Şu an kokpitin içinde oturmuş, devasa odaklanma ile virajları bir bir geçen Formula 1 pilotlarının, ilk defa Formula 1 arabası kullandığı zamanki hikayelerini öğrenmek ister miydiniz? Mesela ileride 4 şampiyonlukla devam edecek Sebastian Vettel’in Formula 1 hikayesi nasıl başlamıştı hiç merak ettiniz mi? Yaklaşık 15 gün önce Suzuka’da aldığı galibiyet sonrası “İlk testimde altıma ettim.” cümlesiyle o zamanki heyecanını bildiren Vettel’in haberini gördüğümde böyle bir konuya el atmak istemiştim. İleride diğer pilotlarla devam etmeyi planlasam da, şimdi karşınızda parmak çocuğun ilk Formula 1 arabası deneyimi var.
27 Eylül 2005, İspanyol güneşinin altındaki Circuito Permanente de Jerez pistine geri dönelim şimdi. Şu an alışık olduğumuzun dışında bol bol sezon içi testlerin yapıldığı, sadece yeni parçaların değil; genç pilotların da denendiği 2005 sezonunda Williams 3 günlük testlerin ilk gününde pistte olan tek takımdı. Belki de hemen önceki pazar günü Brezilya Grand Prix’inden kalkıp gelmelerine borçlulardı. Test programı önceden ayarlanmış, FW27’nin direksiyonuna kimlerin geçeceği de belirlenmişti. Williams’ın kadrolu pilotu Mark Webber Michelin lastiklerinin testlerini yapacak, takımın o zamanki test pilotu Nico Rosberg da lastik testlerini devam ettirecekti ve kalan 2 yarış için fren parçalarını kontrol edecekti. Üçüncü pilot ise yazımızın konusu, o zaman 18 yaşında olan Sebastian Vettel’di.
Formula 1 basını testin ilk gününden 1 hafta önce “F3 Euroseries çaylağı, BMW destekli Sebastian Vettel Williams’ta ilk Formula 1 arabası tadımını geçecek.” şeklinde haberler geçmeye başlamıştı. 2004 Formula BMW şampiyonasının 20 yarışlık takviminde 18 kez podyumun en üst basamağına çıkarak BMW’nin genç pilotu olma şansına erişen Vettel’in, hem de testten önce F3 Euroseries’te liderliğini sürdürürken, BMW motorlu bir Formula 1 aracının koltuğuna oturmaya hak kazanması oldukça doğaldı.
“Formula 1 testine çıkacağımı duyduğumda çok sevindim. O andan beri karşılaşacağım devasa G-Kuvvetlerine karşı göğüs gerebilmek için boyun kaslarımı geliştirmeye çalışıyorum. Bunlardan önemlisi BMW V10 motorunun performansını tecrübe etmeyi dört gözle bekliyorum. Şu an böyle bir gücü hayal etmek güç ama gelecek hafta FW27’nin direksiyonunda olacağımı hayal etmek tüylerimi diken diken ediyor.” açıklamasını yapmıştı Sebastian Vettel.
Mark Webber’in 1 sene boyunca aynı arabayı kullanmanın verdiği güvenle attığı 125 turun en iyisi 1:17.917 iken, test pilotu Nico Rosberg’in testi teknik arıza nedeniyle 37 turda ve 1:19.265’lik zaman ile sınırlı kalmıştı. Sebastian Vettel’in 25 turluk ilk siftahı sonunda elde ettiği 1:21.364’lük derece o kadar rekabetçi gözükmüyordu. Buna rağmen testi takip eden BMW Motorsporları patronu Dr. Mario Theissen “Sebastian Formula 3’te kullandığı 220 HP’lik makinadan neredeyse 4 kat daha fazla güce sahip Formula 1 arabasına şahane şekilde geçti. Tüm takım ondan memnun. Şimdi işin içindeki yüksek kuvvetler ve sürücüden istenen fiziksel yeterlilikler konusunda birinci elden fikir sahibi. Geçtiğimiz tecrübe ona başarılı bir gelecek sağlayacak.” sözleriyle kutluyordu destek verdiği pilotu. Williams F1’in test takımı yöneticisi Tim Newton’un test gününün özetini geçtiği ve aynı zamanda sezonun son 2 GP2 yarışına katılacak Nico Rosberg’e şans dilediği açıklamada Vettel’in isminin geçmemesi ise bir hayli ilginçti.”İnanılmaz bir deneyimdi. Frenler, g-kuvvetleri, motorun ürettiği gücün tarifi imkansız. Bu test için BMW ve Williams’a teker teker teşekkür ediyorum. Test ekibi benimle mükemmel derecede ilgilendi ve çok şey öğrendim.” cümleleriyle de Vettel olaya kendi açısından bakıyordu.
Aradan geçen 8 yıldan sonra ise Alman pilot hala ilk Formula 1 deneyimini tüm sıcaklığıyla hatırlıyor. “İlk testimde sabahleyin Mark direksiyondaydı ve ardından arabaya ben geçtim. İlk birkaç tur altıma edecektim. Düşündüm ‘Bu gerçek adamlar için, benim için değil.’ ama sonra alışınca daha fazlasını istedim.”… Son zamanların en başarılı pilotunun doğuşunu gerçekleştiren ilk siftahı (aslında hep milli olmak deyimini kullanmak istedim) detaylı olarak inceledikten sonra yazıma o günden kalma bir Vettel röportajı ile noktayı koymalıyım.
Tunç Aras