Polysil?

Yaklaşık 4 sene önce, makina mühendisliği lisans eğitimimin ilk senesinde aldığım malzeme bilimleri 1 dersinin tam ortasında o zamanki hocamız Prof. Dr. Sedat Akkurt ile Formula 1 muhabbeti yapmıştık… Hocamız hiç unutamayacağım bir söz söylemişti “Herkes Formula 1’i arabaların dönüp durduğu sıradan bir yarış olarak görüyor ama orası bir malzeme bilimi cenneti.” şeklinde. Sıradaki konumuzun içeriği de malzeme cennetlerinden blog’umuza fırlayacak.

gp-corea-anche-la-ferrari-usa-il-polysil-L-W3N8fiFormula 1’e teknik açıdan bakan İtalyan Formula 1 bloglarından biri olan F1AnalisiTecnica 1 hafta önce grid’in ön sıralarında bulunan takımların, arabalarının jantlarının iç tarafını siyaha boyadığını fark etmiş ve bu malzemenin ne olduğunu araştırmış. “Siyah renge sahip opak malzeme” olarak nitelenen bu sıvı-camın isminin Polysil olarak adlandırıldığını fark etmişler ve bu ürünün tek üreticisi Modena yakınlarında konuşlu Nanoprom isimli bir İtalyan firmasıymış.

polysilPolysil’in Formula 1’deki avantajları ise 1100C sıcaklığa dayanabilmesi, CFD (hesaplamalı akışkanlar dinamiği) ortamında fark edilen ısı transferi kabiliyetinin muhteşem olması ve böylece daha az türbülans yaratması arabanın hava akımında. 2014 senesi için şimdiden Formula 1 takımlarının yükseltmek bin bir çaba gösterdiği ağırlık alt sınırından önemini anlayabileceğimiz ağırlık konusunda da muhteşem bir performans gösteriyor malzeme. Jant içindeki sıradan boyalar 65 ile 85 gram arasıyken, Polysil sadece 5 gram.

F1AnalisiTecnica tarafından kaleme alınmış incelemeyi okuduktan sonra firmayı ve ürünün başka uygulama alanı var mı diye araştırırken ise beklediğimden çok farklı bir sonuç ile karşılaştım. 1997 yılında, havacılık mühendisliği eğitimini geçirdiği kaza sonrası bırakan Gian Luca Falleti tarafından firma ilk önce sanayi için ürün pazarlama amacıyla kurulmuş. Ardından Polysil malzemesini geliştirmeye çalışan bir kimyagere 2 sene boyunca maddi destekte bulunan Falletti, malzemeye çeşitli uygulama alanları bulmaya başlamış devam eden senelerde.

Firmanın sitesinin ana sayfasına girerseniz “Formula 1” ile alakalı bir şeyler görme beklentisiyle, “Eee tekne var burada?” diye sorabilirsiniz. Şaşırmayın çünkü ürünün en çok kullanıldığı ve iddialı olduğu sektör denizcilik. Ayrıca havacılık firmaları, toplu taşıma araçları üreticileri, boya firmaları da geliştirmeler için sürekli beraber çalışılan firmalardan.

hemen karsılayan tekneSilisyum bazlı bu kaplama ürünü için de Nanoprom’un sayfasında korozyona karşı dirençli olduğu, kimyasal tepkimelere direnç sağladığı, kir ve tozun yüzeye yapışmasını engellediği söyleniyor. Tabi klasik bir pazarlama taktiği uygulayarak “Uzun süre dayanan bu malzeme yedek parça maliyetini çok azaltırken, ayrıca boyama ve temizleme gibi faaliyetler için çalışmayı durdurmayı en aza indirir.” diye de ekliyor. Uygulamalar kısmında ise sitenin, çeşitli teknelerin Polysil’den önce ve Polysil’den sonra diye fotoğraflandığını göreceksiniz ki bakımı hayli masraflı olan teknelere uygulandığında bariz olarak ikinci bahar yaşattığını görebilirsiniz.

hoppaGelen haberlere göre Mercedes takımının Polysil’i arabasında ilk olarak kullanan taraf olduğu söylenirken, Kore GP’sinde Ferrari’nin de kullanmaya başladığı öğrenildi. Formula 1 işte böyle bir yer; daha çok tekne yüzeylerini korumak için kullanılan nanoteknoloji ürünü bir malzeme, saniyelerin onda birini kurtarmayı amaçlayan takımlar sayesinde karaya ayak basıp, jantların içine giriyor.

 

Tunç Aras