Çaylak vs. Paralı Pilot Savaşı: 2014 Williams Kadrosuna Bakış

10 gün önce yani 11 Kasım 2013 günü Williams takımı 2014’te takımda yarışacak pilot kadrosunu açıkladı ve bilindiği üzere sezonun en iyi çaylağı olarak nitelendirebileceğim, Fin pilot Valtteri Bottas’ı kapsamasının yanında Ferrari’de 9. sezonunu bitirmesine rağmen “Ha gönderildi, ha gönderilecek.” gözüyle bakılan Brezilya’lı Felipe Massa’yı kapsayacak. Arkasında Venezuela’lı petrol şirketi PDVSA’nın (ki sadece destekleyen PDVSA değil, Venezuela Turizm Bakanlığına kadar bir destekçi profili bulunuyor) desteğini barındıran Pastor Maldonado’nun takımdan postalanması anlamına geliyor yeni pilot 2’lisi.

Bottas “CV’si çok etkileyici olduğu için test pilotumuz seçmeye karar verdik.” tarzı açıklamalarla Williams takımının test pilotu kadrosuna geçirilmişti 2010 içerisinde. 2011’in son günlerinde Abu Dhabi’de düzenlenen test seanslarında takımın güvenini haylice kazanmasıyla 2012 sezonunda takımın yedek pilotu olacağı da belirtilmiş, söz konusu sezon içinde 20 yarışlık sezonun 15’inde serbest antrenmanlarda arabasını sürerek takımı tanıma fırsatı elde etmişti. 28 Kasım 2012 günü ise Bruno Senna’yı takımdan göndererek, yıllardır üzerine titredikleri Bottas’a yer açmışlardı bu sezon için. Abu Dhabi testleri sonrası hakkında “2013 ve devamında yarış pilotu olarak görebiliriz.” öngörümün doğru çıkmasına sevinmiştim sonuç karşısında. Frank Williams’ın “Şu ana kadar karşılaştığım en yetenekli genç pilotlardan biri ve gelecekte kendisinden çok büyük başarılar bekliyoruz.” şeklinde nitelendirdiği Bottas’ın 2014 için koltuğunu koruyacak olmasına da şaşırmadım. Üzerinde yıllarca emek harcadığı, gelişmesine zaman ayırdığı pilotlarına çaylaklık hali dışında da görmek istemeleri oldukça mantıklı gözüküyor.

d13brn1545İlk 9 yarıştan puansız ayrılan Williams tarihinin en kötü sezonunu yaşamakta. (2011 senesi en kötü başlangıç yapılan sezondu bu güne kadar ama orada bile 5. yarışında puan gelmişti.) Köklü İngiliz takımının 2013’teki ilk puanını Maldonado almıştı ve geçtiğimiz Amerika Grand Prix’ine kadar da şampiyonada Maldonado puansız Bottas’ın önündeydi. Eğer ortalama bitirme pozisyonuna bakarsak da Maldonado 0.3’lük derece ile (Maldonado 13.466, Bottas 13.705) takım arkadaşının önünde. Ancak 2013 Kanada Grand Prix’inde, yani Maldonado’nun puan aldığı Macaristan’dan 2 yarış önce Bottas güçsüz FW35’iyle sıralama turlarında elde ettiği 3.lükle tüm dikkatleri üzerine çekmiş, her ne kadar söz konusu yarışta puan alamasa da ilk turlarda daha rekabetçi arabaya sahip pilotları arkasında tutmaya gayret etmişti. Bunun yanında geçtiğimiz hafta sonu Amerika Grand Prix’inde Bottas arabasını yine Q3’e çıkarıp, 9. en hızlı zamanı elde ederken Maldonado henüz Q1’de elenmişti. Yarışta ise Fin pilot 8. olarak kariyerinin ilk puanlarını toplamıştı.

2013 Australian Grand Prix - SundayBottas çaylaklık sezonunda beklentilerin üzerine çıktı… Ayrıca takım tarafından yetiştirilmiş bir genç pilot olmasının avantajını kullandı. Peki Maldonado’nun gönderilmesine sebep olan başka olay var mı? Sorunun cevabı Williams takımının merkezi Grove kentinde Massa ve Bottas takım yetkilileriyle bir araya gelip anlaşmayı duyurmadan dakikalar önce Auto Motor und Sport gazetecilerinden Tobias Grüner’in twitter profilini karıştırırken gördüğüm bir linkti. 8 Kasım 2013’te söz konusu dergide kaleme alınmış bir yazıya işaret tutmaktaydı.

Daha ilk girişinde “2015’e kadar takımla anlaşması olan Pastor Maldonado’nun Williams’ta sayılı günü olduğu konuşuluyor. Venezuelalılar şimdiden Lotus, Force India ve Sauber ile görüşüyor.” yazan yazının devamında, Maldonado’nun Formula 1’de zafer kazanmış 3 sezonluk bir pilot olmasına rağmen hala çaylakça hatalar yaptığı söyleniyordu. “Mesela Kore Grand Prix’inde takım tarafından ön sağ lastiğinin bitik olduğu konusunda uyarılmasına rağmen; Massa, Perez ve Gutierrez 3’lüsü ile pozisyon mücadelesine giriyor.” örneğiyle de temellendirilmişti düşünce. Son eleştiri ise Maldonado’nun yetersiz teknik geri bildirimleriydi ve yine örnekle anlatılmıştı konu “Pastor aracın önü ve arkası birbirini tutmuyor derken, problemini hiçbir zaman net olarak söylemedi.” cümlesiyle. Söylentiler Williams mühendisleri tarafından Alman derginin kulağına çalınmıştı.

İşin ilginci Grüner’in tweet’inden saatler sonra yine twitter’da dolanırken günümüzde Williams takımının şef yarış mühendisliği görevini sürdürmekte olan İspanyol mühendis Xevi Pujolar (Aynı zamanda 2011 ve 2012 sezonunda İspanyolcasının da etkisiyle Maldonado’nun yarış mühendisliğini yapmıştı.) Alman gazeteciye yazdığı “Doğru değil… Maldonado’nun geri bildirimi şu ana kadar oldukça iyiydi ve sezon başından beri araçta nelerin yanlış olduğunu hissediyordu.” cevabına denk geldim. Formula 1 mühendislerinin gönderilen pilotların da arkasında durduğunu tecrübe etmekle beraber, hayatımda ilk defa bir mühendisin takımla ilgili habere yorum yaptığını gördüm. Ancak dikkatinizi çekerim Pujolar, “Maldonado çaylakça hatalar yapmıyor.” dememişti.

twitter xevi

Her ne kadar Amerika Grand Prix’inin sonuna kadar Bottas ve Maldonado’yu karşılaştırsam da hafta sonuna detaylı olarak inmek doğru olacak. Böylece AMUS’un kulağına gelen söylentilerin sadece 2 gün içerisinde gerçeğe dönüşmesine tanık olacağız. Cumartesi takım arkadaşının 1.5 saniye gerisinde kalan Maldonado “Hafta sonum çok zor başlamıştı ve sıralama turlarında bu zorluk zirveye ulaştı. Lastiğin %100 performansını hiçbir zaman çıkaramadım. Sanki arabamda lastik basınç ve sıcaklığıyla oynuyormuş gibi.” sözleriyle daha önce kendisini gazeteciler karşısında savunmuş Williams takımı mühendislerine sabotaj suçlamasında bulunuyordu. Ardından “Arabanın üzerinde ben çalışmıyorum. Problemin ne olduğunu söylemek zor bu yüzden. Sürüş açısından bakacak olursanız araba oldukça sıra dışı. Daha önce arabanın bir tarafa doğru çektiğine şahit olmamıştım. Emin olun bilmenin gerçekten zor olduğu, sene boyunca karşılaştığımız tipik sorunlardan daha farklısını yaşamaktayız bugün.” sözleriyle AMUS’un bahsettiği geri bildirimdeki yetersizlik konusuna uygulama yapmaktaydı sanki. Sky’ın röportajında Pastor’un tepkisinin yanında Clarie Williams’ın düşüncelerini de izleyebilirsiniz.

“Kimin hatalı olduğunu belirtmek zor ama ben kendi çizgimdeydim ve delice bir şey yapmadım. Sağımda ve solumda yeterli bir alan bırakmışken neden birinin bana çok yaklaşıp çarptığını anlayamıyorum, eğer yan yana değilseniz. Ön lastiği benim arka dingilime çarptı. Küçük bir temas olmasına rağmen 330 km/s hızla giderken böyle şeylerin başınıza gelmesini istemezsiniz. Yarışım bu yüzden sonlandı. Söz konusu pilotla daha önce de kazalar yaşamıştık. Belki etrafına güvenlik şeridi çekersek onu bu durumlardan uzak tutabilir.” toplu eleştirisi ise yarışın ilk turunda Maldonado’nun hatası yüzünden kendini bariyerlerde bulan Adrian Sutil’den geliyordu. AMUS’un bahsettiği çaylakça hatalara da uygulamalı örnek sunulmuştu… Eminim Alman gazeteciler bahsettikleri kavramların hepsinin bu kadar çabuk doğrulanacağını da tahmin etmemişlerdir.

Formula One World Championship, Rd18, United States Grand Prix, Race, Austin, Texas, USA, Sunday 17 November 2013

Böylece Pastor Maldonado’nun gönderilmesine nedenler ararken, çaylak pilot Vatteri Bottas’ın takımda nasıl kaldığını analiz etmiş olduk. Gördük ki 3 sene yarışman, takım için tek sefer de olsa yarış kazanman, ortalama başarın yüksek olsa da; hatalarınla ve yapamadıklarınla göze batarsan eğer yarış koltuğunu kaybedebiliyormuşsun. Takıma sürekli para akıtan bir sponsorunun olması, yarış koltuğunu sözleşmenin sonuna kadar sana garanti etmeyebiliyormuş.

Valtteri+BottasFrank Williams 2014 pilot kadrosunun ilan edildiği basın toplantısında Valtteri Bottas’ın takımın değerli bir üyesi olduğunu belirtmişti ve “Montreal’de zorlu koşullar altında yeteneğini gösterebildi.” diyerek Kanada Grand Prix’i performansını övmüştü. “Daha fazlası gelecektir.” öngörüsü ise birkaç gün içinde gerçeğe dönüştü. Takımın yardımcı patronu Clarie Williams ise amaçlarının 2014’te ön sıraları erişmek olduğunu ve Massa-Bottas ikilisiyle uzun süreli anlaşmalarının da söz konusu amaçta bir basamak görevi gördüğünü söylemişti. Bu ön görünün doğru çıkması için de Mercedes motorunun, teknik patronları Pat Symonds’ın  (amacının neler olduğunu konusunda ayrıntılı bir yazım bulunuyordu) da katkıları eklenecek.

 

Tunç Aras

 

Not: Makalemsi bir başlık attığım bu yazıda uzunluğu arttırmasın diye Felipe Massa’dan bahsetmemiştim. Yakın zamanda ona da ayrı bir karalama yapmayı da planlıyorum.