricciardo dördüncü sıraya tırmanmayı başaracaktı (Aşağıda cezayı söyleyen telsize Ne demek istiyorsun? Yolun öteki tarafındaydım. diyen Raikkönen’in 318 km/s ile Verstappen enkazı ve sarı bayrakların altından geçişi ile cezanın video’sunu görebilirsiniz.).

İkinci turlar bütününe baktığımızda önemli gelişmelerden biri Raikkönen’in ilk önce Force India’ları ve sonra da Renault’tan Nico Hülkenberg’i geçip, cezanın yaralarını sarmayı başarmasıydı ama Ricciardo ve Bottas’ı zorlayabilecek mi onu zaman gösterecekti.

Hamilton ise ikinci bölümüne başladığı yumuşak lastikle çıktığı ilk dört turda rakibi Vettel’in 2 turundan yavaş kalmıştı. Bu sebeple her iki pilot arasındaki aralık bir anda 2.095 saniyeden 0.946 saniyeye düşmüş olsa da Hamilton temposunu arttırarak strateji belirleyen taraf olduğu kadar, tempoyu belirleyen olduğunu akıllara yazdı. Force India pilotları Esteban Ocon ile Sergio Perez’in birbirlerine çarpmalarının kalıntıları ile öndekiler 29. turdayken giren güvenlik aracından istifade ederek ikinci pitin 30. tura girerken yapılmasına kadar süren söz konusu turlar bütününde 0.946 en düşük fark olurken, ikili arasındaki ortalama fark 1.6 saniye dolaylarında seyretti.

29. turda başlayan ve 33. turda biten güvenlik aracı periyodu yarışı heyecanlandırmak için aradığımız kandı. Hamilton 3.0 saniye (22.357 saniye toplam zaman kaybı) süren ikinci pitinde taze yumuşak lastiklerle kalan 11 turu gitme kararı aldı. Vettel ise sağ arka lastiğinin sıkışması nedeniyle 5.7 saniye süren (25.650 saniye toplam zaman kaybı) pitinden taze ultra yumuşak lastikleriyle ayrıldı. Alman pilotun şansı pit sorunlarının güvenlik aracı altında yaşanmasıyla kayba uğramamasıydı. Pilotlar arasındaki aralığı sıfırlayan güvenlik aracı periyodu bittiği an Hamilton ile Vettel’in birbirleriyle 11 tur boyunca en iyi silahlarını kullanarak mücadele edişini seyredecektik. Bus stop’a geldikten sonra yarışmaya izin verildi. Hamilton’un yanlış motor seçeneğinde olması Vettel’in rakibine yakınlığını (Güvenlik aracı çizgisinden sonraki yarış çizgisinde aralarında 0.364 saniye vardı.) ilk viraj La Source ve Eau Rouge’da yakın olmasını sağladı. Kemmel’de Vettel ile Hamilton yan yana gelmeyi başardılar ama öne geçecek yeterli mesafe yoktu. Yanlış motor seçeğinde olması Alman rakibinin İngiliz pilota fazla yaklaşmasını ve düzlükte Hamilton’dan kaynaklanan rüzgar boşluğunu kullanıp hızlanmasına engel olmuştu. Mercedes takım patronu Toto Wolff’un gerginliğini de farkedebileceğiniz aşağıdaki video’da güvenlik aracı periyodu sonrasını görebilirsiniz.

Bu andan sonraki turda galibiyet için mücadele eden iki pilot arasındaki fark 0.823 saniyeden sonra yarış bitene kadar bir saniye altına düşmedi ve ortalama 1.4 saniye farklar ile seyretti. Hamilton Vettel’den kaçarken 35. turda 1:46.603 ve Vettel kovalarken 41. turda 1:46.577 saniye ile en hızlı zamanlarını elde ettiler. İdeal zaman olarak baktığımızda ise Vettel’in Hamilton’da 0.107 saniye saniye farkı vardı ancak kalkış, ikinci turlar bütünündeki ilk turları ve güvenlik aracı periyodu bitişinde Hamilton’u geçme fırsatı olan Alman pilot kazanacak kadar hıza sahip değildi. Hamilton’un zaferinde ise Mercedes’in düzlük hızı ve pistin ikinci bölümündeki tutunması, Belçika’dan önce yumuşak lastiğin de iyi bir yarış lastiği olabileceğini hesaplayan Mercedes strateji ekibi ve taktiği doğru kullanan Hamilton’un katkısı kadar yarış tanrılarının kararı da vardı. Çünkü Hamilton’un ikinci turlar bütünündeki yumuşak lastiği aşınmaya başlamış, her ne kadar İngiliz pilot Neden güvenlik aracı geldi? Ortalıkta kalıntı yok. diye şikayet etmiş olsa da (Çılgınca vardı hem de bağlantıdaki tweet’te görebileceğiniz gibi.)risk içinde olmadan lastik değiştirmesine fırsatı olmuştu güvenlik aracı.

Güvenlik aracı periyodunun ön sıraları dip dibe getirmesi liderliğin değiştirmesini sağlamadı ancak taraftarların beklediği ön sıralardaki pozisyon değişikliği burada yaşandı. Hamilton ile aynı yumuşak lastik stratejisini kullanan Bottas, yarış boyunca sıralama turlarında kaptığı üçüncülüğü korumayı başarmıştı pit anları dışında. Verstappen’in yarış dışı kalması ve Raikkönen’in cezası rahatlamasını sağlamıştı. Güvenlik aracı periyoduna kadar 30 turun sadece 5’inde Raikkönen’den ve 2’sinde Ricciardo’dan yavaş kalan Bottas’ın üçüncülüğü garanti duruyordu. Ancak Çin Grand Prix’inde karşısına çıkan güvenlik aracında lastiğin tutunmasını sağlayamama ve lastiği ısıtamama problemini (Yarış analizimizi görebilirsiniz.) tekrar yaşadı ve güvenlik aracı periyodunda kendisinin dibine gelmiş, ultra yumuşak lastikler ile agresif stratejiye sahip Ricciardo ve Raikkönen’in mızraklarına bu sebeple karşı koyamadı. Kemmel düzlüğünde Ricciardo’ya soldan, Raikkönen’e sağdan geçildi ve Les Combes’da dışarı uçması ataklara karşı koymasını engelledi. Damalı bayrak görüldüğünde hafta sonu parlak başlamayan Ricciardo ideal zaman olarak Raikkönen’den 0.130 saniye yavaş olmasına rağmen, yarışta hatasız ve istikrarlı sürerek podyumun son basamağını elde etmeyi başardı. Birincilik ödülü Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders (Belçikalı McLaren pilotu Stoffel Vandoorne ve eski Formula 1 pilotlarından Jackie Ickx ile fotoğrafları var hafta sonundan.), ikincilik ödülü Valon Yönetimi Başkan Yardımcısı Pierre-Yves Jeholet ve üçüncülük ödülü ise Belçika Kraliyet Motorsporları Klübü Başkanı Baron François Cornelis tarafından verildi. Takım ödülünü ise takım ödülü Pirelli Avrupa Operasyonları Yöneticisi Andrea Casaluci takdim ederken, Mercedes’in şef yarış mühendisi Andrew Shovlin’in ödülü almak için podyumda bulunması önemli bir detaydı. Şimdi takımlara geçelim;

Mercedes

Hamilton Belçika’da 200. yarışına çıkarak 200’ler klübün üyelerinden biri oldu (2015 Eylül’ünde yazdığımız klüp incelemesini tekrar gözden geçirmemiz gerekecek) ve mevcut 17’ye çıktı. Ayrıca 200. yarışını kazanan Michael Schumacher (2004 Avrupa GP’si), Jenson Button (2011 Macaristan GP’si) ve Nico Rosberg (2016 Singapur GP’si) dördüncü pilot olmayı başardı. Schumacher’in pole rekoruna erişme başarısından bahsettiğimiz Hamilton son yarışıyla %34 pole kazanma oranına erişti (200 yarışta 68 pole) ve söz konusu istatistiklerde 5.liği elde etti. Hamilton’ın başarıları pole ve galibiyetten ibaret değildi. 1:42.553 saniyelik sıralama turu zamanı Spa-Francorchamps’ta 2007’den beri kullanılan pist şeklinin en hızlı tur zamanıydı. Hamilton 245.867 km/s ortalama hız ile 1970’de uzun Spa-Francorchamps’te  244.744 km/s ortalama hız rekorunu epey ileriye taşımış oldu. Doğal olarak bu zamna 1970’te Jackie Stewart’ın kaptığı 244.037 km/s ortalama hızlık Spa pole rekorundan da fazlaydı. Halen kimsenin ardı ardına yarış kazanamadığı 2017 sezonunda Hamilton beşinci galibiyetini elde ederek şampiyonada 7 puan fark ile liderliğini sürdürse de 4 galibiyeti olan Vettel’e karşı önemli bir avantaj elde etti.

Steve Etherington Mercedes’in zafer yeşili rengine bürünmüş Mercedes ekibini fotoğraflamayı başarmış. Fotoğrafta olmayan Bottas ise 5.likten memnun olmadığını niteleyen paylaşımlar yaparak gözünü İtalya Grand Prix’ine odaklamıştı.

Hamilton’un galibiyetinde sadece Mercedes’in Belçika’ya getirdiği 10 HP güç daha ekleyen motor güncellemesi değil aynı zamanda İngiliz pilotun formu olduğunu gösteren detay ise takım arkadaşı Bottas’ın Belçika Grand Prix’indeki formuydu. Fin pilotun yarışın büyük bölümünde podyumun en son basamağını tuttuğunu ama sonra ani gelen mızraklara dayanamayarak düştüğünden bahsetmiştik. Beşinciliği ile Vettel ile arasındaki farkın 41’e yükselmesine izin veren Bottas’ın açıklamaları hatalarını kabul ederken, iyimserdi aynı zamanda. Monza’ya dört gözle baktığını, önümüzdeki 8 yarışta kazanılacak çok puan olması ve önündekilerin yarış dışı kalmasıyla farkın kapanabileceği sebebiyle şampiyonluk umutlarını korduğunu belirtmiş olsa da; Mercedes’in motorsporları danışmanı Niki Lauda şimdiden Bottas’ın Hamilton şampiyonluğuna destek olması gerektiğini savundu. Takım patronu Toto Wolff’un ise hafta sonu ardından yapılan açıklamaları Bottas’ın sorunlarını özel olarak inceleyeceklerini belirtmenin yanında yarışı ve genel olarak Mercedes – Ferrari çekişmesini de kapsıyordu. James Allison’u referans göstererek yumuşak lastiklerinin son 15-16 tur araçlarına takıldığında uyumlu olduğunu söyleyen Avusturya’lının sözleri Hamilton’un lastiğini üçüncü turlar bütününde ısıtmayı başararak kazandığını anlatan cümleler içeriyordu. Ardı ardına üç kere kazandıkları, 5 kere pole aldıkları Belçika Grand Prix’inde rakipleri Ferrari gelişerek kendilerine çok yaklaşmıştı ve geride kalmamak için asılmaları gerekiyordu. Gelecek yarış İtalya Grand Prix’inde de yakın bir mücadele bekleniyordu.

Ferrari

Vettel Hamilton’dan ideal zaman olarak 0.107 saniye hızlı olmasına rağmen yarış zamanında sadece 0.026 saniye hızlıydı. Ayrıca tüm tur zamanları incelendiğinde Vettel’in 25 turda Hamilton’dan yavaş olduğu görülüyordu. Halihazırda gelişecek çok yönü olmasına karşın Ferrari SF70H’ın genel anlamda en iyi otomobil olduğunu savunan Vettel’in yarışı kaybetmesi açıklamalarındaki Hamilton’a güvenlik aracı periyodu bittikten sonra çok yaklaşmasından çok sıralama turlarında lider olamamasıydı. Eğer Vettel yarışa lider başlasa veya ilk virajda liderliği kazansaydı, Hamilton podyum ikinci basamağında seyredecektik. Alman pilotu yarış sonucundan sonra mutsuz eden başka bir detay ise yarış sonrasında rutin doping kontrolü için çiş örneği vereceğini duymasıydı.

Takım arkadaşına baktığımızda ise gözümüze ilk çarpan, cumadan pazara doğru performansı dalgalı grafik çizen Raikkönen’di. Antrenman turlarında aracının formundan memnundu ama sıralama turlarında yaşadığı lastik titreşim fazlalığı ile üçüncü bölümde yaptığı hata formu somuta çevirmesini engelledi. Ancak kendi isteğiyle takım arkadaşına yardım etmesi ve onu sıralama turlarında ikinciliğe taşıması sadece Vettel’den değil, takım yetkililerinden övgü almasını sağladı. İlk turlar bütünündeki performansına baktığımızda yarışa dördüncü başlayan Raikkönen’in konumunu koruyacağını tahmin etmek güç değildi ama sarı bayraklarda yavaşlamamasıyla aldığı ceza ikinci turlar bütününü yükselmek için harcamasına sebep oldu. Güvenlik aracı periyodundan sonra Bottas’ı geçerek dördüncülüğe adını yazdırdı. Ama kazandığı bir sıranın Verstappen’in motor sorunu yaşamasına borçlu olması ve Ricciardo’nun podyumda olmasını seyretmesi kendi hatasıyla neler kaybettiğini anlatıyordu halen 2017 grid’inde en çok Belçika Grand Prix’i zaferi sahibi pilot.

Bu arada beklenenden bir yarış önce Belçika Grand Prix’i hafta sonu gelmeden Raikkönen’in Ferrari ile anlaşmasının ardından hafta sonu da Vettel ile de 2020 sonuna kadar anlaşması takım hakkındaki başka bir önemli gelişmeydi.

Red Bull

Takımın Hollandalı pilotu 2017 Belçika Grand Prix’inde kendi evinde aslında üçüncü kere yarışa çıkıyordu. Çünkü Hollandalı Jos Verstappen’in Hollanda yarış lisanslı oğlu Belçika’nın Flaman bölgesinin (Flamanca yani Hollandaca’nın yoğun olarak konuşulduğu mekan) Hasselt kentinde doğmuştu, annesi Sophie Kumpen sayesinde Belçika pasaportu taşıyordu, Formula 1 pilotu olana kadar Belçika’nın Maaseik kentinde okumaktaydı ve Hollanda’ya yakınlığı sebebiyle Spa Francorchamps’e yarış hafta sonunda 250 bin Hollandalı taraftarın gelmesi bekleniyordu. Hollandayı temsilen turuncu şapkayla dolanan Verstappen’in taraftarları da turuncu kıyafetleriyle trübünde olacaklardı. Moral desteğini arkasına alan pilot hafta sonu genelinde Mercedes ve Ferrari’den sonraki en iyi pilot olma başarısını gösterdi ama dördüncü silindirdeki basıncın artmasından dolayı bir sensörün kapanmasıyla motorunun durması ile yarış dışı kaldı devasa harcamalar yapıp, kendisini izlemeye gelen yarıştaki 100 bin taraftarın önünde.

Sonrasında yapılan açıklamalar Renault – Verstappen – Red Bull üçgenindeki basıncın arttığının göstergesiydi. Verstappen motorunun kendi kendine durması yerine patlamasını isteyeceğini, Red Bull patronu Christian Horner Renault’tan gereken kalitede hizmet almadıklarını, Renault’un danışmanı efsanelerden Alain Prost ise Verstappen’in sorunlarının büyük bölümünün kendilerinden kaynaklandığını ve Verstappen’in sabırsızlığı sebebiyle olayın yönetilmesinin zorluğunu belirtmişti. İçten yanmalı motor ve turbodan geri dönüşüm sağlayan MGU-H değiştirme için İtalya Grand Prix’inde başı ağrıyacak pilotun yarış mesafesinde sadece takım arkadaşı Daniel Ricciardo ve Honda motorlu Fernando Alonso’dan daha az yarış mesafesi kat etmesi, Ricciardo’nun 6 podyumuna (1’i galibiyet, diğerleri üçüncülük) karşın elinde bir podyum ve 6 yarış dışı kalma bulunması, Perez’den sadece 9 puan önde ve Ricciardo’dan 65 puan geride olması kendisinin de sorgulaması gereken bir felaket.

Çünkü sezonu Avustralya’da yarış dışı kalmayla başlayan, İngiltere’de sıralama turlarında turbo sorunu yaşayan ama Red Bull’un belirttiği gibi Verstappen’den farklı olarak daha çok yarış öncesi motor sorunları yaşayan Ricciardo’nun düzenli aldığı puanlara baktığımızda; kendisinin doğru ve Verstappen’in yanlış eylemleri vardır elbette. Yarış sonrası basın toplantısında Avustralyalı pilotu Verstappen ile kendisi arasındaki farkı basın toplantısında Aslında sürüş tarzımın arabaya iyi gelmesini sağlıyorum. Yarış boyunca onunla konuşuyorum. Masaj yapıyorum. Ona ön sevişme denilemez ama onun gibi bir şey. Max ise genç ve agresif, dümdüz içine dalıyor. cümlesiyle (Yukarıda gif’ini görebilirsiniz) esprili bir şekilde doğrulara parmak basıyordu.

Yarışta 41. yaş gününü kutlayan Mark Webber podyum röportajlarına çıtkığında gözler röportajların değil, taraftarları gaza getiren Ricciardo’nun üzerindeydi ve Octane ajansı bunu çok iyi fotoğraflamış.

Hafta sonunun tamamında Verstappen’in gerisinde seyreden, yarışta ise ilk turlar bütününde sol ön lastiğinde erkenden aşınma olduğunu söylemesi tur zamanlarında ön sıraların en yavaşı olmasıyla kanıtlansa da ikinci turlar bütününde taktığı süper yumuşak lastikle ön sıralardan kopmamayı başardı. Güvenlik aracı periyodunda ultra yumuşak lastikle agresif stratejisine devam etti. Yarış sonrası röportajlarda Kemmel düzlüğünde çok hızlıydım Camel düzlüğü olsaydı o kadar hızlı olamazdım. şeklinde anlatacağı anda ilk son viraj ve ilk virajda kaydığını gördüğü Bottas’a yaptığı atak ve devamında düzenli olarak arkasındaki Raikkönen ve Bottas’la mesafesini açması üçüncü oluş şeklinin özetiydi. Ricciardo Hollanda televizyonuna yaptığı röportajda ise Verstappen’i desteklemeye gelen ama pilotlarının yarış dışı kaldığını gören Hollanda taraftarlarını teselli etmek için podyumda onlara Meksika dalgası yaptırdığını anlattıktan sonra teşekkür etmeyi unutmaması ise alkışlanası bir hareketti.

Renault

Sezonun ilk yarısında Fransız fabrika takımının hedefi takımlar sıralamasında ilk 5’e girmekti ve Renault’un Belçika’daki hafta sonuna girişi bu hedefi gerçekleştirmek için faydalı olacak gibi gözüküyordu. Felaket bir sezon ilk yarısı geçiren Jolyon Palmer tatilini Tanzanya’nın sahil ve dağlarında geçirmişti. Zirvesinin deniz seviyesinden 5895 m. yüksekliği ile Afrika’nın en yüksek noktası olan Kilimanjaro Dağına tırmanarak, ermiş bir rahip kafasına erişen İngiliz pilotun hafta sonuna girişi gayet iyiydi.

Kilimanjaro summit at 19,000 feet (5,900m) ✅. Unbelievably tough but an incredible experience! #Kilimanjaro

A post shared by Jolyon Palmer (@jolyon_palmer) on

Bir ve üçüncü serbest antrenmanlarda takımda ağırlığa sahip takım arkadaşı Nico Hülkenberg’in önündeydi. Sıralama turları ikinci bölümünde Hülkenberg’i 0.303 saniye geçti ve ismini sıralama turları üçüncü bölümüne yazdırdı. Ancak İngiliz pilotun şanssızlığı sorunsuz geçen üç antrenman seansı ve iki sıralama turu bölümünden sonra yine hortladı. İkinci bölüm bitiminde rutin ağırlık kontrolünden sonra debriyajda problem olduğunu telsizden bağırdı, mekanikerler tarafından aracı garaja itildi. 10 dakikada araç tamir edilerek üçüncü tur bölümlerinde tur atmak amacıyla piste yollansa da Palmer tur tamamlayamadan, Hülkenberg’in Monaco başlangıcında olduğu gibi dumanlar eşliğinde kenarı çekti (Yarış analizimizde Renault’un grid cezası almamak için Hülkenberg’in vites kutusunu değiştirmediğini yazmıştık).

Böylece İngiliz pilot sıralama turlarında 10. sırada kalırken, Macaristan’da vites kutusu değiştirdiği için önünde başladığı Hülkenberg’i ilk defa kendi çabasıyla geçme şansını da Spa-Francorchamps sıralama turlarında tepmiş oldu. Üzerindeki kötü ruhları def etmek için de İngiliz pilota cinci hocaların, nazar boncuklarının ve kurşun dökmenin ana vatanı olan ülkemizi ziyaret etmesi tavsiyesinde bulundum. Bundan sonra da Palmer’in hafta sonu bitmişti zaten. Yarış öncesi vites kutusu değiştirdiği için 5 sıra ceza aldı. Vandoorne’un cezası kendisini otomatikman bir sıra yükseltse de orta sıralardaki rakipleri taze ultra yumuşaklar ile başlarken, kendisi kullanılmış ultra yumuşaklar ile köpekbalıklarına yem olmamak için uğraştı ilk turlar bütününde. İlk piti 6.2 saniye (26.894 saniye süre kaybı) sürünce 17.liğe kadar geriledi. Önündekilerin pitiyla yine 13.lüğe yükseldi. İkinci piti 4.7 saniye (24.674 saniye süre kaybı) aldı ve yine 15.liğe düştü. Yarışı da önündeki olaylar sebebiyle 13. bitirdi (Aşağıdaki Alonso – Palmer 13.lük mücadelesinde de İngiliz pilot, Alonso’nun ceza alması gerektiğini savunuyordu).

Başlıca Alonso ile girdiği mücadeleler ile pes etmediğini gösteren İngiliz pilot açıklamalarında sezon boyunca arabadan almadığı güveni Belçika’da aldığını, atak yapabildiğini ve zorlayabildiğini belirtirken; takımın pist üstü operasyon şefi Alan Permane de normalde Hülkenberg’den 0.6 saniye yavaş olan pilotlarının Belçika’da Hülkenberg’den 0.3 veya 0.4 saniye hızlı olmasıyla tamamen farklı bir kimliğe bürünerek yarıştığını söylerek övmekteydi. Hülkenberg ise Macaristan’daki taşak yalayıcı dağınık performanstan çok uzakta, alıştığımız ve kendine yakışan haldeydi. Sıralama turlarında üç büyüklerden sonraki en hızlı pilottu. Yarış başında Avustralya Grand Prix’ine selam çakacak şekilde Alonso ve Ocon ile mücadele etti (Açıkçası yarışın en güzel anlarından biriydi aşağıda görebileceğiniz mücadele). Verstappen’in yarış dışı kalmasıyla bir sıra yükseldi. Force India’ların iç savaşını değerlendirdi ve yarışı yine geri kalanların en iyisi konumunda altıncı bitirdi. Hiç podyuma çıkmadan 127 yarış geçirerek Adrian Sutil’in 128 yarış rekorunu Monza’da kırması muhtemelen olan pilotun, podyuma çıkamasa bile İtalya Grand Prix’inde yine geri kalanların en iyisi olması takıma ve kendisine moral olacaktır.

Haas

Amerikan takımı önceki yarışlara baktığımızda Bakü, Avusturya gibi düzlükleri uzun olan pistlerde başarılı oluyorlar. Cuma antrenmanlarında takım 2 pilotu Kevin Magnussen ve Romain Grosjean ile lastikleri anlamanın yanında yere basma kuvvetini ilk sektördeki düzlük veya iki ve üçüncü sektördeki virajlara göre ayarlamaya ayırdılar. Böylece 16 ve 17. olarak başladıkları hafta sonunda kademe kademe yükselerek, sıralama turlarında 12 ve 13.lüğü almaya kadar getirdiler. Palmer’in cezası ile 11. ve 12. sırada yer alacaklardı. Brembo frenlerin kullanıldığı hafta sonunda ilk başta frenlerinden şikayet edip, takım arkadaşından geride olsa da Grosjean sıralama turlarında Magnussen’in önünde yer almayı başarmıştı. 5 ışık söndüğünde iyi kalkış yapıp puan potasına çıkan ise Magnussen’di. Ama Danimarkalı pilot taze ultra yumuşak lastiklerinden şikayetçiydi ve kazandığı sıraları bir bir kaybederek yarışta ilk pite girenlerden biri oldu sekizinci turda. Bu sebeple 15.liğe kadar düşmesine rağmen Verstappen’in yarış dışı kalması, Perez’in cezası, Ocon ve Perez olayları ve Alonso’nun temposunu değerlendirerek güvenlik aracı periyodunda tekrar takım arkadaşı Grosjean’ın 2 sıra arkasında 9. sırada yer almasını sağladı. Her iki pilotun altında yerlerini korumalarını sağlayacak ve 2 araca da puan aldıracak taze süper yumuşaklar takılıydı.

Ancak güvenlik aracı periyodu bittiği an Bus Stop’da önündekilerle fren mesafesini ayarlayamayan Magnussen önündeki Massa, takım arkadaşını ve Hülkenberg’i biçmemek için dışarı çıkınca lastiklerini yakıp, dışarı uçtu. Bitime 11 kala kendisini kurban etmesinin karşılığı fazladan pit ve yarış sonunda alınan 15.likti. Grosjean ise sorunsuz bir yarış geçirerek sezonda altıncı kere puanla ayrıldı. Biraz şans ile takım Monaco’dan sonraki ilk çifte puanlarını alacaktır.

Williams

Macaristan Grand Prix’inde kendisini rahatsız hisseden Felipe Massa yerine yedek pilotları Paul di Resta’yı yarıştıran Williams takımının hafta sonu Macaristan’da olduğu gibi parlak başlamadı. Macaristan’dan sonra yaz tatilini iyileşmek için harcayan Massa cuma antrenmanlarında ilk turunda kerbler üzerinden zıplayarak aracını Malmedy duvarlarına vurdu. Brezilyalı pilot hakkında iyileşmedi yorumları yapılmış olsa da kendisi yarışmayı özlediği için zorlaması nedeniyle kazayı yaptığını belirtecekti.

https://www.youtube.com/watch?v=tkBTLTkkp40

FW40’ı ağır hasar alan Massa bu sebeple ikinci antrenmanlara katılamadı. Üçüncü antrenmanlarda ise çaylak takım arkadaşından 0.047 saniye yavaş olarak bir sıra geride 16. sıradaydı. Avusturya’da getirdiği güncellemelerin ilerlemelerini sağlayamaması ile Massa’nın araca alışmaya fırsat bulamaması sıralama turlarında da antrenmanlarda olduğu yerde kalmasına sebep oldu. Yarıştaki formu ise hafta sonunun tam zıttı olacaktı. İlk turlar bütününde Palmer ve Sainz’i pist üstünde geçti. Geç pit taktiği ile 9.luğa yükselmesine rağmen pit sonrasında 15.liğe yükseldi. Taktığı taze yumuşak lastikler ile yine 9.luğa tırmandı. Güvenlik aracından sonra saldırmak için ultra yumuşak lastik takanlardandı. Yarış boyunca Grosjean’ın temposuna ayak uyduramayıp, son turlar bütününde Fransız rakibini geçemese de Magnussen’in hatası Brezilyalı pilota 8.lik verdi. Sonucunu galibiyet olarak nitelendirmiş olsa da Verstappen’in sebep olduğu sarı bayraklar altında takımla anlaşamaması sebebiyle yeterli yavaşlayamamış olması kendisine 3 ceza puanı ve İtalya Grand Prix’inde 5 sıra grid cezası olarak dönmesi Massa’nın başını ağrıtacaktı.

Sutton Images’in bu fotoğrafı Massa’dan sonra Stroll’un da Sainz’in önünde olduğunu gösterse de yarış sonunda Massa takım arkadaşının üç sıra önündeydi.

Annesi Claire-Anne Stroll (Callens) sayesinde Belçika pasaportu da taşıdığı için hakiki Belçikalı Vandoorne ve yarı Belçikalı Verstappen’den sonra kendi evinde yarışan ama buna rağmen Spa-Francorchamps’ı pek beğenmediğini yarış öncesi röportajlarda ifade eden Stroll’un ise hafta sonu takım arkadaşı Massa gibi parlak değildi. Sıralama turlarında takım arkadaşından iki tur eksik atması bir saniyeden fazla fark yemesine sebep oldu. Çünkü Spa-Francorchamps’in sert kerbleri aşırı titreşimle arka kanadını kırmış ve daha fazla tur atmaya zaman kalmamıştı. Yarışta takım arkadaşını takip ederek pist üzerinde geçebildiği Sainz’e ilk pitstoplarda zaman kaybederek yerini geri verdi ve ardından aradaki farkın güvenlik aracı gelene kadar 5.8 saniyeye kadar açılmasına göz yumdu. Kanadalı pilot güvenlik aracı periyodu ardından Magnussen’i geçmeye çalışırken ön kanadına hasar verdiğini ve bu sebeple Sainz’e üçüncü turlar bütününde saldıramadığını belirtmesine rağmen ikinci turlar bütününde düzenli açılan fark, Kanadalı pilotun 11.likten öteye gidemeyeceğini kanıtlıyordu.

Force India

Belçika Grand Prix’inin en çok konuşulan takımı Force India’ydı. Belçika Grand Prix’ine takımlar sıralamasındaki dördüncülüğünü koruyarak giren takım Hülkenberg’in kendilerinden önde olması sebebiyle geri kalanların en iyisi sıfatını kaybetmişti. İlk iki antrenmanda Ocon takım arkadaşından üstünken; üçüncü antrenmanlarda takım arkadaşına yetişmeyi başaran Perez, sıralama turlarında da takım arkadaşından bir sıra önde 8. olarak başlamaya hak kazanmıştı. Yarış günü geldiğinde her iki pilotun da hedefi yükselmek ve kendilerini göstermekti.

Ancak kalkışta Perez yanlış motor modunu seçerek Force India’nın hafta sonundaki ilk hatasını yaptı. Bu andan sonra arkadakilerin nefesini ensesinde hissetmenin yanında solundaki Hülkenberg ve sağındaki Ocon’un arasında kalan Perez takım arkadaşını görmeyerek onu duvara monteledi (Yukarıdaki video’da görebilirsiniz.). Ocon’un yoluna devam edip kendisini geçen Alonso ve zaten önünde yer alan Hülkenberg ile mücadele ettiği olayda asıl kaybeden ise 11. sıraya düşmüş Perez’di. Meksikalı pilot kendisini toplayıp 12. turda pite girene kadar 6.lığa yükselmeyi başardı. Sonrasında yine 11.liğe düşmesine rağmen 14. turda önündeki Grosjean ve Kvyat’ı Kemmel düzlüğünde şikan arasından geçer gibi geçmesine rağmen frenleri tutmayınca, virajı kesmek zorunda kaldı ve bu durum 5 saniye zaman cezasına sebep oldu (Özellikle çıkardığı fren dumanlarına dikkat edin).

Perez ikinci pitinde aldığı 5 saniye cezasını da çekmesinin etkisiyle tekrar 11. sıraya düşmesine rağmen takım arkadaşı Ocon’un da pite girmesiyle tekrar kendisini 10. sırada buldu. Ama takım arkadaşı kendisine bir tur taze süper yumuşak lastikle gelmekteydi. Tutunmasının iyiliği ile gaza gelen Ocon La Source’ta takım arkadaşının dibindeydi ve ilk turdaki gibi Eau Rouge’a doğru sağdan ilerlemeye başladı ve ikilinin tekrar çarpışması sonucunda Perez’in lastiği patladı ve Ocon’un da ön kanadı kırıldı.

Olay ardından Perez temas sonrasında girdiği pitte 16. sıraya düşmenin ardından yine 12.liğe yükselmesine rağmen takımın arabayı garaja çekme çağrısına uyarak bitime üç tur kala yarışı bırakacaktı. Ocon ise bir şekilde Massa’nın arkasında ve Sainz’in önünde yer alarak yarışı 9. bitirmeyi başarsa da yarış sonrası röportajlarda takım arkadaşını kendisini iki kere öldürmeye teşebbüsle suçlayacaktı. Kasten çarptığı iddialarını redderen Perez’e göre de Ocon sabredip, Kemmel düzlüğünde saldırsaydı; bu durum yaşanmayacaktı. Analiz kaleme alınırken İtalya Grand Prix’i öncesi Ocon’un odasına giden Perez büyüklüğünü göstermiş oldu ve buzların kırılmasına dair ilk adımı attı. Sonrasında beraber sponsor etkinliklerine katıldılar, Monza’yı keşfettiler, FIA’nın basın toplantısında takımın dördüncülüğü için savaşacakları ve takım olmaya devam edeceklerini belirttiler. Force India üzerine düşen görev ise pilotlarını horoz gibi dövüştürmek, pilotları çarpışmasınlar diye takım emri vermek veya bir pilotu küstürüken diğer pilotu övmek değil; Ocon’un doğru zamanda doğru hareketler yapmak için eğitmek olmalı.

Toro Rosso

Azerbaycan’da birbirlerine vurmaktan son anda kaçınan, İngiltere’de birbirlerine temas eden pilotlara sahip Toro Rosso’yu Belçika’nın en etliye sütlüye karışmayan ve olaysız takımı ilan ediyorum. Carlos Sainz Junior sıralama turlarında 14.lüğü alıp, 13. başladığı yarışta ilk turdaki karmaşa sebebiyle 16.lığa düşmesine rağmen önde pite girenler sayesinde 12. turda 7.liğe kadar yükseldi ama ultra yumuşak lastiklerinin ölmeye başladığı 19. turda bir anda 10.luğa düşünce pite doğru koşturarak yumuşak lastikler ile değiştirdi. İkinci turlar bütünü 15.likten başlayan matador Force India’ların sebep olduğu güvenlik aracı altında ikinci kere pite girene kadar 11.liğe tırmanmıştı ve hemen önündeki takım arkadaşının bir tur sonra pite girerek kendisine açtığı 10.luğu yarış sonuna kadar korumayı başardı ve Ocon’un sadece 1.4 saniye gerisindeydi.

Mark Thompson’ın çektiği bu fotoğraf Toro Rosso için yarışın sonucunu ifade ediyordu. 10.lukla puan alan Sainz, onun arkasında orta sıralarda Toro Rosso’yu zorlayamaya devam edecek Williams’tan Stroll ve hemen gerisinde Kvyat. Vandoorne

Sıralama turlarında 17. olmasına rağmen motor, turbo ve MGU-H değişiklikleri sebebiyle aldığı toplamda 20 sıra ceza nedeniyle 19. olarak yarışa başlayan Daniil Kvyat ise Avusturya, İngiltere gibi ortamı karıştıran torpido görevi üstlenmek yerine istikrarlı bir sürüş içindeydi. Süper yumuşak lastikler ile başladığı yarışta kendisine verilmiş olan ilk turlar bütününde elinden geldiği kadar yükselme görevini 12. turda 9.luğa kadar yükselerek başardı ve sonrasında pite girmesi kendisini 16. sıraya kadar düşürmüş olsa da başını belaya sokmaması yarış sonunda Kvyat’a 12.lik kazandırdı. Takımın matadoru alınan puanı zafer olarak nitelerken torpido ise 7 sıra yükseldiği ve önü açık olduğu anlarda attığı turların değerinin (Takım arkadaşından 0.035 yavaş ideal zamanı vardı.) güzelliği için sevinçliydi. Ancak sezonu Avustralya’da çifte puanla açan ve 5. yarış İspanya’da da aynı başarıyı gösteren takım, orta sıraların hassas dengesinde gelişme yarışında geri kalırsa; Belçika’daki puanı gelecekte alamayabilir. Bu arada Toro Rosso’nun sahibi Red Bull’un Sainz’i ucuzlatılmış Renault motoru karşılığında zaten aylardır söylentisi çıkan Fransız üreticiye verebileceği ve sağlam bir para kaynağı olan F2 pilotu Sean Gelael’in Singapur, Malezya, ABD ve Meksika GP’lerinde antrenmanlara sokacağı gelen haberler arasında.

McLaren

Sezonun ilk yarısı Macaristan Grand Prix’i düzlük hızından çok, yere basma kuvveti ve aerodinamik verimliliği öne çıkardığı için motor problemi yaşamayan McLaren; Fernando Alonso’nun 6 ve Stoffel Vandoorne’un 10.luğu ile çifte puan sevinci yaşamıştı. Sezonun ikinci yarısının ilk yarışı Belçika Grand Prix’i ise üçüncü sektör sonu ve birinci sektörde yer alan devasa düzlükler ile McLaren’in kabusu olacaktı beklentisi hafta sonu öncesinde vardı. Buna rağmen antrenman turlarında Alonso’nun aldığı en kötü derece ilk antrenmanlardaki 13.lük ve Vandoorne’un aldığı en kötü derece üçüncü antrenmanlardaki 14.lüktü. Sıralama turlarına geldiğimizde Belçika’nın uzun düzlüklerinden en fazla verimi almak için, motor ve parçalarını değiştirmesi garanti olan Vandoorne’a (aynen Ferrari’de Raikkönen tarafından Vettel’e uygulandığı gibi) Alonso’ya hava koridoru açma görevi verildi.

Ama yukarıdaki video’da Alonso’nun agresifçe Güç yok. demesiyle anlaşılacağı gibi, verilen destek Alonso’nun üçüncü seansa çıkışı 0.405 saniye ile kaçırmasını engelleyemedi. Sıralama ideal tur zamanında 11. olması da hızının yetersizliğini gösteriyordu. Sıralama turları ardından problemin Alonso’nun Pouhon’u tam gaz geçeceğini hesap edemeyip, sensöründe anomali gösterip gücü kesen Honda motorundan olduğu  söylendi.

Andrew Hone’un fotoğrafı 11. başlamasına rağmen 7. sıraya yükselişine dair güzel bir kare.

Yarış günü geldiğinde Alonso La Source’u pist sınırlarına uyacak şekilde en geniş dönerek başlangıcı şenlendiren Perez – Ocon – Hülkenberg’in önüne geçmeyi ve Red Bull’ların dibine yaklaşmayı başardı ama Kemmel’deki yetersiz düzlük hızı tüm ilk tur gayretlerini yok edecekti ertesi tur ve henüz beşinci turda başladığı yere geri döndü. 10. turda pite girdiği an başladığından 2 sıra geriye düşecekti.

Bundan sonra yukarıdaki video’da görüldüğü gibi düzlük hızı problemi nedeniyle Tüm geçtiğim kahrolası aletlerin hepsi beni ertesi tur geçiyor. Korumam yok. Ama zaten hayatımı değiştirmez., Utanç verici, gerçekten utanç verici., Geri kalan kısımda lütfen radyoyla ses yapmayın., Gerçekten aralıkları tutmayı takmıyorum. Bu sadece bir test. incileriyle 25. tura kadar geldi ve 12. gittiği anda aracını garaja çekti. 

2011’de Jerome D’ambrosio’dan sonra kendi evinde ilk defa yarışa çıkan ve bakanlar ile fotoğraflarını daha önce paylaştığımız Vandoorne (Aynı zamanda ilk Belçika Flamanı olan Formula 1 pilotu diyen bir referansım var, emin olamadım ama.) ise birinci antrenmanlardan itibaren FIA metinlerinde bile zorla takip edilen parça değişiklikleri sonucuyla aldığı 65 sıra cezası ile başlangıç düzlüğü değil de “pistin son bölümünün başlarında” sonuncu başladığı yarışta Sauber’leri pist üzerinde geçtikten sonra pite girenler sayesinde 11. turda 11.liğe yükselmesine rağmen, eskimiş süper yumuşak lastiği ile kendisinden yavaş hamura ama daha hızlı arabaya sahip pilotlara dayanamadı. 18. turda 17. sıradayken ilk pitini yapan pilotun yarışı 14. bitirmesini sağlayan olaylar Alonso’nun ve Perez’in yarış dışı kalması ile Magnussen’in öndekilere çarpmamak için kendini kurban etmesiydi.

Glenn Dunbar’ın fotoğrafı belki de Vandoorne’un Belçika’da en rahat mücadele ettiği Sauber’den Ericsson ile çekiyor Belçikalı’yı.

Yarış sonrasında Alonso ve Vandoorne’un ortak yorumu düzlüklerdeki performans düşüklüğüydü ve takımın matadoru DRS açmadan bile geçildiklerini anlatırken, Belçikalı’sı oturan bir ördek olduklarını söylemişti düzlüklerde. Hafta sonu başında Williams’a transfer olma dedikoduları gündeme gelen (Claire Williams bunu İtalya’da reddetti.) Alonso’nun telsizden yağmurun gelip gelmeyeceğini sorduktan sonra aracını kasten garaja çekmiş olduğu iddiası da Honda’nın Alonso’nun motorunda sorun bulamamasıyla konuşuldu. İtalya’da bu söylentileri 3 senedir takıma yarıştığını söyleyerek def ederken, geçmişte bazı sensörler iptal olunca yoluna devam ettiğinde motorun patladığını tecrübe ettiğini ve bu yüzden aynı sensörler iptal olunca Belçika’da aracı garaja çektiğini anlatacaktı. Ayrıca yine bir motor parçası değiştirme cezası hanesine İtalya’da yazılacaktı ve hafta sonunun ilerleyen saatlerinde tekrar Belçika’daki motora dönülme olasılığı vardı. Son söylentilerden biri de Alonso’nun McLaren’a Ya ben. Ya Honda. dediğini fısıldamış olsa da Alonso İtalya’da bunu da reddetti.

Amazing @mclaren support ????? #max

A post shared by Fernando Alonso (@fernandoalo_oficial) on

Eminiz ki kurucuları Bruce McLaren’in 80. yıl kutlamaları için turuncu tshirtlerini giydikleri Belçika’da, yarıştan önceki gösteri turunda milli turuncu tshirt’lerini giyen Hollandalı taraftarlar için espri olsun diye Etkileyici McLaren desteği yazan Alonso bir şekilde eğlenmeyi bilecektir de anlık öfke patlamaları yaşasa da.

Sauber

Varolma mücadelesi veren İsviçre kökenli takım alıştığımız gibi Belçika’da son iki sırayı paylaşıyordu tüm seanslarda. Pascal Wehrlein’in sahip olduğu mekanik sorunlar takım arkadaşı Marcus Ericsson’dan daha az tur atmasına, cuma ilk ve ikinci antrenmanlarda yavaş olmasına sebep olmuştu. Üçüncü antrenmanlara geldiğimizde bu sefer roller değişecek ve Ericsson’da problemler baş gösterecek, Wehrlein önde olacaktı. Sıralama turlarında cezasız halde son iki sırayı paylaşan pilotların ideal zamanlarına bakıldığında ilk sektörde herkesten yavaş oldukları, ikinci sektörde sadece Stroll’u geçtikleri (Ericsson 46.537, Stroll 46.604 elde etmiş.) ve üçüncü sektörde yine en kötü takım oldukları ortaya çıkıyordu. En hızlı Sauber yani Ericsson ideal zamanı kendisine en yakın Stroll’den 0.410 saniye yavaş kalırken, en hızlı ideal zamana sahip Hamilton ile aralarında birinci bölüm tur zamanı olarak 3.030 saniye fark bulunması da İsviçreli takımın yavaşlığı hakkında fikir verebilirdi. Vandoorne ve Kvyat’ın kendilerinden daha büyük cezalarından faydalanan Sauber her ne kadar iki pilotunda vites kutusu değiştirdikleri için 5 sıra geriye düşseler de yarışa 17 ve 18. sırada başlayacaklardı. Ama yarışta arkasındaki iki pilota hemen geçilen ekipten Wehrlein süspansiyon sorunu ile aracını henüz ikinci turda garaja çekmek zorunda kaldı. Ericsson da önündekilerin yarış dışında kalmasıyla 15.liğe kadar yükseldiği yarışta lastiklerini yakarak pite girmek zorunda kalan ama son turda kendisini geçen Magnussen’in 2.449 saniye gerisinde 16. bitirecekti.

Bu kadar geride olmasının sebebi araçlarında hiç güncelleme almayan 2016 Ferrari motoru takılı takım, McLaren’in yarısı kadar çalışan nüfusuyla 2018 yılı araçlarını hazırlamakla meşguller. Belçika Grand Prix’inin sonunda yapılan röportajda yeni takım patronu Frédéric Vasseur’ın gelecekte takımın performansı için neler yapacağına dair hedefleri yer aldı. McLaren’in Honda ile ayrılması ile şanzımansız kalma olasılıkları bulunduğu için Honda ile 2018 anlaşmalarını iptal etmişler ve Ferrari’nin güncel motorlarının haklarını alarak geleceklerini kurtarmaya gayret ediyorlardı. Yapacakları bir sonraki hedef kaynaklarını verimli kullanmaktı. Takım patronu Vasseur Ericsson’u GP2’den ve Wehrlein’i DTM’den birebir tanımaktaydı ama pilotların takımla geleceği belirsizdi. Şöyle ki Ferrari’nin genç pilotlarından Charles Leclerc’in Malezya, ABD, Meksika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde Sauber ile ilk serbest antrenmanlara çıkacağı söylentileri basında yer alırken, Antonio Giovinazzi’nin de koltuğa göz kırptığı unutulmamalı.

Böylece İtalya Grand Prix’i ilk antrenmanlara bir saatten az süre kala Belçika Grand Prix’i tarihinden başlayarak, Lewis Hamilton’un nasıl kazandığını ve takımların performanslarını anlattığımız yarış analizimizin sonuna gelmiş olduk. Petr Hlawiczka ve Keith Collantine’in zaman verilerinden, Auto Motor und Sport, Motorsport.com ve F1i gibi Formula 1 sitelerinden yararlandığımız analizi ilginç detaylardan bahsederek kapayalım. Macaristan analizimizi okuyanlar eteği açılan grid kızlarını hatırlıyordur. Belçika’daki grid kızlarının tamamen Macaristan ile aynıydı ve bu Pirelli’nin 2 yarışa da isim sponsoru olmasından kaynaklanıyordu. Ancak İspanya Grand Prix’inde durum farklıydı yukarıdaki tweet’imde de görebileceğiniz gibi.

Normalde İngiltere’de takdim edilecek ancak hastalanması nedeniyle söz konusu yarışta ve Macaristan’da takdim edilemeyen grid yürüyüşü 20. yıl özel ödülü de Sky Sports F1 yorumcusu Martin Brundle’a tekrar takdim edildi. Ross Brawn’ın Brundle’ı sadece gazeteci olarak değil aynı zamanda pilot olarak övmesi dehoş bir detaydı (20. yıl için hazırlanan görüntüler toplaması da bağlantıda).

1991 Belçika Grand Prix’inde ilk Formula 1 yarışına çıkan (Daha önce blogumuzda olayın detaylarından bahsetmiştik.) efsane Michael Schumacher’in 2017’de Avrupa F3 şampiyonasında yarışan ve ortalama performans gösteren oğlu Mick Schumacher’in Belçika 2017 öncesi babasının şampiyon olurken kullandığı Benetton B194-5 (5 numaralı şasi) tur atması duygulandırırken, babasının patronları Pat Symonds ve Ross Brawn ile araç hakkında önden kayma gibi kavramlar hakkında muhabbet etmeleri de ilginçti.

Vandoorne’un 65 sıra ceza alması ama hiç sıkıntı olmadan yarışına devam etmesi ve sezonun ilerleyen anlarında karşımıza yine devasa değerlerle çıkacak parça değişim kaynaklı grid cezalarının anlamsızlığı Belçika’da yine konuşulan konulardandı. Ross Brawn bu cezalardan kurtulunacağının sinyallerini verirken, F2 ve GP3’te de gözükmeye başlamış geçiş için arka kanat açıcısı DRS’nin uzun vadede kaldırılacağını ve bunun yerine araçların birbirlerini yakından takip etmesini sağlayan tasarımların yer alacağını da söyledi.

Şampiyonada İlk iki sıradaki Vettel ile Hamilton’un arasındaki puan farkının yarışta bir ve ikinci bitirmekle aynı değere eşitlenmesi de Belçika’dan sonra şampiyonanın heyecanının bitmediğini gösteriyordu. Buna Mercedes’in Ferrari’den daha fazla yağ yakan motoru kullanmasına izin verilmesi gibi ilginç teknik detay farkları da şampiyona mücadelesini harlayacak. Birazdan İtalya Grand Prix’inde görüşmek üzere.

Tunç ARAS

One comment

Leave a Reply